UEFA’da, Avrupa Ligi’nden Konferans Ligi’ne gelen Trabzonspor, bu kupada play-off’un ilk ayağındaki İsviçre deplasmanında, rövanş için 90 dakika boyunca avantajlı bir skor aradı.
Orsic, haftalar sonra ilk 11’de başlarken, Enis Destan’ı bu gece ilk 11’de bekliyordum, beklemiyordum değil. Haliyle Destan da, ilk 11’de idi.
Sakat olan Nwakaeme ve cezalı olan Eren ve Malheiro’nun yanı sıra, statü gereği iki oyuncusu da bu maç kadrosunda olmayanlardı.
Oyuna hızlı başlayan bordo-mavililer oldu. Daha ilk dakikalarda; Trabzonspor’un art arda Visca ve Bardhi ile kaçan iki net gol pozisyonu vardı ki, şansızlığın daniskası nedir? Bir örnek verin diye sorsalar buydu derdim.
Bordo mavililer, bence bu sezon bir maça en iyi ve hızlı başladığı karşılaşma buydu. Dört oyuncusu sakat olan Rakibi St.Gallen, kendi liginde şiddetli baskı yapmaya çalışan, karşı sahaya direk inmeye gayret sarf eden ve ikinci toplara yönelmeye çalışan ama defans arkalarında çok boşluk bırakan bir takım görüntüsü verdi bana.
Ev sahibi takım, Karadeniz ekibinin sahasına topla beraber girdiğinde, temas ve isabetli pas sayıları da düşüyordu. Duran topların Trabzonspor için önemli olduğu bu karşılaşmada, ilk deneme Bardhi’den geldi. Ganalı kaleci Ati-Zigi aynı güzellikte kurtardı.
İsviçre ve çevre ülkelerdeki bordo mavili taraftarların, Kybunpark tribünlerinde kalabalık bir sayı ile destek verdikleri Avcı’nın ekibi, bu gece çok daha derli toplu bir görüntü sergiledi. Bu yarının ortalarında Orsic ve Visca’nın sol çaprazdan gol kokan vuruşlarını unutmuş değilim. Bloklar arasında, mesela ilk yarıda çok kopukluk görmediğim konuk ekip, ev sahibinin çözüm noktalarına göre oyuncular kullandı bu gece, bu yüksek rakımda!
Orta çağ mimarisinin tarihini bizim gibi yıkmayan! Halen daha koruyan Sankt Gallen, İsviçre'nin kuzeyindeki aynı isimli kantonun başkenti aynı zamanda. Tertemiz bir hava ve tertemiz bir şehrin kadrosu 24 milyon Euro değerindeki; açık ismi ‘’FC St. Gallen 1879’’ lakabı ‘Esmen’ olan yeşil beyazlı kulüp, 90 dakika susmayan taraftarlarını da arkasına aldığı maçta; yine ilk yarının son dakikasında peş peşe, Ozan’ın ve Orsic’in gole çok yaklaşan şık vuruşlarını, ballanan Ganalı kalecisinin müthiş refleksi ile çıkarması, artık bu kadar da olmaz dedirtti. Fırtınanın Alp Dağlarının eteklerine çarptığı, şansızlığın yakasını bırakmadığı talihsiz anlar olarak hafızamızda kaldı.
Trabzonspor’un yeni stoper transferi Ukranyalı Batagov, ilk kez 21 kişilik kadroda yer alırken, bu sefer Cihan, Draguş ve Trezeguet hamle oyuncuları olarak oyuna yedek kulübelerinde başladı.
İkinci 45 dakika, köşe atışından gelen Mendy’nin yine kaçan kafa vuruşuyla ve Orsic’in yerine oyuna dahil olan Trezeguet’in kaçırdıklarıyla başladı adeta. Avcı’nın takımı çok sayıda köşe atışı kullandı bu 90 dakika. En azından bunların bir tanesi gol olmalıydı ama olmadı. Korner provalarını daha çok çalışmak lazım demek ki!
Sarı kartlı Okay’ında, son yarım saate girilirken yerini Lundstram’a bırakması doğruydu. Bu yarıda da istekli ve arzulu oyununu sürdüren bordo mavili takım, aradığı ve hak ettiği golü belki bulamadı ama istediğini aldı.
St.Gallen’in teknik patronu Alman Maessen’de, oyunun 72. dakikasında maçı kurtaracak son hamlesini, üç oyuncu değişikliği birden yaparak gerçekleştirdi.
Açık söylemek gerekirse oyuna genelde hakim olan taraf Trabzonspor idi. Golleri de kaçıran taraftı. Net gol pozisyonu bir elin parmakları kadar olmayan St Gallen’de, maçın 87. dakikasında köşe atışından gelen topu kafa ile Trabzonspor filelerine göndererek golü bulan Fransız oyuncu Geubbels’in bu sevinci kısa sürdü. VAR’daki Portekizli hakem Narciso, toprağı orta hakem Noguira’yı pozisyonda faul var gerekçesiyle monitörün başına çağırdı. Bu 90 dakika iyi bir maç yöneten ve bu pozisyonu kenar ekrandan izleyen orta hakem Nogueira, St. Galen’in golünü haklı olarak iptal etti.
Dün gece Galatasaray’da dahil, bu gece de Avrupa’daki diğer üç temsilcimizde, deplasmandan beraberlik skorlarıyla dönerken tur ümitlerini Türkiye’ye bıraktı. Bana göre dört takımımız da turu geçecek.
Avrupa’daki 154. maçını, bu gece İsviçre’de golsüz bir beraberlik skoru ile geride bırakan Trabzonspor, bu avantajını önümüzdeki hafta Papara Park’ta 40 bin taraftarını arkasına alarak, Konferans Ligi’nde grup maçlarına katılmayı artık ilk hedef çizdi.
Gerisi, önümüzdeki Perşembe gecesi, tribünleri doldurması beklenen bizim uşaklara kalıyor.
