Uçağı Suriye düşürdü. Bu kesin. Yoksa niye “Ben düşürdüm” diye açıklasın! Bu büyük bir risktir. Türkiye’nin, Ankara’nın beceriksizliğini tahmin edebilseydi, “Ben düşürdüm”, demezdi!
Suriye, uçağı düşürdüğünü söylediği hâlde, TSK, “Uçağın nasıl düştüğü bilinmiyor” diye tuhaf açıklamaları niye yapar anlamıyorum! (Acaba tecrübeli askerler “içeride” olduğu için mi?!) Genelkurmay Başkanlığının sözleri kafa karıştırıcı.
Uçağın düşürülüşünden iki gün sonra, bir televizyon programında, şu meâlde konuşmuştum: Uçağın düşürülüşü sıradan bir olay muhtemelen... Bir tesadüf sadece. Hiçbir ülke düşmanı ve düşmanlığı artırmak istemez.
Suriye niye vurdu o zaman?
Hesapsızlığından, hantal komuta sisteminden...
Beşşâr Esad, “katil”; kabul! Ama adamlarına sahip çıkışını da “takdir” edelim!
Şu da kesin: Uçak Suriye hava sahasında vuruldu.
Beşşâr: “Kusura bakmayın, bizim askerlerin her kuşu ‘düşman’ sanması yüzünden bu müessif hâdise oldu. Ankara bize ne kadar karşı olursa olsun, tayyaresini vurmak aklımızın ucundan geçmezdi” demedi. Zekâ problemli, işin nereye varacağını düşünemeyen bağlılarına sahip çıkmıştır.
Beşşâr, aslında bunu münferit bir hâdise sayar ve uçağı vuranı ve vurması için emir vereni keyfî hareketten dolayı cezalandırabilirdi.
Madem benim askerim vurdu, “yanlış”ına da sahip çıkacağım, tavrına girmiştir.
***
Suriye’nin uçağımızı düşürüşüyle ilgili son haber mantığa uygun geliyor:
“Fars Haber Ajansı sitesine göre Suriyeli askeri bir yetkili, uçağın 23 milimetrelik bir uçaksavar bataryası ile ve askerlik hizmetini yapan sıradan bir asker tarafından düşürüldüğünü açıkladı. Dam Press’e dayandırılan habere göre, Suriyeli askeri yetkili, söz konusu askerin, 22 Haziran’da Suriye sahillerine yaklaşan ve çok alçaktan uçan kimliği belirsiz uçan bir ‘şeyi’tespit ettiğini ve durumu hemen komutanına bildirdiğini, komutanının vur emri verdiğini, askerin de kullandığı batarya ile uçağı düşürdüğünü söyledi. Haberin son bölümünde şöyle denildi: Bu haberi duyuran Dam Press haber sitesi, söz konusu askerin daha sonra komutanları tarafından takdir belgesi ve nakit para ile ödüllendirildiğini kaydetti.” (Gazeteler.)
Başından beri düşündüğüm bu ve benzeri bir durum. Bir uçak görünüyor ve anında karar verilmesi gerekir. Yok Şam’a sorulmuş, yok Humus’ta komuta merkezine sorulmuş...
***
Genelkurmay Başkanlığı bir tarafta, Millî Savunma Bakanı bir tarafta konuşuyor. En çok Bakan konuşuyor. Güya Türkiye sivilleşiyor!
Birinci kademe: Suriye’nin uçağı düşürdüğünün kesinliğidir. Başka izahı yoktur.
İkinci kademe: Niçin düşürdüğünün bilinmesidir. (Cevabı yukarıda.)
Üçüncü kademe: Şam, uçak düşürmede devrede miydi, değil miydi? (Yine cevabı yukarıda.)
Evet, uçağı Suriye düşürmüştür. İnsanları anlamsız açıklamalarla boğmayın!
Şimdi Ankara “namusunu” nasıl kurtaracak? Hâlâ bilmiyoruz!
