Türk Milletiyle oynamaya kalkışmayın efendiler!
Bölücü başının ehil ve kararlığı mı, Türk milletin azim ve kararı mı? Dikkat edin, başınızı kayalara çarpmayın!
Adam “yeni paradigmaya gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahip” imiş. Kim söylüyor bunu? Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm terörist başı. Bahçeli’nin çağrısından sonra iki DEM’li İmralı’ya gidiyor ve bu cevabı alıyor: “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.”
Ardından yıl başı açıklamasında Bahçeli bu görüşmeyi “hayırlı bir başlangıç” olarak nitelendiriyor ve şöyle diyor: “Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur.”
Milletle oyun mu oynuyorsunuz? Terörist başını önce Meclis’e çağırıyorsunuz, sonra ayağına milletvekili gönderiyorsunuz. Onlar da terörist başı ile görüşüyorlar ve onun “olumlu katkı” dediği mesajını kamuoyuna açıklıyorlar. Başta MHP olmak üzere partileri ziyaret ediyorlar.
Yani mevcut iktidarın inisiyatifiyle İmralı’ya gidip gelmeler başlamış, mesaj götürmeler, getirmeler başlamış. Ama “ortada yeni bir çözüm veya açılım” yokmuş.
Kulaklarınızı açın ve iyi dinleyin. “Yeni paradigma, hayırlı başlangıç” filan diyenler, kulaklarınızı açın ve iyi dinleyin.
1. PKK, laf olsun diye terör yapmıyor. Belli bir amaçla teröre başvuruyor. Yedi düvelin bildiği bu amaç da saklanmıyor: Türkiye Cumhuriyeti Devletine ortak olmak, vatan topraklarımızda özerk bir bölge oluşturmak.
2. Bölücü terörün amacı bu kadar açık ve net iken Türk Devletinin hiçbir birimi bu örgütle veya temsilcileriyle müzakere masasına oturamaz.
3. Türk Devleti 40 yıldır PKK’ya karşı silahlı bir mücadele yürütmektedir ve binlerce şehit vermiştir. PKK ile veya onun temsilcileriyle masaya oturmak demek, Türkiye Cumhuriyeti Devletini bir terör örgütü seviyesine indirmek demektir; bölücü terörle yapılan mücadelede yenilmiş olmak demektir. Hiçbir yetkili, sorumlu veya sorumsuz bu işe kalkışamaz.
4. Binlerce insanımızın katili olarak mahkûm edilmiş bulunan terörist başını TBBM’ne çağırmanın, onunla görüşülmesini istemenin Türk milliyetçiliği ve ülkücülükle hiçbir ilgisi olamaz.
5. Kapalı kapılar ardında da TBMM’de de böyle bir konu görüşülemez. Eğer iri partiler böyle bir yola girerlerse iş Türk milletine kalır. Türk milletinin azim ve kararı da bu belayı defetmeye yeter.
Konuyu, Uçumvari laflarla dile getirenler Türk milliyetçiliğini temsil edemezler. Sözlerinin önünde ardında ne bulunursa bulunsun Türk Devletinin Öcalan ile görüşmesini teklif edenler Türk milliyetçiliğini de ülkücülüğü temsil edemezler. Onlar olsa olsa ellerine birtakım metinleri tutuşturanların temsilcisi olabilirler. Ülkenin seçilmiş siyasilerine birtakım metinleri dikte edenler Oslo sürecinde de baş rolde idiler. Sonucun ne olduğunu hep birlikte gördük. Bütün millet, bütün vatan evlatları gördü. Dikte ediciler şimdi de “milliyetçiler” üzerinden aynı oyunu sahneye sürmüş bulunmaktadırlar. Çekin ellerinizi bu milletin yakasından! Gücünüz yetiyorsa Atatürk Türkiye’sini dönüştürmeye uğraşanları durdurmaya çalışın. Aksi takdirde, bir daha söylüyorum, çekin ellerinizi bu milletin yakasından! Dikteye muhatap olanlar, siz de aklınızı başınıza toplayın!
Bölücü başının ehil ve kararlığı mı, Türk milletin azim ve kararı mı? Dikkat edin, başınızı kayalara çarpmayın!