Vucic kazandı... Sırbistan bizi ne kadar ilgilendirir?
Sırbistan 18 Aralık 2023’te genel seçime gitti. Özünde en katı Sırpçı Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in partisi seçimleri önde bitirdi.
Önce haberi verelim:
“Sırbistan'da dün yapılan genel seçimi, Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'in 2012'den bu yana iktidarda olan Sırp İlerleme Partisi (SNS) kazandı. İlk sonuçlara göre merkez sağ parti SNS oyların yüzde 47’sini aldı, Vucic zaferini ilan etti. / Aleksandar Vucic, partisinin Sırbistan Parlamentosu'nda çoğunluğu sağladığını söyledi. Vucic, ‘Bu mutlak bir zafer. Ben de son derece mutluyum’ dedi.”
Osmanlı sahasında yaşamışlarda “Osmanlı” adıyla değil “Türk” adıyla düşmanlık güdüldüğünü, “din” içinden “din” çıkaran “siyasî İslâmcılar”a hatırlatmak isterim.
Balkanları kaç defa dolaştım. Sırbistan’a da kaç defa uğradım. Hepsinin tedrisatını inceledim. Müslümanların ağırlıkta olduğu ülkelerde dahi Türklere dair çok ağır ifadeleri ders kitaplarında bizzat gösterdiler.
Biz düşmanlığı silmeliyiz. Sürekli barış için kapı aralamalıyız. Hangi iktidar olursa olsun, Allah var, kimseye düşmanlık gütmüyor. Ama özellikle, eski Osmanlı sahasından istiklâllerini ilân eden devletlerde, “millî şuur”un Türk düşmanlığı üzerine kurulduğunu hatırlatmak isterim.
Hemen her ülkede TİKA var, Yunus Emre Enstitüsü var... Bunların faaliyetleri özelikle Balkanlarda inceledim. TİKA da Yunus Emre Enstitüsü de bana yardımcı oldular, yol açtılar. Bunları zamanında yazdım.
Türk siyasîler de dostluğa yol açmak için, iyi niyetlerini gösteriyorlar.
Sırbistan’la muvazaalı bir ilişki yürüyor; ilişkiyi özellikle karşı taraf samimiyete dökmelidir. Bir tarafta Bosna Hersek’te, bir tarafta Kosova’da, Silahların tekrar ne zaman patlayacağı belirsiz.
Türkiye ister istemez Boşnakların ve Arnavutların yanındadır. (Sırplar Müslümanları “Türk” görür, doğrudan uzantımız sayarlar.)
***
Sırbistan’da Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, partisinin seçimi kazanmasından sonra kendisini acaba daha bir güvende hisseder, “Türk”e şaşı bakmayı öne çıkarır mı? Bunun üzerinde durmalıyız.
Burada yeri geldikçe yazdım. Geçmişte, Vucic’le, daha 20’li yaşlarda Radikal Parti’nin genel sekreteriyken konuştum.
Bu röportajı özellikle siyasîlerimize hatırlatmak istiyorum. Çünkü insan özünü silemez. Bizde iktidardakiler özlerini bir tarafa bırakabildiler mi?! Vucic de kendisini çok güçlü hissettiği anda şuuraltında yatanları bir bir hayata geçirmek isteyebilir.
Siyasîlerimiz Vucic’in sorularıma verdiği cevapları bir tarafa not etmeliler. O dönemde Vucic’le röportaj yapan tek gazeteciyim.
***
Sırp Radikal Partisi bir eski binada faaliyet gösteriyor. Salonda Rus Jirnoviski’nin posterini partinin lideri Vojislav Şeşely'le (Vayislav Şeşel) yan yana asılmış görünce şaşırdım.
Şeşel, propaganda için Belgrad dışına çıkmış, birkaç gün sonra dönecekmiş. Partinin genel sekreteri Aleksandar Vucic orada idi. Toplantı salonuna geçtik.
- Deyton anlaşması için ne düşünüyorsunuz?
Vucic - Biz savaş durduğu ve kan dökülmediği için memnunuz. Sırplar en büyük Sırp topraklarını kaybettiği fikrindeyiz. Önce Hırvatlar toprağımızı aldılar. 10 belediye toprağını kaybettik. Bunlar Dervar, Glamoç, Petrovat, Sanksimost, Kluç, Yaytse, Sırbobran, Kubres... Hırvatlar bu şehirleri işgal etti. Bu belediyelerde Hırvatların oranı yüzde 5 bile değildi.
