R.T. Erdoğan nihayet ABD Başkanı Joe Biden''la görüştü. Görüşme 20 dakika planlanmış ama bir saat 10 dakika sürmüş. Bu müddetin yarısını tercümeye ayırırsanız 35 dakika konuşmuşlar. Görüştüler mi görüştüler... Yeter.
Türkiye ve ABD, NATO''da müttefik...
"NATO", İngilizce "North Atlantic Treaty Organization"un kısaltılmışı. Bu adlandırmayı nasıl tercüme edeceğiz? "Kuzey Atlantik Antlaşması Organizasyonu" desek maksat anlaşılır. "organizasyon" yerine "teşkilât" da uyar. "Örgüt" de sonradan çıkan adlandırma. "Örgüt"le daha çok suç organizasyonları kastediliyor. Sıklıkla "organize suç örgütleri" yazılıp söyleniyor. Hem "organize", hem de "örgüt". Denebilir mi?! "Suç örgütleri" deyince maksat hâsıl oluyor.
NATO, 4 Nisan 1949''de kuruldu. 12 ülke üye idi. Sonra 29 ülkeye çıktı.
NATO bir askerî ittifaktır. Birinci derecede Sovyet tehdidine karşı birlikte harekettir. Türkiye''nin yanı başında Rusya var. Komünist yönetimde Sovyetler Birliği, komünist yönetim çöktükten sonra Rusya Federasyonu oldu. Birçok ülke ayrılsa da Rusların etkisi Orta Asya''da Türk ülkelerine etkisi fazla. Batı tarafındaki ülkeler kurtuldu. Onlara da Slavlık üzerinden yürüyor. İttifak kurmaya çalışıyor veya Sırplara olduğu gibi, destek veriyor. Ortodoksluğu da unutmamak lâzım, bazen de Ortodoksluğu öne çıkarıyor.
NATO diyorduk... ABD diyorduk...
Sovyetler yüzünden biz alelacele 15 Temmuz 1950''da, ABD''nin, Kore''de savaşmak için asker istemesini TBMM''de onayladık. Askerimizin Kore''ye gitmesi, NATO''nun da kapısını araladı ve 18 Şubat 1952''de NATO''ya kaydımız yapıldı! (Ne yazık ki, öyle... NATO üyeliği ABD''nin lütfu!) (NATO Kore''ye müdahale etmeseydi ne olurdu? Kore Mao''nun Çin''i ve Stalin''in Sovyetler''inin kollarına düşerdi. Bugünkü Kuzey Kore''yi görün, Güney''le bütünleştiğinde ne olacağını anlayın. 12 Eylül öncesinde sol grupların "NATO''ya hayır!" bağırtıları, Sovyetler güdümündeki TKP ve Barış Derneği''nde faaliyetlerinde ABD''yi baş düşman ve göstermelerinin sebebi bu.) Pek bilinmez, NATO''ya girmek için ilk müracaat 11 Mayıs 1950''de, CHP iktidarı zamanındadır.
Sovyetler de NATO''ya karşı uydu devletleriyle Varşova Paktı''nı kurdu. Varşova Paktı''nın o kadar önemi yoktu. Çünkü, dediğimiz gibi, Ruslar kendi hâkimiyetteki ülkeleri güya askerî ittifaka dâhil ediyorlardı.
Sovyetler çöktükten sonra NATO''nun askerî amaçları yumuşadı ama bitmedi. Kuruluş, askerî iş birliğini öne çıkarıyor. Çıkarıyor derken, NATO üyelerinin askerî manada karşı karşıya gelmemeleri esastır.
Biz şu anda ABD''yle savaştayız. PKK''yı donatan, eğiten, üzerimize saldırtan ABD''dir.
R. T. Erdoğan''ın, Turgut Özal''dan miras tayyare muhabbeti klasikleşmiştir. Turgut Özal''la aralarında fark var. Birincisi, Turgut Özal, senin gazetecin benim gazetecim diye pek ayırmazdı. Ve isteyen istediği soruyu sorardı.
Reis Bey, kendi jargonuna uymayan gazetecileri hiçbir surette yanında istemiyor. Uçağına aldıklarının eline de sorular tutuşturuluyor. Başka şeyler yazacaktım ama yazmıyorum. Onun tarzı diyorum ve geçiyorum.
Uçakta Biden''a PKK''ya destek meselesi de sorduruldu. Verdiği cevaptan, Biden''a sadece hatırlatıldığı, ancak bizi tatmin edecek bir cevap alınamadığı anlaşılıyor.
Cevap alabilmek için bir yol var: İsrail''e yanaşmak ve hassasiyetlerimizi hatırlatmak. ABD''nin gözü, kulağı, beyni Telaviv''dedir. Biden, "Ben de bir Siyonistim." demiştir.
