28 Şubat, Türkeş, Erbakan
Görünen o ki 28 Şubat tutuklamaları burada bitmeyecek. “Ergenekon”, “Balyoz” ve diğer birbiriyle bağlantılı davalarda gördük... İnsanları ısındıra ısındıra topluyorlar.
Tutuklananlar içinde en tepedeki isim 28 Şubat vetiresinin “kudretli generali”, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, Millî Güvenlik Kurulu’nun kararlarını uyguladıklarını söylemiş.
28 Şubat MGK kararlarını yeniden okudum.
Kararla icraat arasında dağlar kadar fark var.
Muhakeme safhası başlamıştır. Bu tartışmalara girmeyeceğim.
“Kudretli general” uygulamada tek başına mıydı? Muhtemelen bir üste sıra geliyor. Çünkü onun bir kasetini zamanında yayınlamışlar ve zemin hazırlamışlardı.
Bu meselenin “sivil” tarafı, “asker”den daha feci... En yukarıda zamanın cumhurbaşkanı, ondan sonra beş kuruluş: Türk-İş, DİSK ve TESK, Odalar ve Borsalar birliği, Türkiye Esnaf Konfederasyonu...
TÜSİAD neredeydi?
Aynı kategoride tek başına bir kareydi.
Türk-İş, DİSK, TESK ve diğerleri, sair zamanda birbirlerini yerlerken, örtülü darbe döneminde bir araya gelip ortak dil kullanmışlardı.
Kurgulandıkları çok bârizdi.
Darbecilerle bu “sivil” kuruluşlar nasıl ortak karara vardılar? Nerede nasıl toplandılar veya kim nasıl “tehdit” edildi?
Gerçi TİSK Başkanı Refik Baydur’un hatıraları yayınlandı; ancak yeterli bir açıklama olduğunu düşünmüyorum.
Bayram Meral, Rıdvan Budak ve diğerleri... Konuşuyorlar ama lâfı dolandırıyorlar. Birileri silâhın kabzasını gösterdi mi göstermedi mi?
***
“Alparslan Türkeş ve Liderlik” kitabıma aldığım bir not şimdi çok daha önem kazandı:
“Bazı söylentiler vardır ki söylentiyi çıkaran çevrenin arzusunu da dile getirir. İspat edilemezse bile söylentinin üzerinde durmak gerekir.
28 Şubat 1997’de Millî Güvenlik Kurulu toplantısında verilen örtülü muhtıra öncesi ve sonrasında Başbakan olan Necmettin Erbakan’ın kendisine bazı şeyleri yapmaya zorlayanlara karşı duramaması halk içinde hayal kırıklığına yol açmıştı. İster istemez Erbakan, Türkeş’le kıyaslanıyordu. Bu sıra bir söylenti yayılır.
28 Şubat vetiresinde, 28 Şubatçıların sözcüsü durumundaki general ABD’ye gidip gelmektedir. ABD’de ‘demokrasiye balans ayarı’ yaptıklarını söylemiştir. Alparslan Türkeş, bunun üzerine yanında bir partili olduğu hâlde, Erbakan’ın evine gider ve şunu der:
‘Bu kişiyi görevden al. Görevden alınmış bir kişinin gücü yoktur. Türkiye’ye dönüşünde havaalanında yapayalnız kalır.’
Erbakan, bu sözleri duyunca tedirginleşir. Yapamayacağını söyler.
Bu rivayet, halkın, 28 Şubat’a tepkisini dile getirmesidir. Erbakan, çekingen görünmüş, bunun yerinde Türkeş olsaydı direneceği ima edilmiştir.” (Berikan Yay., s. 389) Bu hususta daha fazla bilgisi olanlar varsa, lütfen not göndersinler.