Bayrağımızı tartışmaya açan partiden destek istenebilir mi?
Yeniden Refah Partisi''nin Ak Parti''yi desteklemek için şart koştuğu 30 maddede ısrar edince mi, R. T. Erdoğan, bu seçimde kendisi için bir oy bile altın değerinde olduğu hâlde, ipleri kopardı? Sanmıyorum. Fatih Erbakan mutlaka cirminden fazlasını istemiştir. Meselâ; bizden en az 20 milletvekili TBMM''ye girecek şekilde listelere yerleştirilsin, demiştir. Kulislerdeki bilgiler de böyle.
Ak Parti ipleri koparmasaydı, bir taraftan kazanacakken diğer taraftan kaybedecekti. Hadi milletvekilini verdi, R.T. Erdoğan''ın oylaması ayrı, ona oy atacaklar mıydı? Şüpheli...
Saray oya bu kadar muhtaç olduğu hâlde, Fatih Erbakan''ın ısrar ettiği uçuk kaçık talepler ipleri ister istemez kopardı. Fatih o kadar kızgın ki, madem benim taleplerimi kabul etmediniz, cumhurbaşkanlığına kendim aday olacağım, bizim taraftan ister istemez size gidecek oyu bloke edeceğim, dedi ve aday oldu. Fatih''in adaylığı, R. T. Erdoğan için büyük kayıp.
Hizbullah''ın HÜDA PAR''ı, kendilerince daha mantıklı, daha akıllı davranıyor. 150 bin dolayında oyu var. Milletvekili çıkarması hayal. Hiç olmazsa şimdi Ak Parti kontenjanından bir iki milletvekili seçilecektir.
Hizbullah deyince... Bir anekdot aktaracağım. Cemal Enginyurt''u bilirsiniz. Hemen her gün ekranda. Ülkücü Hareket''in içinden gelme... Şimdi Demokrat Parti''nin iki milletvekilinden biri. Üniversite yıllarında Eskişehir''de Ocak''ta benim hala oğluyla faallerdi. Hala oğlu Murat, Cemal Enginyurt''un sayesinde belki de Hizbullah''ın katliamından kurtulduklarını söylemişti. Meğer "Hizbullah" dediği grup üniversiteyi basmış. Hala oğlu: "Cemal, nereden nasıl haber aldıysa ''hazırlıklı'' gelmiş. Bir Hizbullahçıyı rehin aldı. Hizbullah grubu geri çekilmek zorunda kaldı. Sonra polis yetişti." demişti.
HÜDA PAR-Hizbullah gündeme gelince Cemal Enginyurt''u aradım. Gerçekten Ülkücü grubu büyük bir tehlikeden kurtarmış. "12 Eylül hapishanesinden yeni çıkmış, üniversiteye dönmüştüm. O zaman Hizbullah olarak değil, başka bir grup olarak anılıyorlardı. Hizbullah sonradan çıktı. İçlerinden tuttuğum biri, ''Öldür beni! Şehit olmak istiyorum. Hadi öldür!'' demişti." diye anlattı.
"Türk"ü ve "Türk bayrağı"nı tartışmaya açan bir partiyle nasıl iş birliğine gidilir, bilemiyorum, diyeceğim ama Ak Parti de bir zamanlar "Türk"ü silmek için bütün gücünü kullanmıştı. Fethullahçıların darbe teşebbüsünden sonra, biraz silkelendiler, yahu biz ne yapıyoruz, dediler, "Türk"e pek ilişmediler.
Saray''ın yazarları, HÜDA PAR''ın Hizbullah uzantısı görülmesinden, Hizbullah''ın dehşetinin hatırlatılmasından çok rahatsızlar. HÜDA PAR''ı temize çıkarmak için bin dereden su getiriyorlar. PKK''lılar HÜDA PAR zihniyetinin sempatizanı Yasin Börü''yü öldürdüklerinde bile bir harekette bulunmadılar, diye yazabiliyorlar.
HÜDA PAR başkanı, Saray''a desteklerini açıkladıktan sonra ekranlara sık çıkmaya başladı. Saray sayesinde isimlerini duyuruyorlar, görüşlerini açıklıyorlar, PKK-HDP ile paralelliklerini bir bir ortaya koyuyorlar. İsmini bile Saray''a yanaşmasından sonra öğrendiğim HÜDA PAR''ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Türk bayrağı" denmesine takıntılı. Adam çok rahat: "Biz, eşit vatandaşlık istiyoruz. Bu bayrak hepimizin bayrağı olsun istiyoruz, bizim bayrakla problemimiz yok. Ama bu bayrağın ismi ''Türk Bayrağı'' dediğinizde Kürt diyecek ki benim bayrağım nerede? Niye Türk bayrağı... Benim bayrakla kavgam yok, herhangi bir problemim yok. Ama, bayrağın ismi bana problemli geliyor. Neden Türkiye bayrağı değil de Türk Bayrağı deniyor?" diyebiliyor.
Adam ideolojik sapkınlıklarından biraz kurtulabilseydi, "Türk"ün ne manada kullanıldığını anlar ve hiçbir surette itiraz etmezdi.
Bu köşede "Türk"e tavır alanları sık yazdım. Saray''ın el üstünde tuttuğu, imkânı daha geniş bir gazetede köşe verdirdiği, sonra TRT''nin yönetimine aldırdığı Hilâl Kaplan nam kişinin, "Türk bayrağı demeyi de artık tartışmamız lâzım. Selahattin Demirtaş''ın da dediği gibi devlet bayrağı diyebiliriz." sözünü kaç defa yazdık.
Ak Parti''de "Türk''e Türk demeyeceksiniz." diskurunun geçerli olduğunu bildiği için HÜDA PAR''ın başı "Türk bayrağı"na tavrını çok rahat ortaya koyabiliyor.
Bu ayet-i kerîme Türk''e/ümmete düşmanlık edeni, birliği bozanı uyandırır mı, dersiniz:
"Lâ tenâzeû fetefşelû ve tezhebe rîhukum..." (Çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider..." (Enfâl, 8/46)