Topal Osman-Ali Şükrü-1
İdeolojik tarih ile olguların incelenmesinden doğan tarih arasında fark vardır. İdeolojik tarihçiliğin Türkiye'de yarattığı bilinç kaybı veya saptırmalardan biri de Cumhuriyet'in kurulmasına 6 ay kala Ankara'da işlenen siyasi bir cinayetle ilgilidir.
Atatürk'e muhalefeti ile bilinen Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey'in öldürülmesi meselesidir.
Olayın kesin faili belli değildir.
Katil ya da katiller yakalanıp mahkeme edilmemişlerdir.
Cinayet zanlısı olarak Atatürk'ün 1921'den, cinayetin işlendiği 1923 Nisan'ına kadar Muhafız/Koruma Birliği Kumandanı Milis Yarbay "Topal" lakabıyla anılan Osman Ağa gösterilmiştir.
NASIL BİRİDİR TOPAL OSMAN?
1912 Balkan Savaşlarına Giresun'dan 63 gönüllü arkadaşıyla katılan Osman Ağa, Çatalca önlerinde top mermisinden çıkan şarapnel parçasıyla sağ bacağından yaralanmış ve diz kapağını kıramadan yürüdüğü için, topal kalmış Balkan gazisidir. Bu tarihten sonra lakabı Topal Osman olarak söylenegelmiş; gözü pek, cesur, mert bir adamdır.
Balkan Savaşlarından sonra yine gönüllü birlikler kurarak Giresun'dan topladığı adamlarıyla Birinci Dünya Savaşında Kafkas Cephesi'nde Ruslara karşı savaşmıştır.
Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi'yle teslim olunca, ordunun silahları toplanmaya başlamış, yerel jandarma kuvvetleri İstanbul'daki İngiliz gözetiminde görev yapar hale gelince o günlerde Havza'ya çıkan Mustafa Kemalle irtibata geçerek, Giresun Belediye Başkanlığı'nı devralarak, gönüllülerinden oluşan bir sahil güvenlik ve emniyet teşkilatı kurmuştur.
O tarihlerde Trabzon Metropoliti Hirasantos'un, Batum ve Rusya'dan Trabzon ve Giresun sahillerine yerleştirmeye çalıştığı Rum göçlerini engellemiş, gizli kaçak yollardan yerli Rumları silahlandıran Etniki Eterya, Pontus gibi örgütlere göz açtırmamıştır.
Kurduğu sahil güvenlik teşkilatı, hem polisiye görev yapmış ve hem de gece gündüz bütün sahili kontrol etmiştir.
Giresun'dan o günlerde bağlı bulunduğu İl merkezi Trabzon'a telgraflar çekerek müdafaayı hukuk teşkilatlanması yapılmasını önermiş ve hem Giresun ve hem de İl merkezi olan Trabzon'da 19 Şubat 1919'da bu teşkilat kurulmuştur.
Erzurum kongresini desteklemiş, Giresun'dan delege gönderilmesini sağlamış, yetmemiş, oraya yapılacak operasyonlara karşı, anında Giresun'dan destek birliği göndererek Mustafa Kemal'in sırtını kollamıştır.
Mareşal Fevzi Çakmak'la bağlantı kurarak, Giresun gönüllülerinden oluşan alay kurmuştur. Bunlardan 42. Giresun Gönüllü Alayını Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan kurmuş ve yönetmiş, diğer 47. Giresun Gönüllü Alayını da milis Binbaşı rütbesi taşıyan Osman Ağa kurmuş, her ikisi birlikte kurulan alayların Giresun'da eğitimini sağlamışlardır.
Bunun dışında, 1921 yılında Çankaya Muhafız Bölüğü'nün ilk askerleri ve Atatürk'ün ilk yakın koruma birliğini yine Osman Ağa sağlamıştır. Bu bölük sonra alay olacak kadar büyütülmüştür. Atatürk'ün yakın koruma birliği, Ali Şükrü olayına kadar görevini sürdürmüştür.
Sakarya savaşından önce Karadeniz'de (özellikle Samsun havalisinde) kan kusturan Merzifon Amerikan Kolejinde izcilik faaliyetleri adı altında örgütlenen Rum-Pontus çetelerinin yuvası onun tarafından dağıtılmış, düşman Sakarya'ya doğru ilerlerken Tokat-Erbaa bölgesinde baş gösteren Koçgiri isyanını Merkez Ordusu Kumandanı Nurettin Paşa emrinde bastırmışlardır.
ALİ ŞÜKRÜ'YÜ KİM ÖLDÜRDÜ?
Bu sorunun cevabı, şu sorularda yatıyor: Yaralı olarak teslim olan Osman Ağa'yı oracıkta kim kasığından vurdu, bu bir.
İki: Ardından kim kurşun sıkarak öldürdü ve mahkeme edilmesini engelledi?
Üçüncü soru da şu: Daha sonra kim ya da kimler ölmüş bir adamı ayaklarından meclise yakışmayacak bir tavırla meclisin önünde astırdı?
İşte Ali Şükrü Beyin katili bunları yapandır. Yoksa güvenlik kuvvetlerince yakalanan bir katil zanlısı neden öldürülsün? Osman Ağa'yı katil gören TRT'ye ve tüm ideolojik tarih manipülasyoncularına şimdilik soracaklarımız budur…