Anayasa'da 'başkanlık' var mı?
R. T. Erdoğan buyurmuşlar:
"Türkiye 2018 seçimleriyle yeni bir yönetim sistemine geçti, yani kronometreyi sıfırladı. 2018''de seçilen cumhurbaşkanı, yeni sistemin ilk cumhurbaşkanıdır."
Reis Bey her ne kadar gece yarısı kararnamelerini Anayasa yerine koyup karar alsa da Anayasa Mahkemesi hâlâ yerinde duruyor.
Muhalefet Reis Bey''in kararnamelerine bakmaz; Anayasa maddelerine bakar.
Anayasa Mahkemesi''ni bir kararnameyle kapatsın, tartışma da bitsin. "Kanun benim." der, her şey hallolur.
Tek adam rejiminde değil miyiz... Bütün güçler elinde... Kim itiraz edebilir. İtiraz etse bile ne yazar!
Şu anda görüntü böyle...
Unutmayalım ki "halk" var. Tek adam da olsa halk karşısında direnebilecekler mi?
Fethullahçılar darbeye kalkıştıklarında silahlıydılar ama karşılarındaki güç halktı. Bunu en iyi bilecek Saray''daki Zat''tır. Çünkü, silahlı Fethullahçılara karşı halkı motive eden o idi. Ve haklıydı.
Şimdi Anayasa yok sayıldığında, bütün yollar kapatıldığında, kanunlar çiğnenmiş, "darbe" yapılmış olmuyor mu? Ya halk sokaklara çıkarsa... Allah göstermesin. Bütün askeri, emniyeti elinde olsa, bütün tarikatlar/cemaatler harekete geçirilse, kitlelerin haykırışını durdurabilir misiniz?
Şu bir ölçüdür:
CHP Genel Başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu neredeyse iki günde bir "rüşvetçi büyükelçi"den bahseder.
Reis Bey, nerede ve hangi mevzuda konuşursa konuşsun, araya "Bay Kemal"i sokar, verir veriştir. Ama "rüşvetçi büyükelçi"yi tayin ettiğine ve koruduğuna dair sözleri karşısında epkem kalır. Bu vaziyet insanı işkillendirir, suçlanan büyükelçiyle Reis Bey arasında bilinmeyen bağ kuşkusuna yol açar. Böylesine kabul edilemez ağır itham karşısında, "İspat etmezsen namertsin!" dememesi zihin karıştırır.
"Bay Kemal"i dilinden düşürmeyen Reis Bey, K. Kılıçdaroğlu''nun her seferinde dillendirdiği "vakıa"yı neden duymamazlıktan geliyor?
Bu meseleyi şunun için açtım. Bu kadar ağır itham karşısında susuluyorsa, halkın gücü dahi hesaba katılmayarak hiçbir surette iktidar bırakılmak istenmiyor, demektir.
R. T. Erdoğan''ın üçüncü defa aday olma meselesinde ünlü Anayasacı Prof. Dr. Ergun Özbudun çok açık konuştu:
"Erdoğan''ın üçüncü defa aday olma şansı yok. Bir tek istisnası Meclis''in beşte üç oranındaki çoğunlukla bir erken seçim kararı almasıdır. Muhalefet kanadından gelen açıklamalara bakıldığındaysa bunun mümkün olmadığı görülmektedir. Ancak kararı YSK verecektir. Onun da kararını Erdoğan''ın lehine olacağı tahmin edilebilir… 2017''de yeni bir anayasa yapılmadı. Anayasa değiştirildi. Onun değiştirmediği bütün hükümler bakidir ve geçerlidir. O hüküm de cumhurbaşkanının ancak iki defa aday olabileceğidir. 2017 yılında buna sadece bir tane istisna getirildi. O da daha önce Meclis''in 5''te 3 kararıyla seçimlerin yenilenmesidir." (Röp.: Can Uğur, Cumhuriyet, 28 Ocak 2023)
Ak Parti''nin 2007''deki anayasa değişikliği çalışmalarında yer alan Ergun Özbudun''u Saray yabana atabilir mi?
Saray''ın hiçbir surette görmek, okumak istemediği Prof. Dr. Kemal Gözler, daha 2017''de referandum oylanmadan önce yazdı:
"Önerilen sistem, dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş duyulmamış, bir ''neverland hükûmet sistemi''dir. Böyle bir sistem tasarlamak utanılacak bir şey değildir. Ama bunu tasarlayanların halkın karşısına çıkıp açıkça ve dürüstçe, ''bakın, oylayacağınız hükûmet sistemi, başkanlık sistemi değil; bu dünyada eşi benzeri görülmemiş, bizim tasarladığımız, türü kendine özgü bir sistemdir'' demeleri gerekir.
Keza, halkoylaması sürecinde tartışmaya katılan herkesin, dürüst ve samimî olması, parlâmenter sistemi veya başkanlık sistemini savunmak için, parlâmenter sisteminin veya başkanlık sisteminin hükümet darbelerine yol açtığı gibi ispatı gayrikabil iddialardan veya parlâmenter sistemin Türkiye''ye ilk defa 1961 Anayasasıyla geldiği gibi gerçek dışı olan beyanlardan kaçınması gerekir.
Halka güveniyorsanız, halka saygınız varsa, halkoylamasından önce, ''cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi'' diye bir sistemin olmadığını ve keza önerdiğiniz sistemin ''başkanlık sistemi'' ile de uzaktan yakından ilgisinin bulunmadığını halka açık ve dürüst bir şekilde söylemeniz gerekir. Halkın neye oy verdiğini bilmesi en doğal hakkıdır." (Kemal Gözler, "Cumhurbaşkanlığı Sistemi mi, Başkanlık Sistemi mi, Yoksa Neverland Sistemi mi? - 16 Nisan''da Neyi Oylayacağız?", www.anayasa.gen.tr , 24.2.2017)
Saray''ın hukukçu başdanışmanı Mehmet Uçum "malum" isim. "Türk milleti"ni kabul etmez; "Türkiye milleti" der. Önceliği etnisitelerdir. Bu köşede birkaç defa adı geçti. Beyefendi buyuruyor:
"2023''te yapılacak olan seçim ikinci başkanlık seçimidir. İkinci başkanlık seçimi olduğundan da Cumhurbaşkanı''nın ikinci kez aday olması da anayasal haktır. Bu bir hukuk tartışması değildir, hukukun istismar edilerek Cumhurbaşkanı''nın önünü kesme çabalarından bir diğeridir. Cumhurbaşkanı''nın anayasal hakkının önünü kimse kesmeye cüret edemez ve bunu da başaramaz." (28 Ocak 2023)
Mehmet''e sormalı, Anayasa''da "başkanlık" diye bir madde var mı?