Ukrayna’ya AKP modeli!
Slovakya Başbakanı Robert Fico, "Ukrayna bağımsız bir ülke değil, tamamen ABD'nin kontrolü altında" dedi.
AA’nın haberine göre Ukrayna'nın "dünyanın en yozlaşmış ülkelerinden biri" olduğunu iddia eden Fico, "Size gönderilen yardımların ne kadarının bir yerlerde kaybolduğunu ancak Tanrı bilir." dedi...
Ya Türkiye’ye gönderilen para nerelerde kayboldu? Veya 20 yılda Türkiye’den çıkarılan 1 trilyon dolar nerede; soran var mı?
***
Rusya Dış İstihbarat Servisi Başkanı Sergey Narışkin ise ABD'nin Ukrayna'da sömürge yönetimi kurma çalışmalarına başladığını bunu da Batı'da eğitim almış Ukraynalılarla sağlayacağını öne sürdü.
ABD'nin Ukrayna'daki bazı üst düzey bürokratlardan hoşlanmadığını söyleyen Narışkin, kara listede Zelenskiy'in ekibinden onlarca üst düzey isim bulunduğunu ve istenen değişikliklerin yapılmaması halinde Washington'un, “ölümcül” bir yolsuzluk dosyasını kamuoyuna açıklama tehdidinde bulunduğunu söyledi.
Narışkin, ABD'nin başbakanlık pozisyonu için Ukrayna'nın Washington Büyükelçisi Oksana Markarova'yı önerdiğini aktardı.
Şantajla idaresine karışılan ülke sadece Ukrayna değil... Rıza Zarrab’ın rüşvet listesi de ABD tarafından, AKP iktidarına karşı kullanılmadı mı?
***
Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçkom da Kanada basınına verdiği röportajda Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin demokrasiden tamamen uzaklaşıp otoriterliğe evrildiğini, ifade özgürlüğü ve muhalefeti tamamen yok ettiğini ve hükûmet makamlarına sadece kendi adamlarını doldurduğunu söyledi
Kiev Belediye Başkanı ayrıca, "Bunun arkasında başka insanların arzusu da var. İsimlerini söyleyemem ama her şeyi kontrol etmek, tek bir medyaya sahip olmak ve dikey bir yapı kurmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
***
Kısaltarak verdiğim bu üç haberde bahsedilen uygulamalar, Ukrayna’yı değil de sanki Türkiye’yi anlatıyor değil mi?
Esasen ABD, kendi yörüngesindeki ülkeler için devlet başkanı, başbakan, bakan, general, rektör yetiştirdiğini resmen ilan da etmiştir.
ABD’nin yakın tarihteki Ankara Büyükelçisi David Satterfield, 1949 yılında kurulan Fulbright Komisyonu'nun 70. yılı dolayısıyla 2021’de yaptığı konuşmada “Fulbright Türkiye Komisyonu, geride kalan 70 yıl içinde 5000’den fazla bursiyere burs sağladı” demişti.
5000 kişi sadece Türkiye için yetiştirilmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı da, alenen “Yetiştirdiğimiz devlet ve hükûmet başkanları” diye 185 kişilik bir liste yayınlamıştı. Listede Abdullah Gül’ün de adı vardı.
***
Bir de Kemal Derviş vakası yaşandı. Derviş'i, Alan Makovsky'nin tavsiyesiyle Amerikan hükûmeti, Türkiye'ye Merkez Bankası Başkanı veya Hazine Müsteşarı olarak göndermişti. ABD istiyor diye Derviş, ekonominin başına getirilmişti.
O dönemde IMF, kredi dilimini serbest bırakmak için “15 gün içinde 15 yasa”nın geçmesini dayatmış ve şeker yasası, tütün yasası, buğday yasası, doğal gaz yasası, petrol yasası gibi Türk üreticilerinin ve iş adamlarının önünü kapayan ve Türkiye ekonomisinin bütünüyle yabancı şirketlerin eline geçmesini sağlayan yasalar büyük bir hızla kabul edilmişti...
Kemal Derviş, daha sonra DSP'nin parçalanması ve 57'nci hükûmetin yıkılması operasyonunda rol oynamış ve erken seçim istemişti. Devlet Bahçeli, 3 Kasım 2002’de seçim deyince de ülke AKP’ye teslim edilmişti.
***
Şimdi hakkındaki bir şikâyet dilekçesi sızdırılan, yani görevden alınamayan ama istifaya zorlanan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da Kemal Derviş modeli ile bu göreve getirilmiştir.
Diğer taraftan, AKP iktidarı da başından beri ABD’nin Irak, Suriye ve Libya politikalarına tam destek vermiş hatta Arap Baharı’nın organizasyonunu yapmıştır. Arap Baharı ile ilgili belgeye dayalı ayrıntılı bilgi verdiğim eski yazılarıma bakılabilir.
Yine “her şeyi kontrol etmek, tek bir medyaya sahip olmak ve dikey bir yapı kurmaya çalışmak” AKP iktidarının da temel özelliği...
Yerli ve millî olduklarını da iddia ediyorlar; tıpkı Osmanlı Bankası gibi! Gerçi önce Yunanistan’a sonra Katar’a satılan QNB Finansbank da yerli ve millî oyun havalarıyla reklam yapıyor ya...