IŞİD’in Aynü'l-Arab’a(PKK’lılar Kobani diyor) saldırısı bahanesiyle isyana kalkışanlar 10 yıl sonra ceza aldılar.
Başını CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel’in çektiği belli kesim, “adalet”e öyle bir yükleniyorlar ki...
Cezalar kesinleşmiş değil. Bunun daha İstinaf’ı var, Yargıtay’ı var ve hatta sonra Avrupa İnsan Halkları Mahkemesi (AİHM) var.
İsyancılar haklı, ceza verenler suçlu!
Ceza alanlar, bu kadar ceza almalı mıydı? Ceza az mı, çok mu? Bizim bilebileceğimiz bir mevzu değil; Özgür Özel ve yandaşlarının da bileceği bir mevzu değil. Kademeli mahkemeler var, onlar Türkiye’de itirazcıları bırakın, Avrupa’daki itirazcıları da dikkate alarak kılı kırk yaracaklardır. Malum, PKK ve uzantıları kukla; Avrupa’da ve Amerika’da büyük destek var. Yeter ki, Sevr Projesi’ne dönülmek için Türkiye’de bir “güç” ortaya çıksın.
2 Eylül 2020’de çıkan “HDP kapatılsın mı?” başlıklı yazımdan bir bölüm aktarıyorum:
“Benden önce yazan oldu mu bilmiyorum, 13 Ekim 2014 günü bu köşede ‘HDP kapatılmalıdır!’ başlıklı bir yazı yazdım. Vakti olan bir göz atsın. PKK'lıların ‘Kobani’ dedikleri Aynü'l-Arab’a IŞİD saldırmıştı. IŞİD bahanesiyle HDP yönetimi bir bildiri yayınlayarak PKK destekçilerini sokağa çağırdı. 6-7 Ekim 1914 günlerinde Diyarbakır başta olmak üzere birçok şehrimizde isyan çıkardılar. Yakıp yıktılar. 51 kişi hayatını kaybetti. Hâlbuki Türkiye, IŞİD'in saldırılarına karşı, Barzanî'nin adamlarının geçişi için kapıları açmış, yine Aynü’l-Arab’dan kaçan halkı misafir etmişti. 51 kişinin hayatını kaybettiği hâdiseleri kışkırtan HDP idi. Öyle pişkinler ki, beni savcılığa şikâyet etmişlerdi.” (Savcılık takipsizlik kararı verdi.)
Öyle bir isyan ki; PKK/HDP’nin 6-12 Ekim 2014 isyanında 197 okul yakılıyor, 269 kamu binası tahrip ediliyor, 1731 ev ve iş yeri yağmalanıyor ve 1230 araç zarar görüyor.
‘Direnişi sürdüreceğiz’
“Demokrasi” sembolü gördükleri HDP’nin eş başı Selahattin Demirtaş’ın, “Direnişi sürdüreceğiz.” çağrısından hiç bahseden yok. Selahattin’in “direniş” dediği, bine yakın şehit verdiğimiz hendek operasyonlarına karşı PKK’lıların silah kullanmaları. Ona göre kullandıkları “hafif silah”mış:
“Barikattaki insanların elinde hafif silahlar var. Bunları görüyoruz. O ağır tahribatlar tankla, topla yapılan atışlarla gerçekleşiyor.” diyebiliyor. (22 Aralık 2015, gazeteler.)
PKK’lılar o kadar hendek kazdılar, barikat kurdular, bari ABD’den tank, top başka ağır silahlar isteselerdi, hemen verirlerdi!
Selahattin’in aklı işte!
Geçin şimdi bunu, PKK’lıların birçok şehrimizde halka saldırıları Selahattin Demirtaş’ın başında olduğu HDP bildirisinden sonra başlamadı mı?
Tivitlerinde ne demişlerdi:
“Şu anda toplantı hâlinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı! Kobani’de durum son derece kritiktir. DEAŞ saldırılarını ve AKP iktidarının KOBANİ’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.”
HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun 6 Ekim 2014 günü bildirisi:
“Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7’den 70’e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz... Bundan böyle her yer Kobani'dir. Kobani'deki kuşatma ve vahşi saldırganlık son bulana kadar süresiz direnişe çağırıyoruz.”
İkiyüzlülük
Bence CHP Genel Başkanı Özgür Özel, madem birilerini kayırmak istiyor, onları bir tarafa bıraksın, doğrudan tezlerine sahip çıksın. Çok itibar ettiği Sezgin Tanrıkulu’ndan da destek alsın, daha gerçekçi olur. Şu andaki görüntü, Türkçemizde “müraîlik” diye adlandırılır. “Hendek Davası”nda mahkûm olanları kurtarmak için canhıraş çabası ikiyüzlülüktür. Açıkça “Biz DEM’in yerini almak, PKK’nın siyasî uzantısı olmak istiyoruz.” desinler.
Böyle derlerse Avrupa’dan da ABD’den de büyük itibar görürler.
İspanya Sosyalist İşçi Partisi'nin ev sahipliğinde Madrid’de, Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nda Özgür Bey’imiz, Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcılığı’na seçildi. PKK/DEM’e açık destekten sonra başkanlığa da getirirler. Hiç şüpheniz olmasın.
Özgür Bey’imize bir hatırlatma: Yalnız İspanya’nın PKK/HDP/DEM’i, Bask bölgesini İspanya’dan ayırmak isteyen silahlı örgüt ETA’nın siyasî uzantısı Batasuna kapatıldı ve AİHM de kapatılması uygundur, dedi.
Bir hatırlatma daha: Bask bölgesini hem İspanya’da hem uzantısı Fransa’da inceledim. Kitaplarımdan birinde ayrıntılı yazdım. Bulsun, okusun. Ezbere konuşmadığımızı görsün Özgür Bey’imiz. Bir kaynak daha göstereceğim: Doç. Dr. Segâh Tekin’in, “Bask Milliyetçiliği” makalesi. İnternetten kolayca ulaşabilir. Segâh, İspanya üzerine de çalışmıştır, iyi bilir.
Dün 19 Mayıs’tı. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışının 105. yılındayız.
Sakın ha Mustafa Kemal Atatürk’ün partisiyiz, demesinler.
