Türklere yapılan katliamlar. Milyonlarca Türk nasıl öldürüldü?
Nihal Atsız’ın söylediği üzerinde durulan şöyle bir söz var:
"Türk olmayan herkesin ölümüne üzülenlerin, bir gün Türkler ölürken nasıl sessiz kaldıklarını görecek ve beni çok daha iyi anlayacaksınız..."
Söz söyleyenin önemi bir yana, bu sözün doğruluğu üzerinde biraz duralım.
Türkler, adı konulmuş ya da konulmamış onlarca katliamda soykırıma uğratılırken, dünyanın hiçbir yerinde, hemen hiçbir millet “Türkler öldürülüyor, Türkler eziyet görüyor” demedi demez de. Bu gerek sözde din kardeşlerimiz olsun, gerek de sözde medeni Avrupa halkları…
Gelin ele alabildiğimiz kadarıyla Türkler nerede ne zaman katliama uğramış bir bakalım da bu sözün doğruluğunu bir kez daha kanıtlayalım.
Türkler tarih sahnesine çıktıkları ilk dönemlerden beri hep soykırımlara, kıyımlara ve katliamlara uğramıştır. Soykırım, katliam, işkence ve sürgünlerin katlanarak çoğalan acıları, Türklerin iliklerine, kemiklerine, hücrelerine kadar işlemiştir.
Türklerin, Batı’da Viyana, Doğu’da ise Kafkaslardan çekilmeye başladığı dönemden itibaren, dünyanın çeşitli bölgelerinde sürgün, katliam ve soykırımlara uğradığı açık bir şekilde ortadadır. Viyana’da, Mora’da, Tripoliçe’de, Kırım’da, Hocalı’da, Doğu Türkistan’da, Kerkük’te, Balkanlar’da ve dünyanın birçok bölgesinde çeşitli kıyımlara uğrayan hep biz Türkler olmuşuzdur.
Yapılan bir araştırmaya göre, 20. yüzyılda tüm dünyada 170 milyon insan katledilmiş veya yok olmaya terk edilmiştir. Yok edilen bu insan nüfusunun sadece 110 milyonu yani üçte ikisi Komünist rejimin kurbanları olarak tespit edilmiştir. Bu yok edilen 110 milyon insanın üçte ikisi yani 60 milyondan fazlası da Türk soyludur. Bu rakamlar dehşet vericidir. Bugün Türkistan’da hemen hemen her evde birinci derece bir yakınını bu yüzyıl içerisindeki trajedilere kurban veren Türk soylu birine rastlamak mümkündür. Türklere yapılan soykırımlar, kıyımlar, asimilasyon çalışmaları bugünde dünyanın gözü önünde acı ve açık bir şekilde devam etmektedir.
Yeryüzünde dört tane soykırım varsa istisnasız bunun üç buçuğuna Türkler maruz kalmıştır.
İşte o yüzlerce soykırımlardan bazıları ve tahmini rakamlar:
Talkan ve Curcan katliamları da dâhil 670-740 yılları arasındaki 70 yılda Türklere yapılan katliamlarda 100 bine yakın Türk Araplar tarafından katledilmiştir. 50 bin Türk genci köle yapılmıştır.
Araplar, Talkan Katliamı'nda 40 bin Türk'ün kafası kesilerek 24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır.
Aynı şekilde Araplar, Curcan Katliamı'nda da yine on binlerce Türk'ün nehir kenarında kafaları kesilmiş, nehrin suyu kıpkırmızı olup cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.
751 yılında Talas Savaşı sonrasında Arapların, Türklere İslamiyet’i kabul ettirmek amacıyla yaptıkları ikinci büyük katliamdır. Ölü sayısının 40 bin olduğu tahmin edilmektedir.
1460-1462 yılları arasında 3. Vlad, bilinen adıyla Kazıklı Voyvoda kendi ifadesine göre 23 bin 884 Türk’ü öldürdü. 20.000 Osmanlı Türk ve Bulgar Savaş esirini de kazığa geçirdi.
1607-1608 yılları arasında devşirme Kuyucu Murad Paşa, Celali İsyanlarını bastırmak bahanesiyle büyük çoğunluğu Alevi 60 bine yakın Türkmen’i kılıçtan geçirdi.
Yunanlılar, 1770 yılında Mistras kentinde 400 Türk’ü öldürmüştür. Türk çocukları, minarelere çıkarılıp aşağıya atılmışlardır.
Atina’da 1821 yılında sadece 190’ı askerlik yapmaya uygun olan bin 190 Türk güvende olacaklarına ilişkin verilen sözler nedeniyle teslim olmuş, teslim olanlar Yunanlılar tarafından vahşice katledilmiştir.
19 Ağustos 1821’de Mora Yarımadası’nda yaşayan Türkler büyük zulüm görmüş ve kaçma fırsatı bulamayan 20 bin Türk hunharca katledilmiştir.
1821 yılında Yunan ayaklanması sırasında yapılan Tripoliçe kuşatması esnasında Türkler ve Yahudiler katledildi. Katliamda büyük çoğunluğu Türk olan 40 bin insan hayatını kaybetmiştir.
Ocak 1878’de Rus ve Don Kazak askerinden oluşan askeri birlikleri Harmanlı’da 20 bin Türk’ü katletti.
1918 yılında Rus destekli Ermeni birlikleri Bakü’de 40 bini aşkın Türk’ü katletti.
1893 – 1976 Türk oldukları ve nüfuslarının kontrol altında tutulması gerektiği için sadece zalim Mao döneminde, Çin’de 36 milyon Uygur Türk’ü hunharca soykırıma uğradı.
1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında göçe maruz bırakılan 100 bin Türk açlık, salgın hastalık ve yapılan saldırılar sonucunda ölmüştür.
Ruslar, 12 Ocak 1881’de çocuk ve kadınlar dâhil 6 binden fazla Türkmen’i Türkmenistan’ın Göktepe kalesinde katletmiştir.
Balkan Savaşları yıllarında göçe zorlanan 15 milyon Türk’ten ancak 813 bini Anadolu’ya ulaşmış, 5 milyon Türk ise açlıktan, hastalıktan ve saldırılardan dolayı ölmüştür.
93 Harbinden sonra 1912-1913 Balkan Savaşları sırasında Balkanlardaki Türkler Rus desteğini arkasına alan Bulgarlar tarafından soykırıma tabi tutulur. Kaynaklar sadece Edirne’de 225.000’den fazla Türkün Bulgar ordusunun esareti ve zulmü altında açlık ve sefillik sebebiyle hayatını kaybettiklerini anlatmaktadır.
23 Haziran 1986 tarihinde İnsan Hakları Komisyonu Helsinki İzleme Komitesi Bulgaristan’da bin 500 Türk’ün öldürülüp cesetlerinin Tuna Nehri’ne atıldığını, bin 500 Türk’ün de Belene Adası’na sürüldüğünü açıklamıştır.
Bitlis ve çevresinde 1913 yılında Türkleri azınlık göstermek amacıyla Ermeniler, binlerce Türk’ü hunharca katletmiştir.
Almanların savaşı kaybetmesi üzerine esir düşen Mavi Alay askerlerinin, Ruslara teslim edildiği köprünün adı Drau’dur. Bu nehirler Türklerin atlayarak intihar ettikleri, iki ölümden birini seçtikleri nehirlerdir. 5 bin Türk intihar etmiştir.
1915 yılında Erzurum’da Ermeniler tarafından 270 Türk şehrin girişindeki kazıklara oturtularak öldürülmüştür. Binlerce Türk de çeşitli şekillerde katledilmiştir. Katliam Mareşal Fevzi Çakmak’ın anılarında da geçmektedir.
1918 yılında Ermeniler tarafından Azerbaycan’ın Guba şehrinde 122 köyü yakılmış 30 bin insan vahşi bir şekilde öldürülmüştür. Katliam ait toplu bir mezar 2007 yılında şehir stadının onarımı sırasında yapılan kazı çalışmalarında bulunmuştur.
1918 yılında Ruslar tarafından desteklenen Ermenilerin yine Azerbaycan’ın Şamahı şehrinde 5 bin Türk’ü muhtelif camilerde toplayıp diri diri yaktı.
Osmanlı’nın düşman kuvvetlerince işgal altında kaldığı yıllarda ve düşmana karşı verilen onlarca savaşta yine milyonlarca Türk hayatını kaybetti.
İsmet Görgülü, "Çanakkale İlk Günde Biterdi" adlı eserinde sadece Çanakkale cephesinde Türklerin zayiatını; 57.000'i Şehit, 21.000'i Hastalıktan ölüm, 10.000'i Kayıp, 100.000'i Yaralı, 64.000'i Hasta olmak üzere toplam zayiatı 252.000 kişi olarak kaydetmiştir. Büyük çoğunluğu Türk olmakla birlikte, Kürt, Arap ve diğer çeşitli milletlerden zayiatlar da bu listeye dahildir.
