20 yılda bu ülkeye ne yaptınız?
AKP''nin Meclis Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Muğla''da "Öyle bir hava oluşturuyorlar ki, sanki biz Türkiye''de bunca yıl hiçbir şey yapmamışız" diyerek partililerine dert yandı. Hiç kimseye haksızlık etmek istemem. O yüzden, neticeyi birlikte değerlendirelim istiyorum. Sonuçta önemli olan, 20 yıllık iktidar döneminin sonunda, AKP iktidarı Türk vatandaşlarına ne verebilmiş onu görmek…
Şöyle ki… Hükümetler, ülkenin genel siyasetini, yani iç ve dış siyasetinin ana hatlarını belirlerken, tüm vatandaşlarının haklarını ve refahını arttırmayı gözetir ve faaliyetlerini buna göre sürdürür. Vatandaşların hak ve refahından bahsedebilmek içinse, tabi en başta, en temel ihtiyaçlarının karşılanabiliyor olması gerekir.
Öyleyse basit bir ilkokul sorusu soralım:
Bir insanın temel ihtiyaçları nelerdir?
1. Beslenme
2. Barınma
3. Giyinme
Bugün Türkiye''de yaşayan insanlar, bu en temel ihtiyaçların ne kadarını karşılayabiliyorlar, tek tek ele alalım…
Beslenme… İnsanın ve hatta tüm canlıların en önemli ihtiyacı. Yerine getirilmeden yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesi mümkün bile değil. Proteini, karbonhidratı, yağı derken vitamini ve mineralinin dengeli olması da mühim. Bugün Türkiye''de başlıca protein kaynakları et, balık, peynir ateş pahası. İnsanlar Ayçiçek yağını üç kuruş ucuza alabilmek için market önlerinde kuyruklara giriyor. Sebze, meyve fiyatları almış başını gitmiş. İthalata bağlı politikalar yüzünden ülkede üretim olmayınca, zamdan nasibini almayan kalem yok. Ekmeğin fiyatı bile devamlı artıyor.
Barınma… Şüphesiz, en önemli ikinci ihtiyaç. İçgüdüsel bir gereklilik. Güven duygusuyla ilişkili ki, ülkede güvenlik de ayrı bir sorun. Yargı sistemindeki adaletsizliklerin yol açtığı düzen yüzünden özellikle kadınlar ve çocuklar ciddi tehlikeler altında. Ev en güvenli çatı, ancak barınmak bile lüks. Ev fiyatları ve kiralar el yakıyor. İş yeri değişse, hane nüfusu arttığı için ev değiştirmek istese, yeni kiracı olmak neredeyse kiranın iki kat artması demek; memnun olmasa da herkes mevcut evinde ev sahibiyle yapacağı zam pazarlığını düşünüyor.
Giyinme… İnsana özgü temel gerekliliklerden biri. Ancak Türkiye''de özellikle evin büyükleri yeni giysiler almayı çoktan bıraktı; büyüdüğü için bir önceki seneden kalanları giyemeyen çocuklarına nasıl kaban ve bot alacağının derdinde.
Sosyal ihtiyaçlar artık lüks
Bakın buraya kadar, en temel gerekliliklerden bahsediyoruz. Olmazsa olmaz dediklerimiz hani. Yoksa ihtiyaç dendi mi, pek ala insani, sosyal ihtiyaçlardan da bahsedebiliriz. Eğlenme, aile kurma, gezme… Ancak bunlar ülke insanının artık adeta "lüksleri" oldu.
Oysa sosyal ihtiyaçlar hayatın devamlılığına engel değilse de temel ihtiyaçlar kadar gereklidir.
Hatta, kimi bilim insanları sosyal ihtiyaçları da olmazsa olmaz kabul ederek temel ihtiyaç kategorisine alır. Örneğin, Maslow''un meşhur ihtiyaçlar hiyerarşisine göre, temel ihtiyaçlar beşe ayrılır:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar (Nefes alma, yemek, su, boşaltım, uyku, sağlık vb.)
2. Güvenlik ihtiyacı (Beden, iş, kaynak, ahlak, aile, sağlık ve mülkiyet güvenliği, düzen, yasalar, stabilite vb.)
3. Sosyal ihtiyaçlar (Ait olma ve sevgi ihtiyacı, aile ve arkadaşlık bağı kurma)
4. Saygınlık ihtiyacı (Özsaygı, özgüven, başkalarına saygı duymak ve başkaları tarafından saygı duyulmak, başarı, sorumluluk)
5. Kendini gerçekleştirmek (İdeallerini ve yeteneklerini gerçekleştirmek, erdemli, yaratıcı, problem çözücü, önyargısız olmak)
Beşinci kademe, idealleri, hayalleri gerçekleştirmek falan zaten belli bir birikime sahip kimselerin lüksü. Başarı ve saygınlık ikincil planda, öncelik sürekli ve tatmin edici geliri olan bir iş sahibi olabilmek. Aile kurma kararı, uykusuz geceler, taksit taksit borçlar demek. Eğlenmek için bir akşam dışarda yemek yemek, maaşın kayda değer bir bölümünü bir gecede harcamak demek. Güvenlik ihtiyacı, doğru ve eşit uygulanmayan yasalarla ortaya çıkan adaletsizlik yüzünden her geçen gün büyüyor.
AKP''nin 20 yıllık iktidar dönemi sonunda, Türkiye Maslow''un ihtiyaçlar hiyerarşisinde birinci kademe (yemek, sağlık) ihtiyaçlarını karşılamanın derdinde ve yaşam kalitesi her geçen gün düşüyor. Gerçekten de siz açıklayın Mahir Bey, sahi, 20 yılda siz bu ülkeye ne yaptınız?