Ak Parti'ye iktidar yolunu açan 28 Şubat sancıları (2)
28 Şubat müdahalecileri, sistemi onaracağız derken, yıktılar. Türkiye''nin, neyin ne olduğunu bilmeyen, "Osmanlı" deyip başka bir şey demeyen "intikamcılar"a teslim edilmediğini kimse söyleyemez.
Örneği önümüzde. 21 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Geldiğimiz yere bakın. 14 Mayıs 2023''te seçimi kazanırlarsa, "tek adam"ı kimse tutamaz.
Seçim son derece kritik. Mevcut iktidarın yönetimi devam ettirmesi demek, muhalefetin erimesi demektir. Şartlar son derece müsaitken, muhalefetin derlenip toparlanması, yekvücut olması, kazanmaya odaklanması, küskünlükleri, kırgınlıkları, geriye atması gerekmez mi?
Ak Parti''ye yol açan 28 Şubatçılar, 18 maddelik taleplerin ne getirip ne götüreceğini, halkın hissiyatını hiç hesap etmeden dayatmışlardır.
Akılları başörtüsündeydi. Başını örten onların nazarında mürteci (gerici) idi. Gericilikle baş örtmenin ne alakası olabilir? Öyle gülünç tartışmalara girildi ki akla ziyan. Yok baş örtüsü demeyelim, türban diyelim... Anadolu kadını başına yemeni bağlar. Öğrenciler başlarına kenarları oyalı yemeni bağlayıp gitse, yine "mürteci" mi olacaklardı? İnadına öyle gidenler de olmuştu.
Şimdi sokağa çıktığınızda çok başörtülü görüyorsunuz. Artık, bir "tarz", bir "kombin" de geliştirdiler; baş örtmeleri farklı, giyimleri farklı. Muhafazakâr kesim, aslında baş bağlama ve giyim tarzlarından rahatsız.
28 Şubatçılar İlahiyat Fakültesi''nde bile örtü yasağı koydular. Maalesef namaz kılanlar bile fişlendi.
Çok insana ceza verdiler. Öğrenciler okullarını bırakmak mecburiyetinde kaldılar.
Prof. Dr. Baran Dural ve Şeyma Çiftçi''nin Temmuz 1922''de Batum-Gürcistan''da konferansta birlikte sundukları "28 Şubat''ın Ardından Sürecin Eğitim Sorununa Yansıması ve Çatışmalı Alanlarda Bütüncül Çözümlerin Uygulanabilirliği" başlıklı tebliğde 28 Şubat vetiresinde YÖK tarafından uygulamaya konulan "Kılık Kıyafet Genelgesi"ne dair şu bilgiler yer alır:
"637 öğrenciye okuldan uzaklaştırma cezası verilirken, bin 17 öğrenciye kınama, bin 579 öğrenciye de uyarma cezası verilmiştir. Bunun yanı sıra 25 öğretim üyesi ve idari elemanı meslekten veya kamu görevinden men, yüzü aşkın üniversite personeline de çeşitli disiplin cezası verildiği kaydedilmiştir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, 28 Şubat döneminde üniversitelerin akademik başarıdan ziyade, siyasi gündeme uyum sağlama yoluna girdiği vurgulanabilir."
Başörtülü öğrencilerin başlarını açmaları için ikna odaları kurulmuştu. Tebliğden okuyalım:
"28 Şubat''ın Türk siyasi tarihine kazandırdığı, en yakışıksız kavramlardan birisi, ''ikna odaları''dır hiç kuşkusuz. İkna odaları, başörtülü kadınların; psikolog, polis ve akademisyen eşliğinde psikolojik olarak ikna edilmeye çalışıldığı yerlerdir. İkna odaları uygulaması, 1998 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Başörtülü üniversite öğrencilerini ''ikna''dan ziyade, psikolojik baskı yoluyla başörtüsü ve okul arasında seçim yapmaya zorlayan ''ikna odaları'', her şeyden önce düşünce ve inanç özgürlüğüne kesinlikle aykırı bir uygulamadır."
Tebliğde "ikna odaları"nın da Ak Parti''ye kapı açtığı dolaylı olarak ortaya konuyor:
"Tüm Türkiye''de tam olarak başvurulmasa bile başta İstanbul, Marmara, ODTÜ gibi kalburüstü üniversitelerinin birkaç yöneticisinin, ''tuhaf fantazması'' olarak gündeme gelen ''ikna odaları'' uygulaması, ülkede muhafazakâr-laik kesimlerin cepheleştirilmesi, iki taraf arasında kin ve nefret duygularının tahrik edilmesiyle neticelenmiştir. Uygulamanın haksızlığı, o yıllarda ''ikna odaları''nı savunan yayın ve siyaset odaklarının hemen hiçbirinin, ''ikna odalarını'' bugün savunamamalarıyla da tescillenmiştir. Doğallayın, ''ikna odaları'' ile muhafazakar kadın öğrencileri sözde savundukları sisteme boyun eğdireceklerini düşünen kimileri, aslında laik partilerle muhafazakar seçmen arasında kalın duvarlar örülmesine hizmet etmişlerdir. Bugüne dek hiçbir siyasal odağın, tutum-davranışın, sol ve Kemalist rejimi, toplumsal sağgörü karşısında bu kadar olumsuz bir duruma düşürmeyi başaramadığı söylenmelidir."
Örtüyü baştan çıkarttırmayı "irtica"yla mücadelenin esası sayan üniformalılar ve onların alkışçıları şimdi Türkiye''nin nasıl bir gayya kuyusuna düşürüldüğünü görsünler, ellerine kına yaksınlar.