Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun süreden beri beklenen "Yargı Reformu Stratejisini" açıkladı. Belge olumlu pek çok hüküm içeriyor elbet…
İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi…
Tutuksuz yargılamanın esas olması…
Hâkim ve savcılara coğrafi teminat getirilmesi…
Hukuk alanındaki mesleklere girişte sınav getiriliyor olması…
Hukuk fakültelerinin 5 yıla çıkarılması ve kontenjanlarının düşürülmesi…
15 yaşından küçük çocukların suça sürüklenmeleri halinde ceza davası dışında uygulanacak yöntemlerle çocukların topluma kazandırılmasının hedeflenmesi…
Yargıda teknoloji kullanımının yaygınlaştırılması…
Hâkim ve savcı yardımcılığı kurumunun getirilmesi…
Bunlar olumlu adımlar...
Ancak…
"İfade özgürlüğünün demokrasinin en önemli şartı olarak görüldüğünün" söylenmesi güzel ama ifade ettiği düşüncelerinden dolayı hapiste yatan onlarca gazeteci varken,
Söyledikleri nedeniyle dayak yiyen gazetecilere bunları yapanlar serbest yargılanırken, bu söylenenleri samimi bulup ALKIŞLAYAMIYORUM…
"Demokrasinin güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi hedefi" güzel ama kazananın belli olduğu seçimin yenilendiği bir ülkede,
Ana muhalefet liderine yapılan linç girişimi makul karşılanırken, bu söylemi ALKIŞLAYAMIYORUM…
"Tutuklama tedbirinin ölçülü uygulanacağının" söylenmesi güzel ama bu zamana kadar ölçüsüz uygulandığını kabullenen bu itirafı ALKIŞLAYAMIYORUM…
"İnternet üzerinden ifade özgürlüğüne yeni yaklaşımlar getirilmesi" güzel ama sosyal medyada yazdıkları nedeniyle yargılanan onlarca kişi varken ve dünyanın en önemli dijital ansiklopedisi Wikipedia hala kapalı iken, bu söylemi ALKIŞLAYAMIYORUM…
"Adil yargılanma hakkında" önemli yenilikler getirilmesi güzel ama bir yılı aşkın sürelerde iddianame hazırlanmasını ve hâkim karşısına çıkarılmayı bekleyen kişiler varken, bu söylemi ALKIŞLAYAMIYORUM…
"Hakimler ve savcılar için coğrafi teminat getirilmesi" güzel ama HSK' nın başında Adalet Bakanı bulunduğu sürece ve üyelerinin ataması siyasetten bağımsız kılınmadıkça, coğrafi teminatın tek başına hâkim ve savcılar için kendilerini siyasete karşı bağımsız hissettirmeye yetemeyeceğinden,
Bu güvence Anayasa'yla sağlanmadığından, Anayasa'yla sağlanan güvenceler dahi korunamadığından, bu vaadi ALKIŞLAYAMIYORUM…
"Hukuk fakültelerinin eğitim süresinin 5 yıla çıkarılması, kontenjanlarının azaltılması" güzel ama öğrenciye hukuk nosyonu kazandıracak, hukuk ve adalet bilincini yerleştirecek nitelikte bir hukuk eğitimi verilmedikçe; hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı hukukçular yetiştirilmedikçe bu söylemi ALKIŞLAYAMIYORUM…
2019 Yargı Reformu Stratejisi Belgesinde yer alan maddelerin pek çoğu, 2009 Yargı Reformu Stratejisi ve 2015 Yargı Reformu Stratejisi belgelerinde de yer aldığı halde, temel eksikler hala giderilmemişken tekrar edilen bu vaatleri ALKIŞLAYAMIYORUM…
Demem o ki, gayet olumlu temel ilkeler ve hedeflere yer verilen bu belgenin ne zaman yasalaşacağı ve nasıl yasalaşacağı belli değilken; bu belgeyi büyük bir gelişme olarak yorumlayamıyorum.
Ülkemizde, mevzuata dair en temel sorun, yargı organlarının yapılanmasında, ancak yargı nasıl yapılanırsa yapılansın liyakatli, bilgili ve hakkaniyetli yargı mensupları olmadıkça kanunların eşit ve adil bir şekilde uygulanması sağlanamaz.
Bu açıdan, ülkede yargının esas sorunu mevzuat değil; uygulamalar ve zihniyettir!
Anayasa ve kanunlar, layıkıyla uygulansa, sorunlar büyük ölçüde çözülecektir. Zira, yargının bağımsız ve tarafsız olmasını emreden yasalarımız zaten mevcut. Ancak kanunlar doğru uygulanmıyor!
Özetle, ilerleyen günlerde bu belgeyi, bu belgede yer alan ilkeleri irdeleyeceğiz ama; uygulama ve zihniyet değişmediği sürece, soyut ilkeler içeren bu belgeye dair yapılan hiçbir açıklamayı ALKIŞLAYAMIYORUM…
