Başka bir şey gelmiyor aklıma!..

Cumhuriyet Halk Partisi’ne genel başkan olmak gerçekten büyük bir başarıdır!..

Onun hakkını vermekse, daha büyük bir başarı.

Ama o hiç de kolay olmasa gerek.

*

Çünkü Cumhuriyet devrimlerine karşı sözlü ya da yazılı…

Şarkılı ya da türkülü her ne yolla olursa olsun…

Onun kurucusuna…

Cumhuriyet devriminin (Lozan’ın çizdiği) sınırlarına…

Toprak bütünlüğüne…

Bayrağına…

Öyle veya böyle laf söyleyenlere…

Melodilerine güfte yapıp seslendirenlere…

Seslendirildiği bilindiği halde, onu seslendirenin programına -bir genel başkan sıfatıyla- gitmişseniz eğer, doğru değildir.

*

Çünkü siz Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkan bir yurttaş, bir partili, şimdi ise o partinin genel başkanısınız.

*

Evet, AKP’nin -her seçim döneminde- onlarla -gizli ya da açık olarak- dirsek teması yaptıklarını bilmeyen yok zaten.

Onların bu konudaki samimiyetsizliği ortadayken, ‘Millet tepki göstermesin’ diye de kendisine maddesel bağ ile bağlı olan medyasıyla, yaptıkları bu görüşmeler her seferinde kapatılmaya çalışılıyorken, sizinle, gönül bağı olanlar bu davranışınızı hiç de hoş karşılamayacaklarını biliyorsunuzdur sanırım.

*

Eğer doğruysa…

O fotoğraf, fotomontaj değilse…

Ve siz ülkem adına…

Ülkemin geleceği adına; olmadık sözler sarf eden birini dinlemeye gitmekle kalmamış, onun elini -bunun adı nezaket de olsa- öpmüşseniz, hiç de doğru yapmamışsınız biliyor musunuz?

*

Ayrıca da sizin bu eyleminiz kişisel değildir.

Zatıaliniz, yaptığı her eylemiyle bir gerçek kişi değil, bir tüzel kişi konumundadır ki:

“Ey Kürtler, gençler, haki aryen Kürtler!

Ordu için savaşmaya çalışıyorum!

Tüm kalbimle ve ruhumla senin için çalışıyorum!

Peşmergenin kahraman oğulları, sana başarılar diliyorum!

Ey güzel Kürdistan vatanı,

Aryen toprağı özgürlüğün için bedenim, ruhumla direniyorum.” sözlerini seslendiren birinin konserine gitmiş olmanız, bu konuda eleştiri bombardımanına tutulacağınız anlamına gelebileceğinizi de mutlaka biliyor olmanız gerekir.

Bilememişseniz de “Pes doğrusu!..” diyorum.

*

Sayın genel başkan, siz cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkanısınız ve sizin partinizin kurduğu devlet ile sorunu olan bir anlayışı temsil eden kişinin konserine gitmenize kendi adıma çok üzüldüm.

‘Keşke gitmeseydiniz!..’ diyorum.

Çünkü, sonradan ‘Keşke’ demek, hep üzüntü veriyor insana biliyor musunuz?

*

Ne diyeyim ki, sizin de basiretiniz bağlandı herhâlde!..

İnsanın basireti bağlanınca da bağlanıyormuş demek ki?

Sizinle ilgili başka da bi şey gelmiyor aklıma!..

Yazarın Diğer Yazıları