ABD yolunu belirledi

Amerika, bizi karıştırmayı kafasına koymuş. Yoksa sınırlarımızda neden bir başka ülkenin içinde çapulcuları silâhlandırsın?

15 Temmuz'da başaramadığını, PKK'nın Suriye'deki ve Irak'taki uzantılarıyla başarmak istiyor.

Allah göstermesin, yakında Türkiye içinde hiç beklenmedik yerden yine bir sarsıcı saldırı olursa, bilin ki, bu saldırının ardında Amerika vardır.

Biz ne zaman İsrail'e, sen ağamsın, sen paşamsın dersek o zaman ABD düşünmek ve geri adım atmak zorunda kalır. Çünkü İsrail ne derse o!

İsrail müttefikse biz de müttefikiz. İsrail, Suriye'deki İran üssüne saldırdı, uçağı düşürüldü. Hemen Washington'dan ses yükseldi: "İsrail'in egemenliğini ve kendisini koruma hakkını güçlü bir şekilde desteklemektedir."

Ya "müttefik" Türkiye? Parçala gitsin!

Afrin Harekâtı'nda halkın desteği yüzde 90. 1974'te, Kıbrıs Harekâtı'nda gördük halkın heyecanını, bir de Afrin Harekâtı'nda... Etrafımız sarıldıkça, boğazımız sıkılacak ve nefes almakta zorlanacağız. Vücutta bölüm bölüm arızalar çıkacak. Halk tehlikenin farkında... Kapıları açsan, yürüyecekler. Heyecan dorukta...

Yalnız...

1974'teki Kıbrıs çıkartması o zamanki Başbakan Bülent Ecevit için değil; Türkiye içindi. Kıbrıs Harekâtı'nı Ecevit'in CHP'ye mal ettiğini hatırlayanınız var mı? Milliyetçilerle o kadar çatışma içinde olan Ecevit, devlet mesuliyetine şimdikilerden kat kat fazla müdrikti.

Afrin Harekâtı'nda, halk, hiçbir surette, R. T. Erdoğan ve Ak Parti için destek vermiyor, Türkiye'nin bekası için destek veriyor. Ama "Reis"in, harekâtı partinin meselesi gibi mütalaa etmesi, dışlayıcı tavır sergilemesi hiç mi hiç hoş değil.

Yıkıcı sola kapı arayan Ecevit'in Kıbrıs çıkartmasındaki partiler üstü hassasiyetine bakın, bir de şimdiki hâlimize...

Ülkemize, peş peşe ABD yöneticileri geliyor. En son ABD Dışişleri Bakanı yarın Türkiye'de olacak.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, söylenmesi gerekeni söylemiştir: "Bizi ikna için gelmeyin!"

Tavrımızı açık koymalıyız. Kırmızı çizgimiz belli. Taviz vermemiz mümkün değil. Sen PKK'yı silâhlandır, sonra bize gel, "IŞİD'e karşı silahlandırdık, IŞİD'e karşı birlikteyiz." de. Madem IŞİD'e karşı bir grupla iş birliği yapacaksın "Özgür Suriye Ordusu"yla yap! Neden illâ bir etnisiteye dayanmak, Türkiye'yi bölmek isteyen PKK ile yapıyorsun!

Niyet çok açık... Türkiye'ye gelen ABD'liler bunu bildikleri hâlde desteklerini hâlâ sürdürüyorlar. Yeni bütçeleri açıkladılar. Bütçe içinde PKK'ya destek için 550 milyon dolar ayırmışlar. Rakamı görüyor musunuz! Bizim parayla 2 trilyondan fazla.

Madem geliyorlar, kovmak olmaz... Gerçekleri yüzlerine haykıralım, sonra yol gösterelim.

Hiçbir ülkeye güvenmeden nasıl yürüyeceğimizin hesabını yapmalıyız. Bunun için iç tesanüt şart... Durup dururken "Türk"ü silmeye, Türkiye Barolar Birliği ile geçmiş hesabı görmeye kalkışmayın. Mümkün olduğu kadar insanları kazanmalıyız ve muhakkak surette, ülke savunmasında herkesi dikkatle dinlemeliyiz.

Bunun yanında, cephe gerisinde çapulcu destekçilerine asla göz açtırmamalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları