'Adalet' beklemez!

Ordumuz güney sınırımızın hemen ötesinde, Amerika'nın ve müttefiklerinin desteğiyle PKK'nın otonomi ilân ettiği Afrin'e girdi. Allah muzaffer eylesin. Sınırımızı emniyete almanın ötesinde, orada yaşayan halkı da, boyunduruktan kurtarma ve adalet tesis etme emelindeyiz.

İçimizde de şiddetle adalete ihtiyacımız olduğu, her seferinde yazılıp söyleniyor.

Bir cemaatin şeflerinin işlediği suçları, o cemaat şeflerine kanan veya zamanında hükûmet edenlerin övgüsüne mazhar oldukları için, cemaati "doğru yolda" görüp mekteplerine çocuklarını gönderen, sohbetlerine katılan nice insan, eline silâh almadığı ve hatta ByLock denen melâneti kullanmadığı, "gizli" emelinden haberdar olmadığı hâlde tutuklanmışlar veya işinden edilmişler, azaba uğratılmışlardır.

Geçen hafta "Gaziler ve mağdurlar" başlıklı yazımda, "Reis"in, "gazi" olan yeğenimi Saray'da samimi kabulünü yazmış ve sözü "mağdurlar"a getirmiştim. Birçok e-posta geldi. Hepsinin adına birin veriyorum:

"Sn. Arslan Tekin / Gaziler ve mağdurlar başlıklı yazınızı okudum ve ülkesini, milletini seven her insan gibi içim sızladı.

Fetö davaları; göz göre göre kaçmasına göz yumdukları o zalim savcı Zekeriya Öz (şişme bot)'ün yaşattığı mağduriyetlere benzedi.

Malumunuz, bu darbenin ve şartları oluşturanların bir kısmı yurt dışına kaçtı. Silah kullananların çoğu suçüstü yapılıp deşifre oldular. Geride kalan samimi olarak sempati duyan garip gurebalar kaldı. Öyle ise bu zalimlikler niye? Durum bu şekilde olduğu halde, zannedersem birileri Erdoğan'a bu türden mağdurları da tehlike gösteriyorsa o kişi kripto fetöcü dür. Bu durumu anlasın artık. Bu harekete sempati seviyesinde bakan halkı kalkışma hareketi başlatmalarından mı korkuyorlar? Silahlı unsurlar bunu başaramadı da, garip gureba bunu mu başaracak!! Bu mümkün müdür?

Akıl var mantık var. Anlaşılan, Erdoğan'ı hâlâ çok korkutanlar var. Zaten o gruplar Erdoğan'ı hep korkutup güven kazanarak en mahrem yerlerine kadar girmediler mi... Bu türden insanlar makam bekleyen yalaka ve yağcı değilse, mutlaka kripto fetöcüdür.

Buradan hareketle ben de diyorum ki: Acaba fetö mağdurları, savcılıklara, bir an için bir dilekçe verdiklerini varsaysak... Şöyle:

'Fetö'yu görünürde birçok insan gibi hizmet hareketi zannedip, sempati ötesinde, Ak Parti yöneticileri kadar iltisaklı bir durumum dahi yoktur. Bu nedenle, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Ak Parti yöneticilerinin yararlanmış olduğu, 'Aldatıldım, Allah affetsin' kapsamından yararlanmam hususunu arz ederim." deseler hakları değil mi?

Meselâ; emsal teşkil etmez mi?

Siz hukukçu olmasanız da hukuk bilginiz vardır.

Fetö mağdurlarının böyle bir dilekçe vermeye hakları vardır. Hukuk devletinde tabiî.

Bunları yazmamın bir amacı da, açmazlarını ortaya koymaktır. Yoksa böyle bir dilekçe bu şartlarda yeniden bir dava açılma sebebi olur. / Saygılarımla." (Akın Hacısalihoğlu).

Allah'ın bir adı El-Adl'dır.

"Bir kötülüğün cezası, ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun mükâfatı Allah'a aittir. Doğrusu o, zalimleri sevmez." (Şûrâ, 42/40).

Yazarın Diğer Yazıları