Bakıyorum bu günlerde birçok kişi ağız birliği etmiş Suriye’nin özgürleşmesinden falan bahsediyor oysa Suriye’de olan sadece ve sadece BAAS tipi sosyalist bir diktatörlükten teokratik bir diktatörlüğe savrulmaktır.
Bu savrulma küresel güç odaklarının bilek güreşine yem olan Suriye halkını elbette özgürleştirmeyecek, Suriye’ye barış, huzur ve refah getirmeyecektir.
Zaten HTŞ gibi El Kaide ve İŞİD çizgisinden gelen teröristlerce kurulmuş bir yapının demokratik ve özgürlükçü bir sistem kurmasını beklemek mantıklı ve makul bir beklenti de değildir.
Tamam diktatörlük yönetimi kötü bir yönetimdir diktatörler iktidara gelmek ve iktidarda kalmak için her türlü gayrimeşru işi yapar, her türlü suça bulaşırlar ve bu yüzden de diktatörlüklerin devrilmesi yerine demokratik rejimlerin kurulması arzu edilen bir vakadır.
Tuhaf ama Türkiye’de birileri Suriye’deki sosyalist BAAS diktatörlüğünün yıkılıp yerine yeni bir teokratik diktatörlük kurulmasını pek bir memnuniyetle karşılıyor, adeta bir zafer havası estiriyor oysa ortada sevinilecek bir şey falan yoktur.
Suriye’de artık terör örgütleri ve terörist liderlerin egemenliğinde teokratik bir diktatörlük hüküm sürmektedir!
Ayrıca bakın HTŞ lideri Golani’ni açıklamasına göre Suriye’de en az dört yıl boyunca seçim meçim yok inşallah maşallah dört yıl sonra seçim yapılacakmış…
Dahası ortada artık Suriye’de bir anayasa ve anayasal düzen de yok!
Golani ve taifesi üç yıl kadar uğraşıp yeni bir anayasa yazacaklarmış…
Anayasa yoksa kanun da yoktur, çünkü kanunlar temellerini anayasadan alır.
Anayasa ve kanunların olmadığı her yerde keyfi yönetim geçerli olur.
Bugün Suriye’de kanunların değil sadece silahlı güçlerin hükmü geçmekte ve yeterince gücü olan ülkeyi dilediği gibi şekillendirmekte ve yönetmektedir.
Açıkça söylemem gerekir ki şu anda Suriye’de belirleyici olan tek faktör silahlı güç sahibi olmaktır.
Fakat Suriye birçok dini ve etnik kesimden oluşur, dahası yaklaşık 60 yıldır halk seküler bir yönetime alışmış bulunmaktadırlar. Bu halka birilerinin sopa zoru ile şeriat ve teokratik diktatörlük dayatması elbette ki sonuç vermeyecek ve çatışma çıkmasına neden olacaktır.
Buradan tekrar hatırlatmak isterim ki her terör örgütünün ve her teröristin bir sahibi vardır fakat gün gelir o teröristler kenara atılacaklarından korkarsa daima yeni bir sahip aramaya başlar ve çoğu zamanda eski sahiplerinin başına bela olurlar.
Yeşil kuşak projesi çerçevesinde komünizm ile mücadele etsin diye yol ve destek verilen cihatçı teröristlerin 11 Eylül’de neler yaptığını ve El Kaide’nin Amerika’nın başına ne belalar açtığını gördük, yaşadık değil mi?
Bugün Suriye’de yönetimi ele geçiren PKK ya da HTŞ gibi terör örgütleri ile birlikte görüntü vermek emin olun yarın çok ciddi sorunlara yol açacaktır.
Ben elbette Suriye’de BAAS diktatörlüğünün devrilmesini ve demokratik bir rejimin kurulmasını Suriye halkının demokrasi, özgürlük ve refaha kavuşmasını çok isterim ama sicilleri en az Esad kadar karanlık ve suç dolu olan teröristlerin Suriye’de demokrasi tesis edeceklerini ve Suriye halkını özgürleştireceklerine inanacak kadar da saf değilim.
Bugün için Suriye’de olan Rusya ve İran gibi iki diktatörlüğün kolunun kanadının kırılmasıdır ve lakin gider eteri gelir beteri denir yeni yönetimin eskisini mumla aratacağı şimdiden bellidir.
Bu konuda konuşan yorum yapan bayram havası estiren birçok kişi aslında bölgede Rusya ve İran ile bilek güreşine girmiş bulunan ABD ve İsrail adına konuşmakta, onların propagandasını yapmaktadır.
Çivi çiviyi söker diyerek bir diktatörlüğü diğer bir diktatörlüğü devirmek için kullanmak çoğu zaman umulanın aksine sonuçlar yaratır, en nihayetinde olan halka olur filler tepişirken çimenler ezilir…
