Açık konuşmak daha iyi olabilir
Sanırım bazı şeyleri yanlış anlıyoruz, ya da yanlış anlatıyoruz. Türkiye'nin tarihin en güçlü döneminde olduğunun söylendiği, ülkede neredeyse hiç bir sorunun kalmadığını, Türkiye'nin bölgesel ve küresel alanda en güçlü oyun kurucu olduğunu kabul ederek başlayacağımız bir değerlendirme bizi bugünleri izah etmek konusunda çok zorluyor çünkü.
Eğer yukarıda anlattığımız ülke ile içinde yaşayarak his ve akılla değerlendirdiğimiz ülke aynı olsaydı, bugünleri bu kadar endişe ile takip etmemize gerek kalmazdı
Ama şimdi iktidar kanadı, söylemlerinden hiç taviz vermeden, yürütülen bir sürece şüphe etmeden destek vermesini bekliyor herkesin. Geldiğimiz noktada güvenlik kaygıları yaşamıyor olsak yine de iktidar tarafının söylediği va yaptığı gibi mi hareket ederdik acaba.
Şimdi bu konuda yapılan bütün eleştirileri göğüsleyen Cumhur İttifakı’nın MHP kanadı son derece büyük bir risk almış olsa da ittifakın ana gövdesi bu riski olduğu taşımak konusunda istekli görünmemektedir. Açıkçası eğer onlar da aynı dili kullanırlar ise kendilerine sorulacak sorulara verecekleri cevaplardan endişeli gibiler.
Oysa Bahçeli, bugün yaptığı grup konuşmasında hem ülkenin içinde bulunduğu riskleri özetlemiş hem de yine de bunun güçlü bir ülkenin kendi tercihi olarak algılanmasını sağlamaya yönelik olarak durumu özetlemiş:
"Amacımız beşeriyet aleminde kutup yıldızı gibi parlamaktır. Kavga ile gideceğimiz bir yer yoktur. Çevremizde oynanan oyunları görmeyen kalmamıştır. 8 Aralık'ta zulüm yönetimi ortadan kalkmıştır. Şimdi vakit Suriye'nin ihya vaktidir. Geçiş hükümetinin aldığı kararlar anlamlıdır.Temkini elden bırakmadan, rehavete kapılmadan yeni yönetimin eşitlikçi, yapıcı siyasetine destek vermek isabetli bir yaklaşımdır. Mezhebi kavgayı amaçlayan tahrik mekanizması işletilmekte, buna karşı dikkatli olunmalı"
Buradan da anlıyoruz ki MHP ülkede oluşturulmaya çalışılan havanın farkında etnik ve mezhepsel olarak Türkiye'de de kırılgan bir durum olduğunu, ekonomi de bu kadar zorda iken bu kırılgan yapının daha sonra başımıza neler açabileceğini de görüyor.
Lakin iktidar ittifakında yer alarak çözüm önerileri sunmanın zorluğunu da yaşıyor, ama mesuliyeti almayı da göze alıyor görünüyorlar. Türkiye kendi gücünü gerçekçi olarak değerlendirebilecek ve bu gücü ile müsavi olarak hamleler yapıp tedbir alabilecek bir ülkedir, devlet geleneği buna uygundur. Ancak başta sosyal medya mücahitleri olmak üzere bir çok çeldirici aklın da sırf iktidarın devamı adına hoş görülmemesi gerekmektedir. Yıllar sonra haklı çıkmak gibi hevesim yok kendi adıma. Hatta hayatımda hiç istemediğim kadar yanılmış olmayı umut ediyorum. Bu anlamda yapıcı kabul edilebilecek eleştirilere de kulak verilmesini umuyorum.