Allah rızası için... Lütfen... Particilik olmaz!

6 Şubat 2023''te dokuz saat arayla iki büyük deprem (7,7 ve 7,6 şiddetinde) yüzlerce artçı deprem. Ölümler... Ölümler... Ölümler... Binleri buluyor.

Yurdumuzu bırakın, dünyada yüreği dağlanmayan bir insan gösterebilir misiniz?

Ülkemizde particilik "düşmanlık" demek. Bu Ak Parti iktidarı kadar düşmanlık daha önce var mıydı? Vardı herhâlde ki örneği karşımıza çıkıyor. Ama bu kadarını sanmıyorum. En tehlikelisi bu iktidar zamanındaki düşmanlık. İktidardakiler geçmişe sık atıfta bulunurlarken araya mutlaka "din" bahsini sokuyorlar. Hâlbuki halkın talepleri ve sonrasında iradesi, taşları yerine oturtuyor. "Düşmanlık" insanı köreltir, gerçekleri örter.

Felâket hepimize dokunur. Muhalif muvafık herkes el ele vermeli, dedik ve yazdık. Daha ilk gün, Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik, muhalefeti yok etti, kendi ittifaklarını öne çıkardı ama, müttefiki partiyi öylesine saydı. Asıl kendileri var; başkaları yok.

Türkiye 86+7 milyon. 86 milyonu T.C. vatandaşı, 7 milyonu, belki daha fazlası ülkemize kaçarak göçerek gelenler. Öyle girdabın içindeyiz ki, sayı vermek de mümkün değil. Şimdi kendi derdimize düşmüşken, sınırlarımız kim bilir nasıl oyuluyordur.

Bir arkadaşımın notunu vereceğim. Notu, "İktidar kanadının engellemesinin halkın iradesine/çaresizliğine çarpıp geri tepişini çok açık gösteriyor:

"Az evvel Adana''da yardım çadırında yemek dağıtımında görev yapan Kuzenim (eşi görevli) ile görüştüm. Kendisi belediye halk eğitimde görevli eğitmenlik yaptığı için belediyenin kurduğu yemek dağıtımda görevli.

5.000 kişilik çorba ve kumanya dağıtımına başlayacakları sırada Valilik yetkilileri (emniyet ile) geliyor ve ''belediye olarak dağıtım yapamayacaklarını'' ancak ''devlet olarak dağıtım yapabileceklerini, belediye yazılarını kaldırıp, Adana valiliği yazmaları gerektiğini'' vs. söyleyip dağıtıma engel oluyorlar. Bunun üzerine çocuklu, bebekli aileler başta olmak üzere 10 saatten fazladır aç ve susuz olduklarını belirten halk galeyana geliyor ve emniyet ve valilik yetkilileri oradan kaçıyorlar, bu şekilde çorba dağıtımı yapılıyor."

Başka bir örnek Hatay''dan:

Biliyorsunuz Hatay''ın Büyükşehir Belediye Başkanı CHP''den. Başkan Lütfü Savaş iktidarın nasıl particilik yaptığının çarpıcı örneğini gösteriyor.

Başkan, iki hafta önce "40" adlı programda söyledikleri particilikte asıl insana kastedildiğini gözler önüne seriyor. Sunucu Cansu Canan Özgen''in "Hatay, yıkıcı bir depremin tekrarına hazırlıklı mı?" sorusuna Lütfü Savaş, "Değil" diyor ve sebeplerini sıralıyor:

"Hazırlıklı olması için genel hükümetle belediyelerin iş birliği yapması lâzım. Biz, ne kadar yazı göndersek, özellikle bakanlıklara, bunların çok büyük kısmı bize cevap olarak bile gelmiyor. Antakya''nın en üst mahallelerinde heyelan bölgesi vardır, bir kısmı mezarlık olarak kullanılan, 37 dönümlük bir arazi, orayla ilgili bir kentsel dönüşüm istedim, her şeyi yaptık, 5 buçuk yıldır bize bakanlık cevap bile vermiyor! Cevap vermeyen bakanlıkla deprem eşgüdümünü yapıp da depremden korunmak için ne yapabilirsiniz? Hükümet bizleri yok sayıyor, görmezden geliyor. Bütüncül bir politika, bütüncül düşünen hükümet ve belediyelerle birlikte olur. Maalesef hükümet bizleri yok sayıyor, görmezden geliyor."

İktidarın tavrı insanı öyle düşünceye sevk ediyor ki, deprem kendilerine oy çıkmayan bir yerde olsaydı, hiç uğramayacaklar! Son felâkette Hatay''a geç girmeleri acaba particikten mi?

Sormadan edemiyor insan.

Yazarın Diğer Yazıları