Trabzonspor’da transferleri kim yaptı? Egemen Korkmaz kimler yüzünden çekip gitti?
Transfer demek PARA demek.
Transfer demek RANT demek
Transfer demek PRESTİJ demek
Transfer demek ÇIKAR demek
Transfer demek HAVA demek
... Transfer... Ah transfer ahhh...
Gelsin eurolar, gitsin dolarlar
Bu işler nasıl yapılıyor?
Avrupa’da genelde, teknik ekip yönetim ortak kararı ile.
Bütçeye göre takviye.
Ne kadar para, o kadar köfte yani...
Ya bizde...
Aman, aman ne siz sorun.
Ne de ben anlatayım.
Para büyük. Böyle olunca da, her türlü entrikaya açık.
Nerede ise her yöneticinin bir menajeri var.
Aynı şekilde hocanın da. Hatta bazen çakışma yaşanıyor.
Şöyle ki, diyelim bir sağ bek alınacak.
Hoca X oyuncuyu istiyor. Bir yönetici Y, diğeri Z'yi alma yarışında.
Tamamen duygusal.
İsimler çakışıyor. Menajerler çarpışıyor.
Komisyonlar... Pazarlıklar... Kıran kırana geçiyor.
Hiç biri olmuyor.
Başkan W olsun diyor..
Öyle de oluyor.
Pasta öyle büyük ki, saldıran, saldırana.
Bal tutan parmağını yalıyor.
Bal da bal hani.
Anzer balı solda sıfır kalır.
Geneli böyle.
Yaaa... Minik Kargam sağ olsun.
Bir hışım ile geldi pencereme.
Ne de güzel sesi var mübarek!
Başladı yine ötmeye...
Egemen Korkmaz.
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi üst düzey takımlarda forma giydi.
SOLUĞU AVCI’NIN YANINDA ALIYOR.
Ardından Abdullah Avcı’nın yardımcısı olarak Trabzonspor’da görev yaptı.
Şampiyonluk sonrası ayrıldı. Kimse anlam veremedi.
Sonra tekrar başladı. Yine ayrıldı.
Tuhaf.
Meğer konu transfer-miş.
Egemen hoca, şampiyonluk sezonunda da bazı isimlere karşı çıkmış.
Ancak mutlu son, unutturmuş.
Bu sezon başı ise delirmiş.
Transfer sezonu öncesi.
Avcı elinde liste toplantı yapmış.
“Başkan bu isimleri alacağını söyledi. Araştıralım bakalım..” diyor.
Egemen sıkı bir çalışma yapıyor.
Hocaya önce sözlü, ardından başkana iletmesi için yazılı rapor sunuyor.
Aynen özetle şöyle;
Cham: Ara sınıf oyuncu. Yani, Fransız medyasında okudum. Lig 1’e az. Lig 2’ye çok. Bize katkı verecek kapasitede değil. Hiç boşuna üstünde durmayalım.
Dragus: Alt yapıda bu oyuncudan yarım düzüne mevcut. Gençlere şans verelim. 3 tane Dragus çıkar.
Lundsram: Valla bizim paramızdan dahi kaldırıldı. Amirane tabir ile beş kuruşluk futbolu yok. Ne mevkiisi var. Ne numarası. Eski Rus tankları kadar ağır. Süper lig seviyesinin çok altında.
Barisiç: Alt ligden çıkmaya oynayan ekipler dahi kadroya almazlar. Vasat oyuncu. Tarafına dahi bakmayalım.
Malheiro: Hızlı. Ama kontrolsüz. Kademe hatası yapıyor. Çıkışları da etkisiz. Dönüşleri yetersiz. Risk. Kesinlikle 11’in banko ismi düzeyinde olamaz..
Ozan: Katkı verip, takıma güç katacak, maçı çevirecek kapasitenin altında.
Oh be.
Hoca rahatlıyor. Yeni arayışlara yöneliyor.
Öyle ya; böyle rapor sonrası, liste çöpe atılacak.
Ahaa..
Hiç de öyle olmuyor.
Egemen hoca, bir bakıyor bu isimler teker teker alınıyor.
Hem de, öyle böyle paralara değil. Rakamlar uçuk, kaçık. Övgüler diz boyu.
Şaşkın..
Soluğu Avcı’nın yanında alıyor.
“Bu ne perhiz, ne lahana turşusu manasında soruyor. Kendi kendini parçalarcasına…”
Bu arada lahana turşusu beni bozar.
Amma dolmasına hayır diyemem.
Asla.
Neyse konumuza devam edelim..
Avcı sakin rahat. Açıklıyor: “Ben ilettim. Başkan bütün transferleri yaptı…”
Egemen hoca dik duruyor. “Madem bizim yapılacak takviyelerde etkimiz yok. Hocam neden hala buradayız. Kadroyu kuran oynatsın. Bu zihniyet ile küme düşme hattına inilir. Bu büyük camiaya bunu yapmaya hakkımız olamaz. Kimsenin de olmamalı. Siz kabullenmişsiniz. Ama ben yokum. Size başarılar diliyorum…” deyip çıkıyor.
Hadi bakalım, gel buradan yak.
Arı kovanına çomak sokmak, ben buna derim işte.
Helal olsun.
Kimseye bir şey anlatmıyor.
Ta ki, Fenerbahçe derbisine kadar. Sohbet ortamında konular açılınca..
Kendisine de, üstü kapalı suçlama yapılınca..
Dayanamıyor..
Yukarda özetlediğim şekli ile olup biteni döküyor eteklerinden(!)
Ya işte durum böyle güzel kalpli insanlar. Sadece denizdeki taşlardan küçük bir örnek gibi.
Daha neler neler yaşanıyor?
Kimler gelip
Kimler geçiyor?
Ertuğrul Doğan, hala daha Trabzonspor başkanlığı için aday oluyor.
Zira, Egemen asla laf olsun diye konuşmaz. Olur olmaz söz etmez. Soyadı gibi Korkmaz.
Gerçeği apaçık söyler.
Hiç çekinmez.
Hatası şu; keşke bunu görevden ayrıldığında açıklayıp yoluna gitseydi.
Karadeniz ekibi hayat bulurdu.
O da tercihi..
Tutmayın beni gidiyorum.
Boş başkanlık koltuğu varsa oturacam.
Başkanlık sistemi var nasıl olsa. Astığım astık, kestiğin kestik diyerek takım kuracam.
Ter kelime etmeyip, sadece cebine bakacak hoca bulacağım.
Ertuğrul Doğan bu konuda pirim. Örneğim olacak.
İronisi bile kötü.
Kollayın kulüpleri.
Transfere yem yapmayın.