Türkiye'yi neden batıramıyorlar?
Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, "Bir günde bir ülkenin parası yüzde 25 değer kaybeder mi? Ediyor. Türkiye''nin batmasına engel olan tek şey yastık altı varlıkları. Türkiye''de toplam kayıtsız 500 milyar dolar altın ve döviz olduğu tahmin ediliyor" dedi.
Eğilmez''in bu sözleri, "Döviz fiyatlarının bilinçli olarak yukarı çekilerek Türk parasının değerinin düşürülmesinin asıl hedefi, yastık altı varlıklarını sisteme sokmaktır" diye yapılan yorumları hatırlatıyor.
Yastık altı rezervi, Türkiye''nin batmasına engel oluyorsa, sigorta görevi görüyor demektir. Bu rezerv, bankacılık sistemine dahil edilmiş olsaydı, mevcut ekonomi yönetimiyle çoktan buharlaştırılmış olur, Türkiye de o zaman gerçekten batardı.
Bu durumda yastık altı rezervini sisteme katmaya çalışmak, "Türkiye''nin hiçbir ekonomik dayanağı kalmasın, Türklerin direnci tamamen kırılsın" diye uğraşmak anlamına gelmez mi?
***
Bilindiği gibi yıllardan beri, bankalar "altın hesabı açıyoruz" diye vatandaşın yastık altındaki altınlarını sisteme çekmeye çalıştı. Sistemin gazeteleri ve televizyonları, "Altın hesabı zirve yaptı", "Altın hesapları kabardı" gibi içi boş manşetler üretti!
Tayyip Erdoğan, "Tulumbada su bitti" diyordu ama vatandaş yastık altı altınını bankalara vermiyordu… 15 Temmuz 2016''dan sonra, dövizini de vermemeye başladı! Genelkurmay Başkanı''nın makamında rehin alındığı bir ülkede "güven" tesis edilebilir mi? Kaldı ki daha önceki Genelkurmay Başkanları''ndan üçü ve kurmay kadroları hala yargılanıyordu! Şimdiki MGK ise iktidarın düşük faiz-yüksek kur politikasına tam destek veriyor....
***
Mehmet Şimşek Maliye Bakanı iken Türkiye''nin 490 ton olan altın rezervinin 450 tonunun, İngiltere Merkez Bankası Bank Of England''da emanette olduğunu açıklamıştı.
Aslında "Merkez Bankası döviz rezervi" denilen paralar da İngiltere''de tutuluyordu.
Merkez Bankası eski başkanlarından Yaman Törüner, 2007 yılı Haziran ayında Milliyet''teki yazısında "Yabancılar bizden aldıkları 112 milyar doların, 80 milyar dolarını Hazinemize ve borsamıza sıcak para olarak yatırır; bizim paramızla havadan yüzde 22 faiz alırlar. Bu hükümet geldikten beri bu yolla, (2007 yılına kadar) sıcak paraya yaklaşık 90 milyar dolar faiz ödedik. İşte bu faizlerle, yani hiç para koymadan yabancılar bankalarımızı ve diğer önemli kuruluşlarımızı satın aldılar. Almaya da devam edecekler. Bu sebeple, ülkemize rekor derecede yabancı yatırımcı geldi." diye yazmıştı.
Türkiye İngiltere''de tuttuğu kendi parasını yüksek faizli kredi olarak kullanırken, bu borcu ve faizini geri ödemek için 60 milyar dolara köklü kuruluşlarını da satmıştı! Akıl alır gibi değil ama gerçek bu!
İşte şimdi, tulumbada yine su bittiyse bu sebepledir! Tabii Türkiye''den yolsuzluk ve rüşvetle çalınan paralar daha büyük miktardadır. Merkez Bankası''nın 128 milyar dolarlık rezervini ne yaptığı ise bilinmiyor! Bu konuda en az on farklı açıklama yapıldı! O günlerde dolar alanlar, paralarını Türk Lirası olarak ikiye katladı, Türk Lirası''na kalanların parası ise eridi! Yoksa Türkiye, kendi parasını yine emanete mi gönderdi?
***
Geçen yıl bu zamanlar İstanbul Altın Rafinerisi''nin, bazı seçilmiş kuyumcuların vatandaşlardan altın toplamasına izin verdiğinden söz ediliyordu. Toplanan altınlar kamu bankalarında mevduat ve katılım fonu olarak değerlendirilecekti. Blomberg''in haberinde, "Söz konusu altınlar, hem kamu bankalarının kredi hacmini artırmak hem de Hazine''nin borçlanma ihtiyacını
Mahfi Eğilmez, şimdiki durumu anlatırken "Türkiye''nin batmasını engel olan tek şey, yastık altındaki 500 milyar dolarlık altın ve dövizdir" dediğine göre vatandaş güvenmediği için bankalara yüz vermemiş, Türkiye ekonomisini ayakta tutmuş...