Türk futbolunun sarı saçlı Kara Belası Riva’ya kamp kurdu. Ali Koç’un yabancı hakem çıkışının perde arkasını açıklıyor
Kara kedi uğursuzdur derler.
Batıl inanç mı, yaşanmış tecrübelerden mi kaynaklı net değil.
Bana sorasınız, mecazi anlamdan öte değil. Ayrıca kedicik; ha beyaz, olmuş, ha alacalı. Ya da kap kara renkli…
Ne olacak da…
Bu sözü bilmeyen, kullanmayan da yok.
Sevgili dostlar. Güzel kalpli insanlar. Şimdi nereden çıktı demeyin.
Aslında deyin ki, açıklayayım!
Efendim, malumunuz; TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç arasında su sızmıyor.
Bir zamanlar yine halk deyimi ile; kanlı, bıçaktı olan ikili; yıllar sonra barış ilan ettiler.
İkisine de bu anlamda bravo.
Sulh hayattır.
Kafalarda kalan ise; samimiyet derecesi.
Yorum yapmak güç.
Yapmamak suç (mu)
Yaşananlar, bize neden kara kediyi hatırlattı oraya gelelim.
Geçtiğimiz hafta konu etmiştim. Federasyon ve dört büyük kulüp başkanları Riva’da zirve yaptılar.
Burada Koç, kulüpleri temsilen yabancı hakem konusunda çığır açılmasını talep etmişti.
Epey de ısrarcı olmuş, destek de almıştı.
Hacıosmanoğlu, yabancı hakeme şahsen karşı olduğunu ancak kulüplerin talebine de yüz çevirmem şeklinde duruş göstermişti.
Kapalı kapılar andında bunlar konuşuldu.
Kapılar açıldı, durum değişti.
Oldu mu şimdi!
Şu futbol işleri mizah dergilerine taş çıkartır.
Aynen öyle valla.
TFF başkanı, “Biz 600 sene dünyayı yönetilmiş imparatorluktan geliyoruz. Türk futbolunu yönetmek ne ki. Hakemlere güveniyoruz…
“Ya Allah, Bismillah…” türünden açıklama yapmaz mı(!)
Şuna eminim, MHK gaz ile çalışıyor.
Doğal değil, yapay GAZ bu.
Yapay zeka olur da, gaz olmaz mı?
Olur olur. Bal gibi olur.
Sen misin bu anlamsız çıkışı yapan.
Koç’a yetki veren kulüpler, “Neler oluyor bize, neler Ali Başkan? “ diyerek bilgi istedi.
Koç, önce anlam veremedi. Ardından olup biteni kurmayları ile masaya yatırdı.
Tam destek verdiği Federasyon başkanına çıkıştı.
Özet ile; “Ligin değer kazanması, ülke futbolunun marka değeri adına yabancı hoca ve oyuncu getirmek yetersiz kalıyor. Bu açık net ortada. Hakem yönetimleri istenilen düzeyde değil. FIFA kokartı taşıyıp görev yapanlar; içerde başka, dışarda bambaşka maç yönetiyorlar. Bakın ne güzel Portekizli eski elit hakem Vitor Melo Pereira'yı Hakem Gelişim Direktörü görevine getirdiniz. Bir kaç tane üst seviyede yabancı hakemin görev yapması ne sakınca verebilir. Bir iki kulüp hariç bunu istiyoruz. Aksi takdirde ilerleyen haftalarda büyük sıkıntılar çekeriz. Herkes zarar görür. Hiç istemediğimiz olumsuzluğun tek sorumlusu siz olursunuz…”
Vallahi Koç’un TFF Başkanına bizzat böyle söylemde bulunması tartışmaya kapalı olmalı.
MHK yönetimlerinden şikâyetçi olmayan kulüp yok gibi.
Hacıosmanoğlu, anlaşılan hakem konusunda tek başına karar almak istemiyor. Zira cevaben, Kendi şahsi fikrinin yönetimin alacağı kararın önüne geçmeyeceğini teyit ediyor.
Bazı kulüpler ise başkanın herkese mavi boncuk dağıttığını apaçık ifade ediyor.
Koç ile Hacıosmanoğlu arasına kara kedi mi girdi; beyaz tavşan mı veya başka bir şey mi?
Birbirlerini tartma dönemine geçildi. Hatta hafiften atar gider modu da açık.
Yıllardır Türk futbolunun kanayan yarası olan hakemler an itibari ile kara kedi rolünde.
Aman güneş gibi parlayan Tilki ve güzel kuşu Kargaya dokunmasınlar da…
Bu arada şunu da ileteyim.
Federasyon el altından yabancı hakem için de çalışmalar yapıyor.
Ülkeleri.
Ulaşımları.
Konaklama ve ücretleri
Çalışılıyor…
B planı ise tam profesyonelliğe geçiş.
Belli sayıda yabancı hakemi kadroya almak.
Yabancı kuralı; MHK için de olacak. Sayının başlangıçta 10’u aşmaması benimseniyor.
Oyuncu ve hoca gibi bir ya da, daha fazla sene sözleşme yapıp, komple MHK çatısı altında çalıştırmak.
Sürekli değişen yabancı futbolcu handikapına, bir de hakem eklenmek üzere.
Hadi bakayım kolay gelsin
Ne acayip iş bunlar.
Düdük kimde ise o öttürüyor.
Düdüüütttt!