Şimdi de çocuklar üzerinden saldırıyorlar!
Bütün insanlığı, üzerinde çalışma yapılmış grip virüsü ile evlere kapattılar. Virüs, doğal ortam içinde mutasyon geçirip etkisini kaybetmeye başlayınca bu defa "çocuklarda yayılıyor" korkusu pompalanmaya başlandı. Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise "Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak." dedi.
"Uzaktan eğitimi kalıcı hale getirecekler" denildiği zaman bazı zavallılar, "Bunlar komplo teorisi" diyordu. Yine, "Hayvancılığı yok etmeyi, insanlara doğal et yerine laboratuvarda üretilen yapay et yedirmeyi planlıyorlar" denildiği zaman da "komplo teorisi" diyenler çoktu… Türkiye'de bile televizyonlarda yapay et reklamı yapanlar türedi! Aklını çalıştırmayanlara hayırlı uğurlu olsun!
***
Yaşlılardan sonra hedef kitle çocuklar olunca, İngiltere kaynaklı haberlerde virüse yakalanan çocukların hastalığı ağır geçirdiği, bir çocuğun tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğu iddia edildi. Çocuğun adı yok, yaşadığı şehir yok ama korku haberleri çok okunuyor!
Çinli firma Sinovac da gelişmelerden uzak kalacak değildi. Firma, geliştirdikleri CoronaVac'ın 3-17 yaş arasındaki çocuklarda etkin ve güvenli olduğunu açıkladı.
Bu haberde açıklamayı yapan kim? Aşı üreten Çin firmasının bir yetkilisi... Peki bu açıklamanın bilimsel değeri nedir? Sıfırdır! Sadece ticari değeri vardır. Bilimsel değeri olabilmesi için aşının yıllarca süren testlerde denenmiş olması ve sonuçların aşı üretenlerle çıkar birliği veya çatışması olmayan bilim kuruluşları tarafından ortaya konulması gerekir.
Çin aşıları böyle de Avrupa veya Amerika aşıları için durum farklı mı? Kanda pıhtılaşmaya ve ölümlere sebep olan Astra-Zeneca aşısı için Dünya Sağlık Örgütü, "Faydası zararından fazla" tarzında bir açıklama yaptı! Oysa bu aşının uygulandığı her ülkede kanda pıhtılaşma ve ölümler meydana geldi. DSÖ, "Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir" demiş oluyor. Bu, vahşettir!
AKP daha yeni başlıyormuş!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, NTV'de gündeme dair açıklamalarda bulundu ve "19 yılda yaptıklarımız bir hazırlıktı, şimdi yeni başlıyoruz. Çünkü cumhuriyetimizin 100 yılı bitiyor, ikinci yüz yıla başlıyor. Biz 19 yıl boyunca sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, bilişim teknolojilerinde Türkiye'nin altyapısını hazırladık. İnşallah şimdi yola çıkıyoruz." dedi.
Gerçekten de 19 yılda yaptıkları, altyapı hazırlamaktı. Andımızı kaldırmakla yeniden gündeme gelen Türk kimliğini eritme projesi aslında küresel bir projenin parçasıydı ama AKP uygulamaya çalıştı. Bununla birlikte "81 ile 81 devlet" olarak yorumlanan yerel yönetimler reformu ve kamu reformu yapmaya çalıştılar ama tam olarak sonuç alamadılar. Adliyede bölgesel yönetimin altyapısı oluşturuldu. Ülke genelinde hizmet veren Köy Hizmetleri Kurumu 2005 yılında, aşı geliştirmesiyle ve Çin'e aşı göndermesiyle de bilinen Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü 2011 yılında kapatıldı.
Bu arada, 57'nci hükümet döneminden itibaren buğday, pancar gibi temel ürünleri "üretmeyene" AB parası verildi! AKP döneminde ABD baskısıyla, şeker fabrikalarının yok edilmesinde olduğu gibi tarım ve tarıma dayalı sanayi çökertildi.
***
Yine 19 yılın birinci yarısında, ordu, yargı ve emniyet bir cemaate teslim edildi. İkinci yarıda ise devreye başka cemaatler girdi. Orduya operasyonlar yapıldı, emir-komuta zinciri dağıtıldı, askerî okullar kapatıldı, açılanlar da değersizleştirildi. Bu boşlukta girişilen 15 Temmuz kalkışması bahanesiyle yönetim şekli değiştirildi, tek adam sistemine geçildi? Şimdi gelinen noktada "Siz isterseniz Hilafeti bile getirebilirsiniz" deniliyor.
19 yılda yapılanların "altyapı hazırlama çalışmaları" olduğu o kadar açık ki…