Askerime 'katil' diyemezsiniz!

İsmi lâzım değil... Bir eski tanıdık köşesine başlık atmış: "Aykırı fikirler bizi incitse de özgür olmalıdır."

Arkadaşın kastettiği aykırı fikir "Bu Suça Ortak Olmayacağız" "akademisyen" grubunun Kandil çıkışlı "PKK Bildirisi". Bu bildiriye imza atanlar için göğsünü siper ediyor!

O bildiride aykırı fikir söylenmiyor. PKK Güneydoğu'da kazdığı hendeklere gömülürken, militanlara cephe gerisinden destek çıkılıyor. "Dış mihraklar"a, "Aman yetişin Türk ordusu PKK'lı kardeşlerimizin kazandığı mevzileri bir bir ele geçiriyor. Bağımsızlık hareketi sekteye uğruyor." demeye getiriliyor. Dediğim gibi, bunların her biri Ali Kemal'dir ve bunların imzaladığı bildiriyi "söz söyleme hakkı" görenler de Ali Kemal'in türevleridir!

Bir fikir çatışması içinde değiliz. Öyle olsa herkes dimağından damıttığı gibi yazar, söyler. Ama askerim savaşırken, çıkıp "Katiller!" demeye gelen sözler edemezler!

PKK hendek kazarken, halkı haraca bağlarken, yol kontrolleri yaparken, askerimizi kurşunlarken, "Ne oluyor oralarda! Hürriyetleri kısıtlıyor, devleti bunaltıyor, düşmanı sevindiriyorsunuz!" demediler. 1984'ten beri katliam yaptılar, kundaktaki bebekleri kurşunladılar. Kim sesini çıkardı, kim imza topladı?!

Dün bizim aydınlarımızın sefaletini yazdım. Oldum olası böyle. Bile bile "PKK bildirisi"ni "fikir hürriyeti" diye empoze etmeye kalkışıyorlar. Çünkü özlerine yabancılar.

Dün Marxisttiler. Karl Marx'a kurban olsunlar. Bu köşede Karl Marx'ı bir "fikir adamı", bir "yazar" olarak ele aldım. Bizimkilerin Marx'ı anlamaktan uzak olduklarını yazdım. Öyle ki, onun Türkiye tezlerini bile görmemezlikten geldiler. Niye? Çünkü daha çok Sovyet Rusya güdümünde idiler. Marx'ın Türkiye tezlerinden bahsetmemelerinin sebebi, Marx'ın Ruslara izafeten Türkleri haklı görmesidir. Yine Marx'ın Yahudi tezlerinden kaç Marxistimiz bahsediyor?

Bizimkiler, baktılar Sovyetler çöktü, Çin'de komünist idare var ama kapitalizmin her rengine boyandı, Enver Hoca tümden bitti, Tito'nun Yugoslavya'sı dağıldı (Gerçi Tito'dan pek hazzetmezler ya...), Ellerinde bir Kuzey Kore, bir Küba kaldı (Kuzey Kore'den hiç bahsetmeyelim. Küba'nın hâli de meydanda), bir avuntu bulalım, Türk düşmanlığı olsun da nasıl olursa olsun, hadi etnikçiliği öne çıkaralım, "halklar" diyelim dediler. Maksat belli. "Etnik mesele"den hareketle yine öze düşmanlık.

Kimsenin kaybettiği bir hak yok hâlbuki. Bazı arızalar varsa bunlar, o arkadaşın yazısına başlık yaptığı yukarıdaki "aykırı fikirler" çerçevesinde değerlendirilebilir. Adam eline silahı almış önüne geleni biçiyor, kendine bir "devlet alanı" açmaya kalkıyor, müdahale edilince, "Vay katiller!" diyerek, bu Marxist kalıntılar ile bu kalıntılara yamanarak "entelleşeceklerini" sanan fikir fukaraları harekete geçiyorlar. Sonra bu saldırıya "aykırı fikir üretme" diyorlar.

Biz de üniversiteden gelmeyiz. Onlar akademisyense, aydınsa biz neyiz?! Fazlamız da var. Yazıp söylememiz, onlara göre, "karşı fikir" değil; düşmanlık! Bana böyle mektup bile gönderdiler. Bırakın böyle mektubu, HDP/PKK dahi fikrimi söyledim, diye savcılığa şikâyet etti!

PKK bildirisine kim nasıl sahip çıkarsa aynı şiddetle karşı koymalıyız. Öyle karşı koymalıyız ki, yine cephe gerisi harekât başlatmak isterlerse 40 defa düşünsünler!

Askerime kimse "Katil!" diyemez.

Yazarın Diğer Yazıları