Fırıldaklığını ispatladın Ahmet Hakan
5 Kasım 2024’de Ahmet Hakan’ın yazısı:
“Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atanmasının gerekçelerine bakıyorum.
Gerekçeler şöyle:
Ahmet Türk (Mardin Belediye Başkanı)
- Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl ceza almak.
Gülistan Sönük (Batman Belediye Başkanı)
- Silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası almak.
Mehmet Karayılan (Halfeti Belediye Başkanı)
- Silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan 6 yıl 3 ay 15 gün hapis cezsı almak.
Bu üçlü için ortak suçlamalar da şöyle:
- Silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçundan yürütülen soruşturma.
- Silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan yürütülen soruşturma.
Şimdi gelelim yanıtlanması gereken sorulara:
Bu üç ismin aldıkları cezalar, seçimden önce alınmış cezalar mı, seçimden sonra alınmış cezalar mı? Bu üç isimle ilgili yürütülen soruşturmaların başlangıcı, seçim öncesi mi başlamış, seçim sonrası mı?
Eğer bu sorulara “seçim öncesi” diye yanıt veriliyorsa...
- Bir: Devlet bu üç ismin aday olmasına neden izin verdi?
- İki: Bu üç isim partileri tarafından neden aday gösterildi?
Kayyum tartışmasının sağlıklı biçimde yürütülebilmesi için bu soruların yanıtlanması şart.
Kayyum olayları CHP’yi olumsuz etkileyecek
CHP’nin önünde iki büyük tehlike var:
- Bir: Milliyetçi / muhafazakâr oyları ürkütme tehlikesi.
- İki: DEM’le baş başa kalma tehlikesi.
Bu tehlikelerin gerçekleşmesi, Özgür Özel’in geliştirmeye çalıştığı politikanın iflası anlamına gelir.
CHP’nin tehlikeyi sezip sakin olması şart.
Ancak görünen o ki CHP, tehlikenin üzerine, üzerine gitmeyi seçecek.
Mesela kayyum atamaları karşısında...
Biraz daha temkinli olmak yerine hemen galeyana gelmiş durumda.
DEM, bağımsız karar alabilen bir parti değil.
Bunu biliyoruz.
Kandil’in bu parti üzerindeki baskısı var, yaptırım gücü var, etkisi var.
Kandil dediğin de bir siyaset odağı falan değil.
Ne zaman hangi adımı atacağı ne zaman ne yapacağı belirsiz bir terör yapısı.
Bakınız: TUSAŞ saldırısı.
Bu şartlar altında kayıtsız şartsız DEM desteği, CHP’yi bugün olmasa bile yarın çok zor durumda bırakabilir.
CHP, ilkesel nedenler çerçevesinde sakin bir kayyum itirazıyla yetinmezse...
Bu işlerden çok olumsuz etkilenebilir.”
Okudukça gülmeye başladınız değil mi?
Ahmet Hakan’ın 5 Ocak 2025 tarihli ve “Ahmet Türk’ün anlam ve önemi” başlıklı yazısı var ki okuyunca kahkahalarla güleceksiniz:
“Galiba yeni sürecin başarıyla sonuçlanmasını en çok isteyen isim Ahmet Türk.
Nereden biliyoruz bunu?
- Yaptığı açıklamalardaki umut dolu vurgulardan biliyoruz.
- Bahçeli’yle geliştirdiği sarsılmaz gibi görünen dostluktan biliyoruz.
- Silah bırakma çağrısının geleceğini muştulamasından biliyoruz.
- PKK şahinlerinin kendisine karşı başlattıkları kampanyadan biliyoruz.
Ahmet Türk, bu yeni sürecin temel dinamiklerinden biri olacak.
Keşke Mardin’e kayyum atayanlar, bu işe girişmeden önce...
Ahmet Türk’ün oynayacağı bu pozitif rolü dikkate alsalardı.”
Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’nın, “Yeni paradigma” senaryosuna destek vererek DEM’lenmeleri yandaş medyanın fırıldak gibi dönmesine neden oldu.
CHP’yi kayyumlar konusunda uyaran (!) Ahmet Hakan’a soruyorum;
Ne oldu?
Sıkıysa CHP’yi eleştirdiğin gibi Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin DEM’lenmesini eleştirip uyarsana.
Dün, Ahmet Türk’ün “terör suçlusu” olduğunu yazdın.
Bugün Türk’ü yere göğe sığdıramadın.
Fırıldaklığını bir kez daha ispatladın Ahmet Hakan.