- Buraları geri almak istiyor musunuz?
Vucic - Biz budala değiliz. Geri alma şansımız yok. Silahla alabiliriz, ancak anlaşma yapıldı. Başka ülkeler araya girdi. Yalnız bu toprakları tamamen onlara bıraktığımız anlamı da çıkarılmasın. Şimdi Amerika en büyük güç, onlar öyle istedi. Ama bir gün gelir Amerika'dan daha büyük güç çıkabilir! O zaman şartlar değişebilir!
- Bir Kosova meselesi var. Kosovalılar bağımsız olmak istiyorlar. Ne düşünüyorsunuz?
Vucic - Kosova'da Sırplar bir millettir. Arnavutlar ise bir azınlıktır. Bosna'nın, Krayna'nın Sırpları millet oldukları için Sırbistan ile birleşik yaşamak istediler. Bunlara o hak verilmedi. Bir azınlığa şimdi nasıl Sırbistan'dan ayrılma hakkı verilebilir?
Vucic - Devletten kopmuş vaziyetteler. Kesinlikle Sırp hükûmetine bağlı olmayacağız, diyorlar. Kosova'da Sırp çok az. Arnavutların nüfusu ise yüzde 90'ı geçiyor. Arnavutlar kendi başlarına meclis kurdular, cumhurbaşkanı seçtiler. Bazı silahlı hareket var... İki Arnavut çocuk, 5 polis öldü. Arnavutların bağımsızlık hareketi karşısında sizin tavrınız nedir?
Vucic - Büyük Arnavut gücü olduğu söylenemez. (5 polisin öldürülmesi durumunda) Niçin onlar bunu yaptılar? Hükûmet onlara karşı bir ceza vermedi. Çok yumuşak davrandı. Sırp Radikal Partisi olsaydı, 5 polisin vurulduğu günde, aynı gecede bu eşkıyayı tutardı. Bunlar kanuna karşı, anayasaya karşı hükûmet kurarlar, parlamento kurarlar, bunların hepsi 10 saat içinde hapishaneye atardı. Hepsi ses çıkarmaya korkardı. Hiçbiri bir şey konuşamazdı. Biz yabanî insanlar değiliz. Yalnız kanunu işleteceğiz. Çünkü bunlar kanuna karşı geliyorlar. Biz İbrahim Rugova'yı da, Adem Demaçi'yi de, Fehmi Agani'yi de- hepsi ayrılmak istiyor- hemen hapsederdik. Ayrılmak isteyenlerin hepsini içeri atardık. Siz Kürtler için topraklarınızda ne yapardınız? Bir şey daha var... Sırp milleti yiğit millettir. Ama Cumhurbaşkanı Slobodan Miloşeviç bu milleti korkak millet yapmıştır. Sırplar şimdi yiğitliklerini gösterecekleri zamanı bekliyorlar. Eğer Arnavutlar başkaldırırlarsa vay Arnavutların hâline! Taş taş üstünde kalmayacak! Vay Arnavutlara, vay Kosova'ya! Kalmayacak ne Arnavut ne Kosova! En doğru hareket onların başkaldırmamasıdır! Arnavutlara Miloşeviç cesaret vermiştir. Ama Sırplar saatini bekliyor... Sırplar nasıl bir millet olduklarını göstereceklerdir. Sırplar hem yiğittir hem de kahraman!
-Oradakileri hapse atsalardı, ayaklanma olurdu, Balkan savaşı çıkabilirdi...
Vucic - Çıksın Balkan savaşı! Bizim başka kaybedeceğimiz yoktur! Hep kaybetmişiz! Başlasın Balkan savaşı! Sırbistan iki Balkan savaşına katılmış ve ikisini de kazanmıştır! Sırbistan savaşı bekliyor kazansın... Kesinlikle kazanacaktır! Kaybedeceğimiz kadarını zaten kaybettik. Onlar aynı gece ayaklanabilirler ama diz boyu kan dökülürdü. Kosova'da taş taş üstünde kalmazdı. Arnavutlara karşı savaşa gitmekten bir Sırp dahi geri kalmazdı.
