Kayseri'de galibiyete inanmış Trabzonspor’un başlama düdüğüyle arzulu bir futbolu vardı.
RHG Enertürk Enerji Stadyumu’nun misafir tribününde, 350 civarında taraftarıyla "tarihinden gelen kazanma alışkanlığıyla" üç puana inanmışlığın sahaya yansıması vardı. özellikle oyunun başlarında…
Bordo mavili oyuncularda, sezon başındaki heyecanı yeniden tabelaya yansıtma isteği veren bir konsantre ve ruh hali de vardı.
Uzun bir sakatlık döneminden sonra kadroda yer almaya başlayan Hırvat Orsic’in ardından, formasına kavuşan Nijeryalı Onuachu da, sakatlık sürecinin bitimiyle bu 90 dakikaya yedek kulübesinde başladı.
Trabzonspor takımında sağ kanatta ışıldayan Meunier; yine sağdan iyi keserek yaptığı asistine arka direkte yükselip, kafayı yapıştıran Enis Destan’ın golüyle ilk yarıda 1-0 öne geçince, ligdeki kafa golü sayısını Karadeniz ekibi 15’e yükseltti. (Süper Lig’de kafa ile en fazla golü atan takım)
Bu golden kısa bir süre sonra Meunier’in, kendi ceza alanında Kayserisporlu Bourabia’ya yaptığı harekete, gereksiz yere penaltı çalan orta hakem Çağdaş Altay, VAR’daki İspanyol hakem Pablo Fuertes’in ikazıyla, pozisyonu monitörde seyretti ve penaltı atışını bu sefer doğru bir kararla iptal etti. İyi ki VAR varmış!
*
Mondihome Kayserispor, 5 yabancı oyuncusu sakat olduğu için kadroda olmayınca bu akşam onların yokluğunu hissetti sanırım.
Trezeguet ile toplam 3 oyuncusu sakat olan konuk ekip ise, o eksikliği yaşamadı diyebilirim.
Teorisini anında pratiğe geçiren eylemcilere sahip Fırtına, Erciyes’in Kurtları önünde Top ayağa gelmeden, ne yapacağına karar verebilen bir sahne sergileyince, sarı-kırmızılıların ataklarında da alan ve adam savunmasına hızlı döndü.
Bu sezon kafa ile attığı bu 6’ncı golü ile ileriye dönük iyi sinyaller vermeye devam eden santrafor Destan’ın, çocukluk rüyalarını hatırlayacak kadar bir anı, gözünde canlanmıştır sanırım.
Kayserispor’a ligde konuk olduğu son 9 deplasman maçını kaybetmeyen bordo-mavililer, bu akşam bunu 10’a çıkarmanın peşindeydi, çıkardı da...
Bu sahadaki eski maçların fotoğraflarını ve notlarını çıkarıyoruz hatıra arşiv defterlerimizden! Bakıyoruz ki; Abdullah Avcı, teknik adam olarak da konuk olarak geldiği takımların başında iken, bu sahada son 7 maçında da zaten mağlubiyet yüzü görmemişti.
Çiçeği burnunda teknik adamı olan Burak Yılmaz’ın Kayseri takımı; son 8 yılının ardından, bu sezon ilk defa son 3 lig maçı dahil, gole hasret başlamıştı bu 90 dakikaya ve en azından o aradığı golü buldu.
*
İkinci 45 dakikaya yine derli toplu başlayan Avcı’nın ekibi, yine bu yarının başında Enis Bardhi’nin bazukasıyla 2-0 öne geçtiyse de, bu golden önce Edin Visca, Cardoso’ya faul yaptığı gerekçesi, VAR’ın uyarısıyla iptal oldu.
İstifini yine bozmayan ‘’Fırtına’’ Kaptan Uğurcan’ın uzun aut atışını Enis Destan, rakip ceza alanına çok yakın kafa ile asist yapıp Pepe’ye indirince, N.Pepe topa yerle birlikte sol dış vurarak takımına 2. golü buldu.
…Ve nihayet ‘ben buradayım yaşıyorum’ mesajını veren kayıplardaki Pepe! bazen bir pozisyonla maçın tarihi yazılır denir ya! Maçın kaderini de bu golle değiştirdi. Bu gol olduğunda, oyunun üçte ikilik bölümü de bitmişti.
Sağ bekte Thomas Meunier'i bugün ayrı bir köşede çok olumlu tutarsak, bu arada ön liberoda Berat'ın bu maç beni utandırdığını söyleyebilirim. İyi oynadı be! Hep böyle devam etsin.
Hele de Visca’nın bir saniye; evet, evet sadece bir saniye geç kalmasıyla, arka direk dibinde son anda ayağını uzatıp vurduğu topun direk dibinden geri gelmesi, bana göre ev sahibin şansıydı.
Ama o ev sahibi, Uğurcan’ın son haftalardaki hatalarına bir tanesini daha eklemesini, Bourabia affetmedi. Meşin yuvarlağı filelere gönderdi. Gerçi bu gol, misafirin kazandığı 3 puanı eksiltmedi.
Artık bundan sonrasını Fatih Karagümrük düşünsün.
Önümüzdeki çarşamba günü bordo-mavili taraftarların da tribünde full olacağı Papara Park’taki kupa maçında, yandı gülüm keten helva!
