Başbağlar sızısı
PKK, 5 Temmuz 1993'te Erzincan Kemaliye'ye bağlı Başbağlar köyünü bastı ve 33 masumu şehit etti.
Üç gün önce 2 Temmuz'da Sivas'ta vahim hâdiseler olmuş ve Madımak Oteli önünde toplanan protestocular içinden çıkan bir şuursuz oteli ateşe vermiş, 33 kişi dumandan zehirlenerek, dört kişi de protestolar sırasında içeriden ve dışarıdan atılan kurşunlarla vurulup hayatını yitirmişti. Madımak Oteli hâdisesi Sivas halkının dinî ve millî hassasiyetini umursamadan birtakım şenlikler, konferanslar düzenlemek istenmesinin neticesidir.
Her iki hâdise yüreğimizde yaradır.
Başbağlar'da 5 Temmuz'da şehitlerimizi anmak için tören düzenlendi. Törende, Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya savcılardan Başbağlar köyü katliamına dair ceza davasının yeniden açılmasını talep ettiklerini söyledi. Bir netice çıkmaz.
O bölgede faaliyet göstermiş bir eski PKK'lıyla görüştüm. Burada daha önce de yazdım. Bir başka sebepten de yeri geldi. eski PKK'lıyla konuşmamı özetleyeceğim.
"Bir başka sebepten…" dedim. "Türk" deyince hırsından tepesinde pıtrak biten Selahaddin E. Çakırgil (nam-ı diğer Selahaddin Eş) Başbağlar katliamına dair yazmış. Diyor ki:
"Dün, Erzincan'ın Başbağlar Köyü'nde sırf Müslüman oldukları için alçakça katledilen 33 müslümanın katledilişlerinin 27. Yıldönümü idi. / O mazlum Müslümanları rahmetle anıyor, geride kalanlarına sabırlar diliyor; ve sevdiklerinin kendilerine, 'sırf Müslüman oldukları için katledilmek' gibi iftihar verici bir hâtıra mirası bıraktıklarını hatırlatıyorum."(Selahaddin E. Çakırgil, "'Muhabbet ve husûmet'te frensiz olmamak". Star, 6 Temmuz 2020)
Selahaddin Eş! Başbağlarlılar sırf Müslüman oldukları için katledilmediler; "Türk" oldukları için katledildiler. Bunu bana eski PKK'lı militan söylemiştir.
İlkin Abdullah Öcalan'ın Başbağlar katliamı için ne dediğini vereceğim. Mahkemede bizzat aldığım nottur:
1 Haziran 1999'da yapılan ikinci duruşmada şehit yakını Kadri Kartal sordu: "5 Temmuz 1993'te Başbağlar niçin basıldı?"
Öcalan: "Bu Başbağlar benden habersiz ve tasvip etmediğim eylem. Sivas'ta Madımak Oteli olayı sebebiyle böyle bir eylem yapıldı. Dr. Baran yaptı. Biz bu eylemi tasvip etmediğimizi kendisine söyledik."
Eski PKK'lı Nevzat Çiftçi'nin bana anlattıklarına geliyorum.
Ona, Öcalan'ın İmralı'da Başbağlar katliamına dair söyledikleri hakkında bilgisi olup olmadığını sorduğumda 'Bilgim yok.' dedi. Böylece olayı menfî veya müspet tesir altında kalmaksızın anlattırma imkânı doğuyordu. Nevzat, Başbağlar katliamından birkaç ay sonra PKK'nın Tunceli bölge komutanı olmuştur. Anlattıkları insanı ürpertiyor:
"Sivas'ta olay olunca Dr. Baran kendisine bağlı birliklere emir veriyor: 'Ben Türk kanı istiyorum!' diyor. Başbağlar-Kemaliye bölgesinde İsa kod adlı Orhan İlbay faaliyet gösteriyordu. İsa, Başbağlar köyünün camisine halkı topluyor. Sonra çocukları ve kadınları çıkarıyor ve erkeklerin üzerine ateş açıyor. Bir militanına da, yaralı kalmış olabileceğini düşünerek, teker teker kafalarına kurşun sıkması talimatını veriyor."
Belki hâdisenin içinde bu eski militan da vardı.
Selahaddin Eş! Başbağlarlıların niçin şehit edildiğini anladın mı şimdi?
(S. Eş, aynı yazısında 12 Eylül öncesi 5 Temmuz'da katledilen Sedat Yenigün'ü rahmetle anıyor. Edebiyat öğretmeniydi. "İslâmcı" camiada bilinen bir isimdi. Kendisiyle tanışır ve görüşürdük. Allah rahmet eylesin.)