Araştırılmayan harekât
Org. Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanı olduğu sıra, 2008’in şubatında, karakışta, Irak’ın kuzeyine girilmiş ve PKK ile çatışılmıştı. Beyaz giyimli komandoların boy boy fotoğrafları çıkmıştı. Fotoğraf altına “Askerlerimiz 3 metrelik karda keklik gibi sekiyor.” diye yazılmadığı kalmıştı.
İnsanlarımız ilk önce tatbikata mı gidiyorlar, diye düşünmüşlerdi. Attığını vuran, son model silâhlarla donatılmış kahraman Mehmetçik övgüleri... (Hiç okumadığım haberlerin başında askerî tatbikat haberleri gelir.) Sonra her gün şehit haberleri, her gün ağıtlar... Aklımda kalan 27 şehit!
Açıklandığına göre, hedef PKK’nın Zap kampıydı.
Bu harekâtın neden başlatıldığına ve neden bitirildiğine dair kocaman kocaman soru işaretleri zihnimde yer etmişti. Kendi kendime bu meselenin araştırılması gerekir; bir el atmak lâzım, diyordum.
Benim dışarıdan gördüğüm, PKK karşısında koskoca Türk ordusunun hezimetiydi. Neticesi iyi hesaplanmamıştı. İstenen noktaya varılmadan birden harekât durdurulmuş, geriye dönülmüştü.
O harekâtta komutanlardan biri miydi, değil miydi, bilmiyorum, E. Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in yazdıkları üzerinde düşünmeliyiz:
“2008 yılı Şubat ayı, TSK, kış mevsiminin mayın ve el yapımı patlayıcılardan korunma konusunda verdiği avantajlar ve sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerin kendisine sağladığı üstünlüğü kullanarak Kuzey Irak’a kara harekatı planlamış ve icra etmiştir. Harekat PKK’nın Zap kampını hedef almış ve örgütün bu bölgedeki alt yapısını ortadan kaldırmayı amaçlamıştır. Harekat 21 Şubat 2008’de başlamış ve 29 Şubat 2008’de sona ermiştir. Harekatta çok sayıda askerimiz şehit olmuş, yaralanmış ve bir silahlı helikopterimiz düşürülmüş, pilotları şehit olmuş ve bana göre harekattan beklenen amaç sağlanamamıştır.” ( “İhanet mi, komplo mu?”, Aydınlık, 6 Kasım 2014).
Türk ordusunun yöneten komutanların ataletlerinden, beceriksizliklerinden mi, yoksa ihanete uğradıkları için mi harekâtta başarılı olunamamıştı?
E. Korg. İ. H. Pekin’in yazdıkları, meselenin araştırılmasını, soruşturulmasını, hesap sorulmasını gerektiriyor:
“Aralık 2007 de başlayan hava taarruzlarının devamı olan kara harekatı, ABD ile yapılan Mutabakat Muhtırası uyarınca 14 gün önceden ABD’ye bildirilmiştir. Bunun dışında harekattan bir süre sonra ortaya çıkan bir dinleme kaydında harekatın bütün safhalarının yer aldığı görülmüştür. Hem de yetkililerin ağzından. Bu dinleme kaydı konusunda yapılan araştırmada, söz konusu kaydın maalesef harekattan önce PKK’ya ulaştırıldığı anlaşılmıştır.”
Bu durum ABD’nin Türkiye’yi arkadan vurması değil de nedir?
Avrupa zihniyeti, Türk’ü, ezilmesi, Anadolu’dan kovulması gereken “mahlûkat” görmüştür. 200 yıl önce de hesapları aynıydı, 100 yıl önce de, şimdi de aynı. Bu zihniyettekiler zevahirde seninle dostturlar, el altından sana düşmanlık edenleri maşa olarak kullanırlar. ABD, “Marxist” PKK’ya desteğini hiçbir zaman esirgememiştir. İmralı’yı bırakın siz. Hapiste tuttuğunuz adamdan medet ummayın. Hiçbir netice alamazsınız; kendinizi madara ettiğinizle kalırsınız. PKK altın çağında. Hem “çözümcü İslâmcı-libaral” zevatın, hem de ABD’li ve AB’li dostlarımız(!) sayesinde!
Tek umudumuz basireti bağlanmış halkımızın gerçekleri görmesi.