Öyle transfer haberi içerikli yazıları pek sevmem.
Aslında çok severim de, köşeme taşımak istemem desem daha doğru olur.
Okumaya bayılırım.
Merak etmeyin, anında ayılırım!..
Hasnun Galip’e şöyle bir uğrayım dedim.
Bu sokak adını belki bilmeyen vardır Taksim’de. Galatasaray’ın kurulduğu kulüp binasının olduğu yer.
Kulüp; tarihi mekandan soyutlansa da, insanlar orada. Eski yeni yöneticiler oturmuşlar dışarda.
Şöyle yan masaya kuruldum.
Aaaa o da ne?
Transfer!
Kulak kabarttım biraz. Zira öyle bir isem telaffuz ettiler ki…
Kulaklarıma inanamadım.
İsmi geçeni tekrar telaffuz etsinler diye, pür dikkat kesildim.
Eski yönetici, faal olana soruyor.
..”Muslera’nın seneye olmayacağını Okan hoca açıkladı. Kim gelecek. Biz hep en iyi kaleciler ile oynadık..”
Görevdeki yönetici cevaben, “Okan hoca tek bir isim verdi. Geçmiştekilerin üstünde..”
Ve kim diye sormasına fırsat bırakmadan açıkladı:
Thibaut Courtois
Vay arasını sayın seyirciler vayyy!
Real Madrid ile sözleşmesi 2026 da bitecek olan Belçikalı. Eğer İspanyol kulübü izin verir, kaleci de gelirse…
Gerçekten sadece Galatasaray değil, ülkemize gelen en önemli file bekçilerinden biri olacak.
Valla, bende sizler gibi düşündüm. Değeri 20 milyon Euro’nun üstünde olan kaleci nasıl alınacak diye.
Transferlere baktığımızda bu açıdan sıkıntı yok.
Kimlere ne paralar veriliyor. Böyle kaleciye hayli verilir.
Sıkıntı yok.
Avrupa’nın yeni; Çin, Katar ve Arabistan’ı olma yolundayız. Özellikle futbol yaşantısının son bölümüne gelmiş yıldızlara asılıyoruz.
Genç isimlerin gelmesi imkansız gibi. Zira paranın da gücü bir yere kadar. Bu tür oyuncular kıtanın 5 büyük ligine bakıyorlar. İngiltere, İspanya, Almanya, Fransa ve İtalya.. Son yıllarda Portekiz de araya girmiş durumda. Kalanı da, bize düşüyor..
Bu altı büyük ligde durum farklı. Ortalama yüzde 35 ile 40 arası vergi var.
Sıkı durun.
Bizdeki oran %0. Yanlış okumadınız sıfır.
Diyelim ki, Portekiz’den oyuncu aldık.
Yıllık 2.5 milyon Euro ya.
Direk cebine atıyor.
Allah bereket versin.
Kendi ülkesi peşini bırakmıyor. Burada kazandığı paranın vergisini alıyor.
Biz, verdiğimiz milyon Euro’ların vergisini almıyoruz.
Nasıl sistem ama?
Gel de çık işin içinden!
Vergi cenneti burası. Futbolcudan vergi almayan tek ülkeyiz.
Eğer böyle olmasa, Süper Lige vasatın altındaki oyuncular gelirdi sadece deniyor.
İşin bir de farklı boyutu var.
Ülkesinde az vergi ödemek isteyen futbolcular oluyor.
Yönetim ile anlaşıyor. 5 alıyorsa 3 gösteriyor. Açıktan para alıyor.
Bir şeyler dönüp duruyor.
Paralar uçup gidiyor.
Bunlar hep yan masada konuşulanlar.
Ama sır değil. Herkes biliyor
Boşuna söylenmemiş. Adına kitaplar yazılmamış: ‘Futbol, sadece futbol değildir’ diye.
