Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Abdullah OSKAY
Abdullah OSKAY
Ticaretin Politikası

Z Kuşağı, Türkiye'nin ahlak felsefesini yeniden inşa edecek

Ünlü Fransız siyaset bilimci Alexis de Tocqueville 1840 yılında "Amerika''da Demokrasi" kitabını yazdığında kıvrak zekasıyla gelecekte dünyada geniş kaynaklarıyla ABD ve Rusya''nın iki süper güç olacağını öngörmüştü. Öngörüsü bir asır sonra gerçekleşmişti. İkinci Dünya Savaşı ertesinde ABD ve Rusya, geniş kaynaklarıyla iki süper güç olup Soğuk Savaş''a başlamış, dünyayı Demir Perde ile ikiye ayırmışlardı.

Soğuk Savaş, maddi kapasiteler kadar iki tarafın da temsil ettiği farklı değerlerin savaşıydı. 1960''larda iki taraf da değerler krizi yaşıyordu. Bir tarafta ABD''de siyah hakları, Vietnam Savaşı bataklığı, Cumhuriyetçilerin, Demokratların Karargahına dinleme cihazı yerleştirmesi, nükleer silahların gölgesinde yaşamaya tepki duyan geniş bir halk hareketi, "Çiçek Çocuklar"ın sisteme tepkisi, hepsi üst üste geliyordu. Diğer tarafta ise Sovyetlerin Macaristan''a ve Çekoslovakya''ya müdahaleleri vardı. ABD bu dönemde materyal kapasite olarak da Rusya''nın gerisinde kalacak gibi görünüyordu. Ruslar, uzay yarışında öne geçmişti. Rusya''nın değerler krizi, ABD''nin değerler krizine göre de daha az sıkıntılı gibiydi.

Bu değerler krizi, kitle iletişim çağında en iyi fotoğraflarla anlatılıyordu. Bunu da herhalde en iyi anlatan Vietnam Savaşında ABD''nin bombalarından -kimisi çıplak halde- kaçan çocuklardı.

İki taraf da bu ahlaki krizlerin içinden geçerken Soğuk Savaş''ın kazananını belirleyen her şeyden, bu ahlaki krizden ABD''yi çıkaracak olan John Rawls''du. Bir aydının dünyayı değiştirdiği günlerin çok geride kaldığı nutukları aynı bugün olduğu gibi o gün de atılıyordu. John Rawls, ABD''nin ahlaki krizine 1979''da yayınladığı "Halkların Yasası" kitabıyla çok iyi bir yanıt vermişti. John Rawls''un ahlak felsefesi, tıkanan Amerikan ahlakına çözüm olmuş, ABD''yi Soğuk Savaş''ın kazananı yapmıştı.

Türkiye''nin yeni bir ahlak felsefesine ihtiyacı var

Türkiye''nin de ABD''nin 1960''ları gibi ağır bir ahlak krizi var. Bu ahlak krizi günlük yaşamın her yerinde bizi sarıyor. Çocukların maçını izlerken ebeveynlerin birbirine ve çocuklara karşı hakaretamiz davranışlarından kırmızı ışıkta geçenlere, iktidarı eleştirip vergi kaçıran muhaliflere, siyasal, ekonomik ve kültürel yaşamın her alanında çok boyutlu ahlaki krizlerle karşı karşıyayız. Depremde karşılaştığımız durum, bunun yalnızca faturası.

Bu durum, yalnızca bugünün sorunu da değil. Bu durum, uzun yılların sorunu. Yüzyılların sorunu. Sekülerin sorunu, muhafazakârın sorunu. Toplumun tüm parçalarının sorunu.

Bu durum, "Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar" diye şairlerimize şiir yazdırılan uzun yılların sorunu.

Ve bu durumu değiştirmek için Türkiye''nin, bizim, yepyeni bir ahlak felsefesine ihtiyacımız var.

Bizim, "Allah bizi okumuşların şerrinden korusun" diye dua edenlere karşı bir cevabımız var, olmalı.

Bizim aydın düşmanlığına karşı, toplumun okumuşlarının, aydınlarının kenetlendiği, düşündüğü, düşlediği, iyi bir ahlak felsefesi oluşturduğu, bilimi rehber edindiği yeni bir bakışa ihtiyacımız var.

Bunu dinle bilimi sıfır toplamlı bir oyun gibi görmeden yapabilecek, İslam''ın parlak dönemlerindeki Gazali-Farabi tartışmaları gibi derin bir medeniyet köküyle yapabilecek aydınlarımız var, olmalı.

Bizim Türkiye''nin John Rawls''una, John Rawls''larına ihtiyacımız var.

Ve bunu Türkiye''nin gelmiş geçmiş en eğitimli kuşağı, "Z Kuşağı" yapacak.

İnanıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları