KCK’nın üzerine giden hükûmet/mahkemeler, KCK’nın hem anası hem babası olan BDP’nin üzerine neden gitmiyor/gidemiyor?
Daha önce sormuştum. Hatta Başbakan Recep T. Erdoğan’ın has adamı Yalçın Akdoğan’ın bir yazısından hareketle “Anlaşılan sıra BDP’de” demiştim.
Yine “has adam”, BDP’nin kapatılabileceği işaretlerini verdi. “Millî Görüş”ten gelen R. T. Erdoğan, haklı olarak parti kapatmalarına karşı. Çünkü eften püften sebeplerle, gönül verdiği MSP, RP, FP kapatılmış, kendi kurduğu Ak Parti kapatılmak istenmişti.
MSP, RP, FP, her üçü de, “Anayasa”nın tarifi içinde parti idi ve abartılı suçlamalarla kapatılmıştı. BDP’nin durumu tamamen farklı...
Terörle mücadele bir bütündür.
Ben de zamanında BDP de olsa kapatılmasın, diyordum. Ama BDP, PKK’nın bir bürosu. İspanya, Batasuna’yı nasıl kapattıysa (AİHM buna cevaz vermiştir), BDP de kapatılmalıdır. BDP’nin seçimle, demokrasiyle alâkası yok. Öcalan’ın belâlısı Şemdin Sakık, 1991’de Erdal İnönü’nün başında olduğu SHP ile PKK’nın işbirliği yapıp milletvekillerini nasıl silâh zoruyla seçtirdiklerini açıkladı. Her seçimde PKK silâhı dayamıştır. R. T. Erdoğan da zaman zaman, BDP’lilerin silâh zoruyla seçildiklerini dile getirmiştir.
***
Mesele sadece milletvekilleri değildir. Kandil’e hangi gazetecilerin MİT adına bilgi toplamak için gönderildiğini bilmiyorum ama gönüllü gidip görüşenlerin sayısı az değil... Gelip açık açık PKK’nın propagandasını yapıyorlar. BDP’lilerin dokunulmazlıkları kaldırılmasın, ceza verilmesin diyenler, aynı oranda suçludurlar. Bunlar, zenginlerimizin kesesinden gazete köşelerini PKK’nın emrine vermişlerdir. Onların yeri ancak Kandil’de PKK basın bürosudur. Hepsini kamyona doldurup Habur’da boşaltmak, arkalarına birer tekme vurup Kandil’e göndermek şarttır. Kan akıtanlara arka çıkan, etnisiteyi kutsayıp halkı bölen, birliği bozan hangi haktan, hangi hukuktan bahsedebilir?!
***
Yalçın Akdoğan, İspanya’da Batasuna’nın kapatılmasını izah ederken AİHM’in dayandığı temeli şöyle açıklamıştır: “Terör suçlarından hüküm giymiş olan ve terör amaç ve araçlarını açıkça reddetmemiş olan kişileri, düzenli olarak seçmen listelerine ve yönetsel organlara sokmak bu tür kişilerin partiden ihraç edilmelerine yönelik olarak herhangi bir tedbir almamış olmak; Terörizmle temsil eden sembolleri, mesajları vb.. araçları kullanmak; terör eylemlerini ya da bunları yapanları ve bunları yapanlarla işbirliği içinde olan kişileri ödüllendirmek, takdir etmek ya da onlara saygı amacı taşıyan etkinlikler düzenlemek, bunlara katılmak.” (“Tahammülün sınırı nedir?”, Star, 30 Kasım 2012)
Öyle görülüyor ki, BDP’nin kapatılması yolda. Akıl da bunu gerektirir.
Batasuna’nın yayın organı, ETA’nın destekçisi Egin gazetesinin Dış Haberler Müdürü hanım gazeteciyle İspanya’nın Hernani kasabasında yaptığım görüşmeden bahsetmiş ve sonra bu gazeteciye ne olduğunu yazacağımı belirtmiştim. Yerim kalmadı. Bu hanımın, ETA’nın propagandasını yapmaktan hapse atıldığını belirteyim şimdilik...
