Âkil out çapul in!

En çok Yeni Hey’et-i Nasiha “Âkiller”e üzüldüm... Onların yüzünden “âkil” kelimesinin nasıl ayağa düştüğünü yazmıştım. Üzüldüğüm mesele başka... Recep T. Erdoğan’ın gözdesi olmak için atmadıkları takla kalmamış, biri de, “Âkil adam ol!” emrini reddetmiş, gönlünü nasıl alacağını bilememiş, özür üzerine özür dilemişti. Bunlar, “Gezi İsyanı”nın Türkiye’de neleri değiştireceğini elbette bilemezlerdi; ama düşünen, üreten beyin, analitik düşünceyle bazı neticelere varabilirdi. Çok insan onları ikaz etti, ama dinlemediler. Halk içine nasıl çıkacaklar şimdi!
Düşen değer “âkil”, yükselen değer “çapulcu”... “Çapulcu” kelimesinin etimolojisi üzerinde durmuştum. Bir zaman “akıncı” anlamı vardı. Sonra malûm anlam kullanıldı ve o malûm anlamı bildik hep: Serseri, yağmalayan...
Başbakan Recep T. Erdoğan ne zaman “Gezi İsyancıları”na “çapulcular” dedi, kelime anlam değişikliğine uğradı.
Ama “âkil”in aksine “çapulcu”, haksızlığa, despotluğa başkaldırının adı oldu. Yakında çocuklarına “Çapul” adını koyanlar çıkarsa şaşırmam!
Bakmayın siz “Gezi İsyanı”nı hükûmetin dar alana sıkıştırmak istemesine... Çevreyi boşaltma taktiği... Kanun dışı, adı sanı duyulmamış örgütlerin ortaya çıkıp yakıp yıkmaları bahanesi... Onlar her zaman var ve her zaman yakıp yıkarlar. Ama şimdiye kadar 79 ilde 2,5 milyon insanı toplayabilmişler miydi?
İki il hâriç bütün illerde böylesine bir despotluğa, dini kullanmaya, sulta kurmaya başkaldırı olmuş muydu?
Halk uyandı; Ak Parti’ye oy verenler de uyandı. Korkuyu üzerlerinden attılar... “Nereye gidiyoruz?... Ne yapmak istiyorlar?” diye sorgulamaya başladılar.
“Gezi İsyanı” ilk başladığında ne demiştik: Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak... Çok insan söyledi bu sözleri... Hükûmet edenler de idrâkindeler ama açıktan itiraf edemiyorlar.
Nasıl bir korku, nasıl bir telaş içinde olduklarını, Üç Hilâlin, Bozkurtun altına sığınmalarından anlamalıyız. Ya Ülkücüler de isyan ederlerse? Mitinglerde üç hilâlli bayrakların, Bozkurt amblemlerin gezdirilmesinin anlamı budur. Yoksa “Millî Görüş” çizgisinden gelenler, hiçbir surette Milliyetçi Hareket çizgisiyle bağdaşmazlar.
Ya Türk bayrağına ne dersiniz?
“Gezi isyanı” olmasaydı, “Türk bayrağı” da elden gidiyordu!
Üç hilâlli bayrakların yanında Türk bayrağına da sarıldı Ak Parti yönetimi... Recep T. Erdoğan, İstanbul ve Erzurum mitinglerinde her yere, üstelik silmek istediği “Türk” lafzını söyleyerek bayrak asılmasını istedi.
“Âkiller”e neden üzüldüğüme devam edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları