Sivas’ı kaşıyanlar!
TMMOB Maden Mühendisleri Odası, 2 Temmuz 1993’teki Madımak Oteli yangınıyla ilgili bir bildiri yayınlamış.
Bu bildiriden bazı bölümler alacağım; meselenin nereye çekilmek istendiğini göreceksiniz:
“... aydınlık yüzlü insanlarımız yakılarak katledilirken, emekten ve demokrasiden yana fikirler de yok edilmek istenmiştir. Sivas katliamı, emekçi sınıfların baskısız ve sömürüsüz bir dünya kurma mücadelesini sindirmek ve yok etmek amacıyla, gerici-faşist zihniyetin planlı ve programlı bir şekilde devreye soktuğu kanlı provokasyonlardan biridir.”
Sivas’taki hâdiseler, Alevî kardeşlerimizi siyasî platforma çekmek isteyen Marksist grupların Pir Sultan Abdal’ı anma toplantılarını Sivas’a taşımalarıyla başlamıştır.
Bunlar “aydın” kavramını da “Marksizm” in ve “sol liberalizm”in içine çekmişlerdir. Merhum Erol Güngör bu günleri görseydi bir kitap daha çıkarırdı ve herhâlde başlığını “Bana ‘Aydın’ Demeyin!” koyardı.
Fark etmişsinizdir... Marksist gruptan bir saldırgan yakalandığında mutlaka polise zorluk çıkarır, slogan atar, parmaklarıyla “V” işareti yapar.
Sivas’taki hâdiselerin ardında hiçbir şey aramayın... Olayların çığırından çıkmasına sebep bu tahrikçi tavrıdır.
Kitle şuursuzdur. Bu, sosyolojinin bir kanunudur. Çok çabuk yönlendirilir. Biri “Yürüyelim!” dese peşinden gider. Biri hele yerleşik değerlerin pâyimâl olduğunu haykırsa artık o insanları tutamazsınız.
Maden Mühendisleri Odası’nın (Kusura bakmasınlar hangi yüzyılda yaşadıklarını karıştırdım!) ilkel kışkırtıcı bildirileri maksadın ne olduğunu ortaya koymuyor mu?
Allah aşkına! Metni bir daha okuyun...
Kullandıkları bütün kelimeler “komünistler” in literatüründen alınma. Mühendislerimizin bildirilerinin devamı da akla ziyan:
“... katliamı planlayan, destekleyen ve besleyen zihniyetle yüzleşilmediği sürece, katliamın sorumluları açığa çıkarılmadığı sürece, sorumluları saklayan ve koruyanlar hesap vermediği sürece bu yara kanamaya devam edecektir.”
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’yla Sivas olaylarını ayrıntılı konuşmuştum. Büyük Birlik Partisi İl Başkanlığına Madımak Oteli’nden geçiş vardı. İçlerinde türkücü Ârif Sağ da dahil çok insan BBP’liler tarafından kurtarılmıştır.
Eğer planlı bir saldırı olsaydı BBP’liler asla “kurtarıcı” olmazlardı.
Her zaman yazıyorum... Keşke halk toplanıp yürümeseydi, sol gruplar “Pir Sultan” derlerdi, “Şaha gidelim” derlerdi, biraz oynarlar, biraz öfkelerini haykırıp içlerini boşaltırlar, sonra dağılırlardı.
Madımak içimizdeki yaradır ve kapanmalıdır.
Oteli müzeye dönüştürenler nasıl bir hata yaptıklarının farkında mı?
(Konuyla yakından ilgili bir kitap: Geçen gün İsrafil Kumbasar da köşesinde ayrıntılı yazdı. Nergishan Tekin’in 640 sayfalık “Türklük ve Alevîlik-Bektaşîlik” başlıklı kitabı, Alevî kardeşlerimizi Marksizm’e yamamak isteyenlerin de çabalarını boşa çıkaracak delilli, ispatlı bir araştırmadır. TMMOB mensupları da bu kitabı okumalıdır!
İlgi Yayınları: 0212 526 39 75)