-Arnavutluğu inceledim. Arnavutlar çok güçlenmişler. 1992'de Arnavutluğa gitmiştim. O zaman çok zayıftılar. Arnavutluktakilere ve Makedonyadakilere sordum, ne yaparsınız, biz de savaşa gireriz, dediler. Bunları da göz önüne alarak daha yumuşak politika takip edemez misiniz?
Vucic - Bir şey diyeceğim size... Bizi Arnavutlarla korkutmayın... Arnavutlar çok korkak millet! Biz onlarla askerlik yaptık. Bir Sırp 10 Arnavut’u döverdi. Hiç kimse hayatta savaşı istemez. Hiç kimse ölmek istemez. Biz de savaşı istemeyiz. Fakat bir şey var... Biz onlara bütün millî ve demokratik haklarını veririz. Ama onlar bunu istemezse, bağımsızlık ve ayrılık isterlerse yahut 1974 yılında verilen otonomiyi isterlerse olmaz! Bunu hükûmet veremez. Onlar savaş isterlerse savaş vereceğiz! Ama o savaşta çok kötü duruma düşecekler. Amerikan bombaları da tepemize inse Arnavutları yeneceğiz.
-Adınız gibi radikal bir partinin temsilcisi gibi konuşuyorsunuz, aşırı konuşuyorsunuz.
Vucic - Ama bakınız... Benim konuşmamda akıl dışı bir şey yok. Radikal bir tavır yok. Bakınız... Size Türkiye'de demokratik usulle Kürt problemini çözmek istiyorsunuz.
-Bana Kürtleri misal olarak vermeniz mümkün değil. Kürtlerle Türklerin kan bağı, dil bağı, din bağı vardır; akrabadır. Halk olarak Türklerle karşı karşıya değiller. Küçük bir silahlı grup hareket ediyor. Arnavutlarla Sırplar arasında ise bir bağ yok... Dil, din, ırk her şey farklı...
(Bu sorum üzerine sinirli sinirli güldü. Mütercime döndü)
Vucic - Söyleyin beyefendiye... Bu eğlenceli bir masal. Aynı kandan olup olmadıklarına bakılmaz. Çünkü biz Makedonlarla, Hırvatlarla, Boşnaklarla, Slovenlerle aynı kandanız. Ama biz onlarla savaşa girdik. Aynı kandan olmak mühim değildir. Kürtler isterlerse ayrılsınlar ki, onlar ayrılmak istiyorlar. Kürtler Suriye'de, Irak'ta, İran'da 20 milyondur. Eğer ayrılmak isterlerse, bunların aynı kan olup olmamasının ne anlamı var... Aynı kan denmesi bir büyük budalalıktır. Bir kimse bir devletin sınırlarını bozmak isterse, o hükûmet sınırlarını silahla korumaya mecburdur. Sırplar da kendi sınırlarını silahla koruyacaktır. Benim konuşmamın hiçbiri radikal değil. Ben savaş isteklisi değilim. Kimseyi öldürmek istemem. Fakat kimsenin benim devletimi parçalamasına izin veremem. Benim polislerimi öldürmesini görmemezlikten gelemem. Polislerimi tepelerse onların bütün liderlerini hapsederim.
-Ben tartışmıyorum... Kürtler diye tabir ettiğiniz sadece PKK'dır. Halk olarak bir devlet kurmak isteyen yok. Arnavutluk’ta tamamı devlet kurmak istiyor. Çocuğundan büyüğe kadar...
Vucic - Türkiye'nin doğusunda hepsi PKK'lı ve hepsi bağımsızlık istiyor. Radikal Parti'de de Arnavutlar var. Asıl Arnavutlar bir grup gerilla. Siz iyi yapıyorsunuz... İsyancılara karşı hemen silahla karşılık veriyorsunuz. Arnavutlar ise her şeyi yapıyor. Biz yumuşak davranıyoruz.
***
Sonra Kosova’da savaş çıkacak, çok insan öldürecektir. Neticede Kosova devleti kurulsa da ara ara tartışmalar çıkıyor, savaşın eşiğine geliniyor.
Aleksandar Vucic’in yukarıda bir soruma verdiği cevapta önde gelen Arnavutların isimlerini saymıştı. O isimlerden Kosovalıların lideri İbrahim Rugova’yla da, ideoloğu Prof. Dr. Fehmi Agani’yle de uzun uzun konuştum. Agani’yı, Sırplar 1999’da öldürdü.