Asıl suçlu müteahhitler mi, iktidardakiler mi?

En çok deprem Japonya''da, sonra Endonezya''da, her hâlde sonra biz geliyoruz.

Japonlar başından beri tedbirleri alıyor, binaları ona göre inşa ediyorlar ama, her tarafı deniz olduğu için, en çok zararı tsunami veriyor. Endonezya''da da öyle. "Tsunami" Japonca adlandırma. "Liman dalgası" demekmiş.

Japonya''da Japon adalarının sayısı 6.852. Bu adaların 430''unda insanlar yaşıyor. Endonezya''da da 18.307 ada var. Bu adaların 922''sinde ikamet ediliyor.

Japonya ve Endonezya''da, hemen her depremde, daha çok tsunami alıp götürüyor

Japonya''da, 1 Eylül 1923''te, meydana gelen 7,9 büyüklüğündeki Büyük Kanto Depremi dört dakika sürüyor. Kaynaklarda en az 105 bin insanın öldüğü bilgisi yer alıyor.

22 Mayıs 1960''ta Şili''nin Valdivia şehrinde 9,5 büyüklüğünde meydana gelen deprem şimdiye kadar kaydedilen en büyük deprem. Yaklaşık 1.655 kişi hayatını yitirmiş.

Yine Japonya''da 11 Mart 2011''de meydana gelen, 24 km. derinlikteki altı dakika süren 9,1 büyüklüğünde Tohoku Depremi''nde 19.759 kişi hayatını kaybediyor. 2.553 kişiden haber alınamıyor. En büyük zarar tsunamiden. 332.000 bina, 2.100 yol, 56 köprü ve 26 demiryolu zarar görüyor.

17 Ocak 1995''te Japonya''da Kobe şehrini vuran 7,2 büyüklüğündeki Büyük Hanşin Depremi''nde, 1,5 milyon nüfuslu şehirde 6.200 kişi ölüyor. Kobe''ye ancak iki gün sonra yardım gönderebiliyor.

En büyük depremlerden biri de 26 Aralık 2004''te Hint Okyanusu''nda Sumatra Adası''nın açıklarında meydana gelen, 40 ülkede 230 bin kişinin ölümüne sebep olan 9,1 büyüklüğündeki deprem, yaklaşık 10 dakika sürüyor. Tsunami Endonezya''dan başka Asya''nın kuzeyinde ve Afrika''nın doğusunda 14 ülkeyi etkiliyor.

Bizde neredeyse birer dakika süren, dokuz saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 depremlerinde 11 il yıkıldı, 10 binlerce kayıp verdik. Bu yıkımda, deprem üssünün derinliğinin sadece 7 km. olmasının da rolü vardır. Diyebiliriz ki, bizdeki son deprem, en büyük deprem kabul edilen Şili''deki 9,5 büyüklüğündeki depreme eş.

Japon hükûmeti, adaları sık sallandığından, depremlerde daha hızlı yardım gönderebilmek için "millî felâket stratejisi"ni hayata geçiriyor. Aralık 2020''de afete karşı beş yıllık, 144,5 milyar dolar bütçeli bir plan hazırlıyor. Mimarlar, mühendisler, hasarı azaltmak için teknolojiye odaklanıyorlar. Öyle tedbir ki, bize de çok gerekli, mimarlar ve mühendisler deprem bölgelerinde bina kusurlarından 10 yıl süreyle sorumlu tutulabiliyorlar.

Türkiye, felâketler kuşağında bir ülke. Baştan en mübrem tedbirlerin alınması gerekiyor. Felaketlerin yılda ortalama sayılarına bakıldığında birinci sırada ABD yer alıyor. ABD''yi Meksika, Japonya ve Türkiye takip ediyor.

6 Şubat 2023''te, aynı günde peş peşe gelen iki, bazı araştırmalara göre üç büyük depremden sonra belki dördüncü sıradan ön sıralara geçmişizdir.

İstanbul felâketi konuşuluyor, Hemen kapıda deniyor. İlk elde incelemişler, 93 ilk ve orta mektep riskli çıkmış. 74''ünü yıkıp yeniden yapacaklarmış, diğerlerini güçlendireceklermiş.

Devletin okulları böyleyse, meskenler kim bilir nasıldır? Bütün binaların tek tek incelenmesi gerekiyor.

Her depremde müteahhitler aranıyor, hemen hapse tıkılıyorlar.

Devletin kontrol mekanizması yok mu? Var. Asıl suçlu kim? Önce bunun üzerinde durulmalı.

Yazarın Diğer Yazıları