AKP, HDP ve sosyalistler aynı bloktalar
Bunlarınki ideoloji değil: Virüs... Beyine bir kere girmeye görsün. Bütün sistemi ele geçirdikten sonra insanları istediği biçimde yönlendiriyor. Türkiye'de normal aklın yerini çarpık akıl ve zihniyet ele almasaydı, adam kendi ülkesinin askerini vurur, ona tuzak kurar ve ihaneti kahramanlık olarak görür müydü?
Hayır!
Türk siyasal tarihinde onca başarılardan sonra kurulan cumhuriyeti bir çırpıda silip atan, uzun yıllar içinde zor şartlar ve badireler atlatılarak kazanılan demokrasi, parlamenter sistem, her hangi bir adamın kendi geleceği uğruna "fiili durum yarattım" denilerek ortadan kaldırılabilir miydi?
Yine hayır!
Yıllarca "kahrolsun Amerika sloganıyla" taraftar topladıktan sonra Kuzey Suriye'de Amerikan ordusu haline gelmenin ideolojik açıklaması nedir?
"Çıkar" diyeceksiniz. "Çıkar bu dönüşümü sağladı" diye de ekleyeceksiniz. Varsayalım öyle... Tamam. Peki, diğer solun derdi ne? Mesela Türkiye'de çeşitli gazetelerde yazıp çizen, çeşitli dernek ve sendikalarda yer tutan sosyalizmin demirbaşlarına ne demeli... Onlar neden Amerikancı?
Yoksa en başından beri hep Amerikancıydılar da bize rol mü kesiyorlardı?
İslamcılar, bölücüler ve gayrı millî sosyalistler için Türkiye'de kurulu hâlihazırdaki devlet her ne yaparsa suçlu. Hatta var olması bile gereksiz. Bunlara göre "devlet diye bir aygıt var ve her türlü melanet bunun başının altından çıkıyor. Öyle ise bu devleti ya ele geçirmeli ya da kendi istedikleri zihinlerinde yüklü bulunan virüs programının istediği çizgiye getirmelidir." O çizgi, aynı zamanda devletin bittiği, yenik düştüğü, ayaklar altına alınıp pas pasa çevrildiği yer oluyor...
Yoksa bir cumhurbaşkanı böylesine yüce bir makama ulaştığı için Allah'a şükredip, ülkenin dirlik ve düzeni için çalışmayı amaç edinmek yerine neden çözüm süreci adı altında Dolmabahçe'de teröristlerle herkesten gizli anlaşma imzalasın? Neden fiilî durum yaratarak rejim sorunu çıkarsın? Neden ülkesini gereksiz yere tam çatışmaların ortasında seçime götürsün? Neden teröristlerin şehirlerde iyice yuvalanmalarına aldırış etmemiş olsun? Neden?
Çünkü ideolojik geçmişi ve zihin kodları kurulu cumhuriyeti sevmiyor. Bak Demirtaş'a... Ne kadar şirin değil mi? Kendisi barış türküsü söylüyor, yan kuruluşu KCK, polise ve askere şehir içinde tuzak kurup şehit ediyor.
Gel belediye başkanlarına.
Barış istediğini ilan eden partinin belediye başkanları sözde "barış süreci" boyunca "ayrılmayacağız" dedikleri ve genel bütçeden maaş aldıkları "Türkiye Cumhuriyeti devletini tanımıyoruz. Kendi vali ve kaymakamlarımızı atayacağız" diyerek "özerklik" ilan ediyor.
Demek ki neymiş...
Düşmanlık ikiyüzlülükle devam ediyormuş.
Demirtaş önce, partisinin belediye başkanlarını kontrol etsin. Maaşını ödeyen devlete düşmanlığı yok etsin... Uygulamayı görelim, barış söylemine gerçek değeri varsa verelim. Ve bütün bu olup bitenleri temelden ve gönülden destekleyen sosyalist dernek, parti, sendika ve sözüm ona güya aydın grupları AB, ABD ve İsrail politikalarının Büyük Ortadoğu Projesi'nin bir diğer parçası olarak işbaşındadır. ABD, AB ve İsrail, Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın PYD'siyle kol kola. Türkiye'deki sosyalistler de bunların destekçisi.
Her üçünün de ortak hedefi T.C., millî devlet, demokrasi, millî tarih ve elbette Türklük. Şu sıralar her üçünün birleştiği yer Kuzey Suriye. Orada kimi İncirlik Üssü'nü vererek, kimi bizzat savaşarak, sosyalistler de siyasi destekle birleşmiş durumdalar. Ayrıldıkları konu ise PKK'ya yapılan sınırlı operasyonlar.
Eğer seçim sonuçları, Erdoğangiller'i mutlu edecek seviyeye ulaşırsa yeniden barışıp birleşecekler.