1919’da başlayan Yunanistan’ın Türk topraklarını işgali boyunca 640 bin Türk sivil Yunan ordusu tarafından öldürüldü. Yunan ordusunun İzmir'den Anadolu içlerine doğru ilerlerken sivilleri katlederek, yakarak, yağmalayarak ve tecavüz ederek gitti.
Maraş'ta, 4 bin 500 Türk Fransızlar tarafından öldürüldü.
1920 yılında, Ermeniler tarafından Kozan Katliamı yapıldı. Ermeniler ayrıca Yalova Katliamı ve 1922 Manisa yangınında önemli bir rol oynadı. Sadece Yalova Katliamında 6 bin ile 9 bin arası Türk katledildi. 5 Eylül 1922 gecesi başlatılan Manisa yangınında ise binaların yüzde 90’ı yanarken kayıtlara göre 4 bin 355 Türk hayatını kaybetti.
1921-1922 yıllarında İdil-Ural bölgesinde Rusların vergileri yüzde yüz yetmiş artırması ve halkın ellerindeki mahsule el koyması, ekim alanlarını daraltması, el koyduğu milyonlarca ton buğdayı ihraç etmesi ve halkından kaçırması sonucu açlık baş göstermiş, milyonlarca Ukraynalı ve Tatar Türk’ü hayatını kaybetmiştir.
Aynı baskı Kazakistan’da da yapılmış. 2 milyon 230 bin Kazak Türk’ü hayatını kaybetmiştir.
2. Dünya Savaşı sonunda SSCB lideri Stalin’in Almanlara yardım ettikleri gerekçesi ile 18 Mayıs 1944 gecesi vagonlara doldurarak 423 bin 100 Türk’ü SSCB’nin çeşitli bölgelerine sürgün edildi. Ağır yolculuk koşullarına dayanamayan 195 bin 371 Türk kayıtlara göre hayatını kaybetti.
1949-1952 yılları arasında 2 milyon 800 bin;
1952-1957 arasında 3 milyon 509 bin;
1958-1960 yılları arasında 6 milyon 700 bin;
1961-1965 yılları arasında 13 milyon 300 bin Türk, ya Çin ordusu tarafından katledilmiş ya da rejimin doğurduğu kıtlık sonucunda ölmüştür.
Kerkük'te 14 Temmuz 1959'da cumhuriyetin ilanının birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katılan yüzlerce Türkmen, dönemin Kürt kökenli Komünist Partisi üyeleri tarafından öldürülmüştü.
21 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıslı Türklere karşı başlatılan silahlı saldırılarda toplam 364 Kıbrıs Türk’ü hayatını kaybetmiştir. Bu katliam daha sonra Kanlı Noel olarak anılmıştır.
20 Nisan 1979'da İran'ın Sulduz kentine Kürt gruplar tarafından düzenlen saldırıda binlerce Türk öldürülmüştür.
26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan 613 Türk öldürülmüş, bin 275 kişi esir alınmış, 110 kişinin akıbeti ise halen bilinmemektedir.
1995 yılında Srebrenitsa Katliamı’nda 8 bin Boşnak ve Türk, Sırplar tarafından katledildi.
ASALA ve JCAG gibi Ermeni terör örgütleri tarafından 1970'ler ve sonrasında düzenlenen saldırılarda, 31'i diplomat ve onların aile mensupları olmak üzere 58 Türk vatandaşı şehit olurken; toplamda 77 can kaybı yaşanmış, çok sayıda kişi de yaralan
1974 yılında kurulan terör örgütü PKK, bebek ya da kadın dememiş binlerce Türk’ün ölümüne sebep olmuştur.
Olmaya da devam etmektedir.
Araplar, Çinliler, Ruslar, Ermeniler, Yunanlar… Kayda geçen, geçmeyen milyonlarca Türk’ün ölümünden sorumludur!
Birileri de çıkıp hala başkalarına yapılan katliamlara ağlar ancak Türk’e yapılan katliamları görmezden gelir.
Bugün hala Doğu Türkistan’da Türkler büyük bir kıyım ve asimilasyona maruz kalıyor. Kimse görüyor mu? Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de dâhil kimse görmüyor. Amerika ve Avrupa’da Türk’ü önemsediğinden değil Çin’e karşı koz olarak kullandığı için arada bir dile getiriyor.
Yarın yine Türk katledilse, yine herkes görmezden gelecek. Bu kıyım Anadolu topraklarında olsa bile…
İşte demem o ki:
"Türk olmayan herkesin ölümüne üzülenlerin, bir gün Türkler ölürken nasıl sessiz kaldıklarını görecek ve beni çok daha iyi anlayacaksınız..."