Bebecan ne haber?!
Üçüncü defa cumhurbaşkanlığına aday olan Recep Tayyip Erdoğan, ötekileştirmede çok mahir. Birlikte geçmişte, Türkiye için iyi kötü bir şeyler yaptığı, ama sonra yollarını ayırdığı mesaî arkadaşlarına ağır sözler ediyor, çok farklı davranıyor. Bu farklı davranışa rağmen ileride bir araya gelirler mi? Sanmıyorum. Bir araya gelirlerse bunu iki taraf için de "müraîlik" diye açıklayabiliriz.
Ali Babacan, R. T. Erdoğan'ın yanında 15 yıl bakanlık yapmış bir isim. Sonra yolları ayrıldı, ayrı parti kurdu. Ne diyor onun için: "Bebecan". Umursamıyor, küçümsüyor. Madem umursamadığınız adamdı da niye, hem de ekonominin başında, bunca yıl tuttunuz? Ona güvendiniz, itibar ettiniz. Adam yokluğundan mı? Nureddin Nebati'yi bile bakan yapan elbette birini bulurdu! ("Bebecan" de Yalçın Küçük'ten aparma. Saray'ın 1150 küsur odasına yayılmış danışmanlar ordusundan biri Yalçın Küçük'ün bu adlandırmasını keşfetmiş, Reis Bey'in önüne koymuş olmalı.)
Ali Babacan'ın da eski reisinden aşağı kalır tarafı yok. 18 Aralık 2021'de partisinin Kadıköy ilçe kongresinde R. T. Erdoğan'a "kabile devletinin reisi" demişti:
"'Bakanlar Kurulu' diyor. Adı değişti, kabine oldu. Kabine, cumhurbaşkanını sağında solunda talimatını yerine getiren emir erleri demek. Kabine kelimesi yerine kabile kelimesi daha doğru. Merkez Bankası'nın alacağı kararı ilgili bakanı abisi açıklıyor. Bunlar kabilelerde olan şeyler. Reis dedikleri de şu anda maalesef kabile devletinin reisi."
Süleyman Demirel aklıma geldi.
1966 yılında yapılan senato seçimleri öncesinde Giresun'da Adalet Partisi'nin mitinginde konuşup iniyor, o sıra kendisine bir not veriliyor. Notta şunlar yazılıydı: "Menderes'i astık, seni de asarız."
Demirel, tekrar kürsüye çıkıyor, anlamlı söz ediyor: "Menderes'i astınız, katil oldunuz. Elinizden geleni ardınıza koymayın."
Demirel, 10 yıl yüksek idarecilik, 12 yıl başbakanlık ve 7 yıl cumhurbaşkanlığı yaptı. Darbelerden döndü.
Liderliğe dair sözlerinden birkaçını alacağım:
"Bir amaç, bir dava, bir vizyonun gerçekleşmesini sağlamak amacıyla insanların davranışlarını etkileyerek onları bu değerler peşinde sürükleyebilmek ve bu süreçte bu sürecin unsurlarını değerlendirebilmek ve değiştirebilmektir."
"Siyaset çok güzel bir şeydir. Tatlıdır, ama sabır ister, metanet ister. Olayların altında kalmamayı gerektirir. Tükenmemek ister, çünkü kişiyi çok çabuk tüketir siyaset. Sabrını da tüketir, sağlığını da tüketir, maddî varlığını da tüketir. Kişinin en çok dikkat edeceği şey tükenmemektir. Gün olur bugün sizi sıkan meseleler, muayyen bir süre sonra o kadar önemli meseleler olmayabilir. Önemini kaybeder. Binaenaleyh, hiçbir şeye lüzumundan fazla ağırlık vermemek lâzımdır."
(Demirel cumhurbaşkanıyken, kimseyi ayırt etmeden gazete yöneticilerini Çankaya'ya davet eder, görüşürdü. Ben de görüşmüş, sorular sormuştum. O mülakatı bulabilirsem burada vereceğim.)
Ali Babacan'a çocukluğunda mahalle arkadaşları "Bebecan ne haber?" diye takılmışlar mıydı?