29 Ekim 1933''e, yani Cumhuriyet''in onuncu yılına birkaç gün kala, Ata, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hikmet Bayur''u yanına çağırarak, henüz tamamladığı Onuncu Yıl Nutuk''unu uzatır. Bayur, metni okur ancak beşinci sayfada yer alan "Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır" ifadesinden sonra gelen birkaç satır onu huzursuz eder:
"Bu söylediklerim hakikat olduğu gün senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur:
Beni hatırlayınız."
Hikmet Bayur''un Cumhuriyet''in onuncu yılının kutlandığı mutlu günde vedayı çağrıştıran ve Ata''ya metinden çıkarmasını rica ettiği, Ata''nın da haklı bularak nutuktan çıkardığı bu cümlelerde;
Ata, "Beni unutmayınız" yerine,
"Beni hatırlayınız" demeyi tercih etmiştir.
ATATÜRK İNANDI
Peki nedir hatırlamamızı istediği?
"Asla şüphem yoktur" diyerek başladığı ve "Türklüğün medeni vasfı ve kabiliyeti yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacak" diye devam ettiği bu cümlelerde Ata, aslında Türk milletine ne kadar güvendiğini anlatmaktadır.
O, Türk milletinin yüksek medeniyet ufkunda yükseleceğine inanmış ve güvenmiştir; o gün geldiğinde de haklılığımı hatırlayınız demiştir.
Bugün belki, yoldan çıkmışlık ve gerileyiş söz konusu olabilir.
Ata''nın gösterdiği hedefe ulaşamamaktan mütevellit başarısızlığımız da söz konusu olabilir.
Ancak yukarıdaki cümleler, bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak için büyük emek veren Ulu Önderin vasiyetidir ve Türk milleti, kendisine yürekten inanan, her sözünde ileri görüşlülüğüne ve haklılığına şahit olduğu liderini yanıltmayacaktır.
Zira, bu vasiyeti gerçekleştirecek kudret içimizdedir.
Atam, Türk milletine inanmış, medeniyet ufkunda ilerlemek için gereken gücün nereden geleceğini de söylemiştir.
ATATÜRK VE DEVRİMLERİ
Ne diyordu Atatürk:
"Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır."
Hürriyet ve istiklali karakteri olarak tanımlayan Atatürk, devrimlerinin amacını anlamamızı istedi. Anlayalım ki, onları yaşatalım istedi.
İlimi ve irfanı her şeyin üzerinde tutarak, çalışarak, çabalayarak, Cumhuriyet''in değerlerine sahip çıkarak yaşatalım. Böylelikle biz de muasır medeniyetler seviyesinde "güneş gibi doğalım", refah içerisinde yaşayalım.
Atanın bize güveni tamdı; onu unutturmak isteyenlere, yok sayanlara, onunla rekabet edenlere inat, bu güveni haklı kılma sırası bizde.
*
Kurtuluş Savaşı''nın Başkomutanı ve Türkiye Cumhuriyeti''nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk''ü aramızdan ayrılışının 83. yıl dönümünde rahmet, minnet ve şükranla hatırlıyoruz ve anıyoruz.
