Aşı olmama özgürlüğü diye bir şey var mı?
Bu köşede ne zaman Covid-19 pandemisiyle ilgili bir yazı yazsam, tevekkeli değil yazının sonu aşı olmaya bağlanıyor ve her defasında aşı karşıtı kimselerin tepkilerini içeren e-maillerle karşılaşıyorum. O yüzden bu sefer baştan uyarımı yaparak giriş yapayım:
Bu yazı, Covid-19 pandemisiyle mücadelede en etkili silahımızın "aşı" olduğu görüşünü içerir.
Ancak yine de aşı karşıtlarına sesleniyorum; sonda söyleyeceğimi başta söyledim diye hemen kaçmayın, burada yazanları en çok da siz okumalısınız. Zira, inanın ki sizin canınızı da önemsiyorum.
Bununla birlikte, Türkiye''de aşılamanın belli bir oranda takılı kalmasının sebebinin yalnız aşı karşıtları olmadığı, Türkiye''de aşı olmayanların büyük çoğunluğunun aşıya kuşku ile yaklaşanlar veya aşı olmayı erteleyenler olduğu da malum.
Aşı zorunluluğu...
Hal bu olunca da aşı olmamanın yarattığı sonuçların çok daha büyük olduğunun ve aşı olmanın önemini tam olarak anlayamamış kimseleri ikna edemiyorsak, zorlayabilir miyiz sorusu akla geliyor. Avrupa''da bir süredir tartışılan mesele, aşının zorunlu tutulup tutulamayacağı. Peki ama Türkiye''de yasal mevzuat ne diyor? Aşı zorunluluğu getirilebilir mi?
Bunun için öncelikli dayanak, oldukça eski, adeta unutulmuş bir kanun olan ancak adını son iki yılda herkesin duyduğu, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu. Kanunun 57''inci maddesinde yer alan hastalıklardan (ve 64''üncü maddenin belirttiği üzere, bu maddede zikredilmemiş hastalıklardan bile) birinin baş göstermesi halinde hastalara veya hastalığa maruz kalanlara serum ve aşı tatbik olur.
İlgili kanunun 72''nci maddesine göre de salgın halinde gereken aşılar zorunlu hale getirilebilir.
Buraya kadar, özel kanunda aşının zorunlu tutulabileceği gayet açık. Gelelim Anayasa''ya…
Aşı olmama özgürlüğü yok
Anayasa madde 12 şöyle der: "Herkes, kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir."
Ancak söz konusu madde, şu şekilde devam eder: "Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder."
Bu açıdan öldürücü sonuçları olan bir salgından korunmak için yaptırılması gereken bir aşıyı olmak Anayasadan kaynaklanan bir sorumluluktur. Ezcümle, aşıdan kaçınma diye bir hak, Anayasa''da mevcut değildir.
Devletin sorumluluğu ise, temek hak ve özgürlüklerin korunması için gereken önemleri almaktır. Bu açıdan, toplumda yer alan bireylerin en temel hakkı olan yaşam haklarını koruması gerekir.
Aşı olmayanların vücut bütünlüğüne ise, Anayasa''nın 17''nci maddesinde belirtildiği üzere tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı hallerde (Umumi Hıffızıssıha Kanunu''nun yukarıda belirttiğim ilgili maddelerinde) dokunulması mümkündür.
Hal bu olunca, aşı olmak bireyler için bir sorumluluk iken; devlet için de toplumda yer alan insanları aşılamak bir yükümlülüktür.