HDP'ye arka çıkanlar okusun!
Zavallı İslâmcılarımız, milliyetçilikten çarklılarımız HDP kapatılacak diye ağlamaktan helâk oldular.
HDP'liler bir kere olsun PKK terörünü kınadılar mı? PKK katliamında katledilenler için sadece "üzüldüklerini" belirttiler; asla "PeKeKe'nin işi" demediler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 608 sayfalık iddianame hazırlanmış. 10 sayfa bile yeterdi.
İspanya'daki Batasuna örneği sık verilir. Bask bölgesinin bağımsızlığı için silaha sarılan ETA'nın siyasî uzantısı. Ne oldu? İspanya parlamentosu esaslı kanun çıkardı ve bu partiyi kapattı. AİHM'ye itiraz ettiler. İtirazları reddedildi.
Kaç defa yazdım. Zamanında gittim. İspanya ve Fransa tarafında Basklıları inceledim. İspanya'da olanlara bakarsak bizde olanların onda biri, yüzde biri bile değil.
Sonra çocuklar yetişti. Benim iki çocukta akademisyen. Biri uluslararası ilişkiler, diğeri hukuk dalında ders veriyor.
Doç. olan ilkinin ilgilendiği bir alan da İspanya. Bask'ta ve bu sıra gösterilerin arttığı Katalonya'da neler olduğunu araştırdı. Makaleleri var. İleride kitabında da okursunuz. Benim merak ettiğim şu idi: Acaba İspanya'da, yazarlar, akademisyenler entellik adına kendi ülkelerine ihanet ediyorlar mı? Çocuk İspanyolca literatürü taradı. Yokmuş öyle bir şey. Bizde niye ihanette sınır tanımıyorlar?
HDP'lilerin şimdi ne yapacağı tartışılıyor. Yedek partileri var: Demokratik Bölgeler Partisi.
Biri "halkların", diğeri "bölgeler"in partisi. Adları bile niyeti ortaya koyuyor. Ama gel bizdeki Marxist liberalinden İslâmcısına PKK kuyrukçularına anlat! O kadar kasıtlı şeyler yazıyorlar ki, illa etnisiteyi ayrı bir yere koyacaklar. Sanki ülke bölük pörçük; "millî devlet" yok, "çatı adı" yok, "Anayasa" yok... HDP kapatılmasın diye kendilerini paralıyorlar. Maalesef bazı partilerimiz de aynı çizgide. Ak Parti'ye ve ortağına tavrınız olabilir, onlar kapatılmasını istediler, diye siz karşı safa geçebilir misiniz?
Bu köşede iktidar partisine en ağır tenkitleri yönelten biziz. Ülkemizin menfaati için hakkın ve haklının yanında durmasını da biliriz.
"Çözülme" döneminde İmralı'ya HDP/PKK heyetleri gönderildi. Oradaki bütün görüşmeler kaydedildi. PKK bu notları sonra Almanya'da "Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa (İmralı Notları)" başlığıyla yayınladı. 478 sayfa.
Neler neler konuşmuşlar... "PKK/KCK Diktatörlüğü" kurulmuş, artık nasıl işleyeceği tartışılıyor! Görüşenler içinde Pervin var, Selahattin var, Sırrı Süreyya var, İdris var...
Aktifleştirmek istedikleri "Demokratik Bölgeler Partisi"ni kurduran da A. Öcalan.
İmralı Notları'dan A. Öcalan'ın HDP kongresine gönderdiği metinden şu sözlerini okuyalım:
"1970'lerin çıkışına dayalı olarak ortaya çıkan Hareketimizi hiçbir dönemde Türkiye devrimci demokratik ve sosyalist hareketinden ayrı düşünmedik. (…) TBMM içinde ve dışında ortak pratik politikayı resmi olarak üstlenen HDP bununla muazzam bir sinerjiye yol açacaktır. Statüko karşıtı demokratik sosyalist güçlerin 1960'lardan, hatta 1920'lerden beri hep komplo ve imhalarla engellenen birliği ve bütünlüğü bu temelde başarı imkanını daha da çoğaltacaktır. (…) Eğer Türkiye'de sosyalizme de açık bir demokrasiye gideceksek bu, demokratik müzakere süreciyle yakından bağlantılı olacaktır."
Adamlar Marxist. Din iman hak getire. Bizim "sağdan çarklılar" hâlâ HDP kapatılmasın, desinler. İslâma aykırı etnikçilik yapsınlar, ümmeti parçalasınlar.
Bunların hepsini tek tek yazacağız.