Hüseyin Nihal Atsız 1967’de bölücü faaliyetlere karşı yazdığı bir yazısından sonra 1970’te mahkûm edilmişti. O zaman Ötüken’in 40. ve 41. sayılarında çıkan yazılarını konu etmeyeceğim. Aslında o yazıların muhtevasına da katılmıyorum. “Irkî mülahazalar” benim dışımda. Ama özü itibarıyla kastettiği bölücüler. Atsız sonunda hapse konur.
Önce size mahkemenin gerekçeli kararını özetleyeceğim. Bu önemli. Mahkemenin bir üyesi de karara muhalif kalmış. Karar verilirken bir özete gidilmiş. Bu özet zamanımıza o kadar uygun ki...
Atsız’ın avukatı, bugün garip bırakılmış Kerkük’tendir ve milliyetçiler arasında tanınmış bir isimdir: Enver Yakupoğlu... Savunma özetini karar metninden alıyorum:
“... suç konusu Atsız imzalı Konuşmalar başlıklı yazıların bütünü incelendiğinde her hangi bir ırkçılık maksadı ile yazılmayıp son yıllarda Yeni Akış, Deng ve benzeri dergilerle Kürtçü geçinen ve yurdumuzu parçalayıcı nitelikte faaliyette bulunan bazı kişilerin özel konuşmalarında devamlı surette kendilerinde Türk ırkından ayrı sayarak özel eğitim, radyo benzerleri gibi haklar istemeleri şeklindeki yayınların yapıldığını ve bu suretle bu tarzda düşünen hakaret eden kimselerin bu yurdu olduğu gibi kabul etmedikleri takdirde çıkıp gitmelerini kapsadığını ve suç niteliği bulunmadığını, diğer sanık Nihal Atsız sahibi bulunduğu Ötüken dergilerinde Konuşmalar başlığı ile yayınladığı yazıların bir bütün olup Anayasanın tanıdığı kamu haklarının ırk mülaha-zası ile kaldırmayı hedef tutan veya Millî duyguları yok etmek, zayıf-latmak maksadını güden bir nitelikte olmayıp Milliyetçiliğin ayakta ve uyanık tutulması için umumi efkârı ikaz niteliği taşıyan yayın olduğunu zira bugün Türkiye’de kesin surette Kürtçülük faaliyeti mevcut olup öğrenci yurtlarında, lokallerinde ve benzeri topluluklarda Kürtçü geçinen bazı kişileri Türklerden ayrı bir topluluk olarak Türklüğü tahkir ve Kürtçülük faaliyetlerle Komünizm baskısı altında cereyan ettiğinden ve ayrıca yayınladıkları bazı dergilerde ayrı bir eğitim sistemi, müsta-kil bir radyo benzeri gibi Milletin bütünlüğünü parçalayıcı haklar iste-diklerinden ve bütün bu hareketlerin kendisini üzdüğüne inandığından ve hayatını Türk Milliyetçiliği uğruna adamış bir insan olarak vatanı bölücü bu hareketlere karşı uyarmak maksadı güttüğünü ve müdafilerinde söz konusu yazıya esas alınan Kim Kimi Kovuyor Hodri Meydan başlığı altındaki bildirinin doğu illerinde yaşayan vatandaşları temsile yetkileri bulunmayan teşekküllerin ırkçı bir zihniyetle hareket ettiklerini müvekkilinin ise yazısında doğulu vatandaşlardan bahis etmeyip vatan bütünlüğünü bölmek ve müstakil Kürt devleti kurmak için hareket eden Kürtçülere karşı Milleti uyarma gayesini güttüğünü...”
Yarın millî aydınların Atsız için açtıkları kampanyadan bahsedeceğim.
