Teksas'ta bir örgüt kurdursaydık!

ABD Başkanı Joe Biden, Tulsa''da yüzlerce siyah ABD''linin beyazlar tarafından katledilmesinin 100. yıldönümü törenlerine katıldı ve burada yaptığı konuşmada, Amerikalıları katliamdan 100 yıl sonra ülkenin geçmişindeki ırkçılıkla yüzleşmeye çağırdı.

Biden "Büyük ulusların yaptığı budur. Karanlık sayfalarıyla yüzleşirler" dedi. Hayırdır inşallah!

***

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ruanda Soykırımı''nın 27''nci yıldönümünde bu ülkeye ziyarette bulanarak ülkesinin soykırımdaki sorumluluğunu kabul etti.

Kigali''de 250 binden fazla Tutsi''nin mezarının bulunduğu Soykırım Anıtı''nı ziyaret ederek burada bir konuşma yapan Macron, "Sizlerden af diliyoruz" dedi. "Fransa''nın uyarılara kulak asmayarak fiilen soykırımcı bir rejimin yanında durduğunu" söyleyen Macron, "Ancak Fransa soykırımda suç ortağı değildi" diye bir ekleme de yaptı!

Ruanda''da 1994''te Hutular, Tutsilere karşı soykırım başlatmış, 100 gün süren soykırımda, BM''ye göre en az 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu, radikal Hutular tarafından öldürülmüştü.

***

Almanya da 1904-1908 yılları arasında Namibya''da Alman İmparatorluğu''nun 65 ila 80 bin arasında Herero ve 10 ila 20 bin arasında Nama''nın katledilmesinden dolayı resmi törenle özür dilemeyi kabul etti.

Almanya Dışişleri Bakan Heiko Maas, Almanya''nın "ölçülemez acıların tanınmasının bir ifadesi olarak" Namibya''nın yeniden inşa ve kalkınma çalışmalarına yaklaşık 1 milyar 100 milyon euroluk bir katkı yapacağını açıkladı. Bu kaynak 30 yıl süre boyunca öncelikle Herero ve Namaların yaşadığı yerleşim yerlerindeki projelerde kullanılacak.

Bu üç haber, birkaç gün aralıkla Almanya''nın Sesi''nde yayınlandı. Özet olarak aldım.

***

Son 30 yıllık dönemde, Irak, Afganistan ve Suriye''de ABD''nin El Kaide ve IŞİD terör örgütlerini organize ederek giriştiği katliamlar soykırım boyutundadır. Üstelik Suriye nüfusunun yarısı, havadan bombalanmak suretiyle yerlerinden edilmiş, etnik temizlikten sonra boşaltılmış olan Suriye''nin kuzeydoğusunda ABD tarafından bir terör grubuna devlet kurdurulma çalışmaları başlatılmıştır. Soykırım ise soykırım, tehcir ise tehcir… Hepsi Suriye''de uygulandı ama ABD Başkanı 24 Nisan''da "Ermeni soykırımı"dan dolayı Osmanlı devletini suçladı.

Türkiye''ye dönüp, "Bakın biz kendi yaptığımız soykırımları tanıyoruz, siz de tanıyın" diye baskı mı yapacaklar yoksa? Gerçi bunu her zaman yapıyorlar.

***

ABD''nin önce Kızılderili soykırımının, sonra siyah soykırımının hesabını vermesi gerekir. Eğer savaşlar sırasında ölenlerin veya tehcir edilenlerin hesabı sorulacaksa, bilinmelidir ki Ermenilerin tehcir edilmesinin ve yolculuk sırsında oran olarak az bir kısmının ölümünün sorumluluğu, onları silâhlandırıp kendi devletlerine ve kendi vatandaşlarına saldırtanlara aittir.

Bir düşünün, Türkiye, Teksas''ta bir örgüt kurdursa, bu örgüt üzerinden gençlere silahlı eğitim verse ve ayrılıkçı bir propaganda ile birlikte Amerikan devletine ve halkına saldırtsa, ABD de Teksas nüfusunun bir kısmını, ülkenin tehdit oluşturmayacak başka bir bölgesine nakletse, nakil sırasında bir kısmı ölse, bunun sorumlusu kim olur?

***

ABD''nin kendi suçlarını itiraf etmesi önemlidir ama şu ana kadar açıkladıkları 300 kişilik soykırım, denizde damla ölçüsündedir! Fransa zaten Ruanda soykırımı için "Soykırım yapanları destekledik, sorumluluğumuz var ama soykırımın ortağı değiliz" diyor. Soykırıma başka nasıl ortak olunur?

Almanya ise 100 bin kişinin canına karşılık 1 milyar 100 milyon Euro veriyor! Kişi, başı 11 bin Euro can bedeli!

Dedim ya bu işler pek hayra alamet değil!

Yazarın Diğer Yazıları