Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL
Murat Sururi ÖZBÜLBÜL

Genel af kime lazım?

Her politik eylem eninde sonunda bir toplumsal ihtiyaç sonucunda ortaya çıkar.

Peki, bu ülkede kimler ya da hangi kesimler bir Genel Af ihtiyacı içinde ki bu gün bırak Genel Affı Öcalan’a bile af gündeme geldi?
Birçok politikacı, yazar ve yorumcu bu af meselesini yapılmak istenen anayasa değişikliği ve Recep Bey’e bir kez daha seçilme hakkı tanınması için DEM Partiye verilen bir taviz olarak yorumladı.

Bu elbette bir olasılık ama hemen hemen herkes anayasa değişikliği ve Recep Bey’e bir kere daha seçilme hakkı tanınmasına odaklanmışken ben daha da önemli başka bir konuyu, Genel Af konusunu gündeme getirmek ve öne çıkarmak istiyorum.

Genel Af neden gerekli?

Biliyoruz ki bu son 23 yılda AKP ile birlikte hareket eden birçok siyasetçi, bürokrat, iş insanı, akademisyen ve yazarçizer takımı suç sayılan ve sonuçta ciddi cezai ve mali yaptırımlar doğurabilecek kanuna, kurala aykırı birçok fiile imza atmış bulunmaktadır.

Bugün mahkemelerin bunların üstüne gidememesinin tek nedeni iktidarın yargı üzerindeki baskı ve kontrolüdür. Cumhur İttifakının iktidarı sona erip mahkemeler bağımsız ve tarafsız bir şekilde özgürce çalışabildiğinde iktidar gücü ile korunan bu kesimler çok ciddi cezai ve mali yaptırımlar ile karşı karşıya kalabilecektir. İşte bu yüzden bütün bu kesimlerin acil bir Genel Affa ihtiyacı bulunmaktadır.

Bir örnek vereyim; sadece FETÖ Terör örgütü yargılamalarında 17 – 25 Aralık sınırı konulup “bu tarihten önce FETÖ ile ilişki suç değil ancak bu tarihten sonrası suçtur” demek bile kanuni değil siyasi bir karar ile belirlenmiş yapay bir sınırdır.

Yargının üzerindeki iktidar kontrolü kalktığı anda mahkemeler doğal olarak bu yapay siyasi karara değil hukuki gerçekliğe bakar ve 17 – 25 sınırını falan dikkate almaz. FETÖ terör örgütünün ilk kurulduğu tarihi ilk işlenen suç ile başlatır ve bu tarihten itibaren ilişki kuran herkesi terör örgütüne üyelik ya da en azından yardım ve yataklıktan soruşturabilir değil mi?

İşte tam da bu noktada AKP cenahının olası bir iktidar değişiminde yandaşlarını yargıdan bağışık tutacak bir genel af yasasına şiddetle ihtiyacı bulunmaktadır.

MHP açısından bakarsak; Sinan Ateş cinayeti ile ilgili üst düzey bazı MHP’li isimlerin de bir genel af yasasına şiddetle ihtiyacı olduğu ve hatta bunlara böyle sözler verildiği de Ankara Kulislerinde konuşuluyor.

DEM açısından bakarsak; Abdullah Öcalan ve PKK terör örgütü adına eylem yapmak, destek olmak, yardım ve yataklık yapmaktan hükümlü bir sürü ismin affının bu kesimin en büyük hayali olduğunu bilmeyen var mı?

Sadece Selahattin Demirtaş’ın affı bile DEM için çok önemli bir motivasyon olmaz mı?

FETÖ terör örgütü üyelerinin de bir Genel Af ihtiyacı olduğu da aşikârdır.

Ayrıca sadece siyasetçiler değil yasal olmayan işlere bulaşıp servet edinmiş birçok yandaş iş insanı da bir Genel Af ihtiyacı taşıyor.

Dolayısı ile AKP, MHP ve DEM Partinin kesişen menfaat kümesi GENEL AFTIR!

Açıkça söylemek gerekirse memlekette geçmişe sünger çekip yeni ve temiz bir sayfa açılmasını isteyen çok güçlü ve kalabalık bir kesim bulunmaktadır.

DEM’e ne ihtiyaç var?

Malum anayasamızın 87. maddesine göre ancak TBMM üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun yani 360 milletvekili kararı ile genel ya da özel af ilan edebilir.

Meclis aritmetiğine bakınca yapılması planlanan değişiklikler ve Genel Af çıkarmak için Cumhur ittifakının sandalye sayısı yetmiyor, el mecbur takviye lazım ve bu noktada CHP ile uzlaşma mümkün olmadığına göre DEM partinin sahip olduğu 57 sandalyeye şiddetle ihtiyaç var. AKP, MHP ve DEM el ele verdiğinde sahip oldukları sandalye sayısı 372’ye ulaşıyor.

SP’nin 20, DEVA’nın 12 ve 13 de bağımsız milletvekili var buralardan transfer edilecek ya da ikna edilecek 28 oy daha bulunursa Recep Bey referanduma bile gitmeden anayasayı dilediği gibi değiştirebilecek 400 oy sayısına bile ulaşabilir.

Bu sayı erken seçim, genel af ve hatta referanduma gidilmeden yapılacak bir anayasa değişikliği için gerekli sayıya ulaşıyor ama DEM olmadan bunların hiç biri yapılamıyor.

İşte Öcalan’a af meselesi bu kesişen menfaat kümesinin politikaya yansıyan doğal bir sonucudur.

AKP, MHP ve DEM’in aniden böyle tuhaf bir şekilde bir araya gelebilmesini açıklayan tek makul gerekçe de işte bu Genel Af ihtiyacıdır.

Tabi Öcalan ve PKK’lı teröristleri de kapsayan bir genel affı başta şehit aileleri olmak üzere halka kabul ettirmek, makul ve mazur göstermek çok ama çok büyük bir sorundur. Suriye meselesi, terörün sonlandırılması ve Kürtler ile barış söylemi sadece bu konuda atılacak adımları halka meşru gösterebilmek ve asıl amacı perdeleyebilmek için kullanılan bir gerekçedir.

Yazarın Diğer Yazıları