Beşiktaş karşısında Trabzonspor’un "yeniden başlamak" tahlilinin pozitif çıkmasını bekliyordum ama gördüm ki sahnede yine Ali Şansalan denilen bu adam var. Orta hakem yani!
Adam ne kadar Trabzonspor- Beşiktaş maçı yönettiyse, bu geceki ile yanlış hatırlamıyorsam toplam 6 kırmızı kart çıkarmış, 6’sıda bordo-mavililere. Bu sizce bir tesadüf mü? TFF’nin Merkez Hakem Kurulu’na ve yeni başkanına sorumdur bu?
Bu maçta bir puan kazanç sayılsa da, kazanç bana göre, bireysel oyuncuların kalitesi adına soru işaretlerini kasap çengeline asar gibi asacağımız çok şey var. Boş gözlerle izlemek, sahanın içine bakmak yerine, tribünleri dolduran 40 bin kişi aynı anda tezahürat yapsa, rakip oyuncular saha içinde birbirine seslense de duyulmaz. Yine de boş boş izleyenlere değil destek verenlere bir alkış göndermek lazım.
Trabzonspor’da Şenol Hoca’nın görev aldığı bu 5. dönemde, taraftarlar kendisini güzel bir kareografi ile karşıladı. Oyuna iyi başlayan Karadeniz ekibi 13. dakikada Rafa Silva’nın ayağına sert basan Visca’ya, Ali Şansalan kırmızı kartı yine seve seve zevkle gösterdiğine eminim. Bu aynı Şansalan iki dakika sonra evet, evet iki dakika sonra, Bardhi’nin aynı şekilde ayak bileğine basan Beşiktaşlı Masuaku’ya ne gösterdi biliyor musunuz? Sarı kart!
Şimdi gelinde bu orta hakemin iyi niyetli maç yönettiğine inanın. Hadi oradan be!
Ya VAR’daki bu işlerin tanıdık ismine ne demeli; yani Özgür Yankaya’ya, o bile Şansalan’ı pozisyonu monitörde izlemeye kenara çağırmadı.
*
Konuk ekip ilk 11’inde tek Türk oyuncu kaptanları kaleci Mert idi. Necip ise tek sakat oyuncularıydı. Ev sahibinde Hüseyin ve Enis Destan’ın sakatlığı sürerken; Şenol Güneş Nwakaeme’yi, Hırvat Barisic’i, Serkan’ı, Umut Bozok ve Umut Güneşi 21 kişilik maç kadrosuna almadı.
Bordo mavililer son transferi Simon Banza ile ilk 11’de başlarken, Muhammed Cham ve Serdar Saatçi’yi yedek kulübesinde yanına alarak başladı.
Biletlerin tükendiği Şenol Güneş Spor Kompleksi’nin Papara Park Stadyumu’nda oyunun başında 10 kişi kalan Karadeniz ekibi, Bardhi’nin kullandığı duran topa Okay’ın vurduğu kafa ile 1-0 öne geçince, bu eksik kalan on mangası için! Bir morla oldu.
Bir eksik ve kanatsız kalan Trabzonspor’un üstüne üstüne gelmeye başlayan siyah-beyazlıların, kısa ve iyi paslaşmalardan sonra 40. dakikada Geson Fernandes ile beraberliği yakalaması sürpriz olmadı. Bu yarıda Kaptan Uğurcan’ın net kurtardığı üç pozisyonun da önünde saygıyla eğilmek lazım.
Trabzonspor’un, ligdeki ilk 2 maçlık beraberlik serüveninin, tedirgin edici gerçeklerle yer değiştirmesinin önüne geçilmesi, zorunluydu sanki biraz bu gece.
**
İkinci 45 dakikaya, ilk yarıda hiçbir varlık gösteremeyen Orsic ve sarı kartlı Bardhi’yi oyundan alarak ve yerlerine Cihan ve Dragus ile başlayan Şenol Hoca, sanırım Dragus’u oyuna soktuğuna da pişman olmuştur. Bu Dragus denilen adam, sahada ha var ha yok. Topla bir dripling yapamayacak kadar ayakta duramayan ve tel tel dökülen zavallı rolündeki bu oyuncunun futbol karakterini MR’a sokmak lazım! Kendisini de son dakikalara doğru zaten oyundan aldı Şenol hoca. İyi ki de aldı.
Bu yarıda adeta sahasına hapis olan 10 kişilik Trabzonspor önünde, Hollandalı teknik adam Giovanni, Beşiktaşlıları bu geceki oyun anlayışıyla kendini ve camiasını kandırmasın yani! Kendini bulma savaşı arasındaki ikilemleri sürüyor. Eksik ve henüz futbol oynamayan mekanın sahibi önünde, kalabalık defansını bir türlü açamadı.
Bu yarıda oyuna kartalın hamle oyuncusu olarak dahil olan genç Semih Kılıçsoy’un, meşin yuvarlağı uzun süre rakip oyuncuları eksilterek taşıması ve Trabzonspor’un kalesine inmesi eğer golle sonuçlansaydı, bordo-mavili oyuncular için rezillik diz boyu olurdu sanırım ama olmadı.
Bu ülkede haksızlıkların karşısında ve futbolda da herkes adalet bekliyor ama gerçekten adil olan insan sayısı az ki! Kötüyü örnek alanların bol olduğu bir memlekette, her yazının içinde istemesek de bir şeyleri hatırlatmakla sadece hırsımızı alıyoruz sanırım!
Son cümleye gelirsek; daha formda ve lige iyi başlayan bir Beşiktaş önünde, 80 dakika 10 kişilik manga gibi eksik ama kora kor mücadele eden Trabzonspor’u ve özellikle kaleci Uğurcan ve de önündeki defans bloğunu ayakta alkışlamak lazım. Geceyi üç puan değerindeki bir puanla kapattıkları için.
