Sen türkünü söyle!

"Grup Yorum" güzel söylüyor. Halkın içinden bir ses... Yoksa niçin o kalabalıkları toplayabilsinler ki... Kimse onların ne düşündüğüyle ilgilenmiyor. Mahircilermiş, DHKP-C'cilermiş, komünistlermiş... Kalabalıktakilere sorsunlar: "Bu gençler neci?" diye... "Türkücü!" deyip çıkacaklar.
Ben türküyü severim arkadaş! Bu topraktan fışkıran her ezgi benimdir. Kürtçe ezgiler zaten benim de, Ermeni ezgileri de, Rum ezgileri de benimdir!
Diyeceğim, bu "Grup Yorum", halk bizi destekliyor, diye hiç heveslenmesin.

***

Geçen gün Bakırköy'de "On'ların Türküsü" adıyla konser verdiler. Bazı televizyon kanallarımız kaptırıp gitti. Neredeyse saat başı bu konserin haberi; öyle abarttılar ki... Nasıl kuşatıldığımızın da bir emaresidir bu haberlerin veriliş şekli.
Bir tartışmaya geleceğim:
Sabah'tan Emre Aköz, "Cumhuriyet gazetesinin haberi de, verdiği haberi sunuş biçimi de korkunçtu. Başlık: 'Bağımsız Türkiye için'..." diye yazdı.
Bunu söyledikten sonra neden "korkunç" dediğini açıkladı:
"Grup Yorum, Dev- Sol geleneği içinde yer alan bir müzik grubu. Bu geleneği sürdüren insanların vardığı nokta, DHKP-C olarak, 9 Ocak 1996'da Sabancı iş merkezine girerek Özdemir Sabancı ve arkadaşlarını öldürmek oldu." (Emre Aköz, "Livaneli ve Bekâroğlu o konserde ne arıyordu?", Sabah, 17 Nisan 2012)
Grup Yorum veya arkalarındaki güç, hiç vakit geçirmeden zehir zemberek bir "basın açıklaması"yla Emre Aköz'e yüklendi.
Grupçuların veya arkalarındaki gücün neden itiraz ettiklerini anlamadım. Zaten E. Aköz'ü yalanlayan bir şey söylemediler.
Cevaplarında "On'ların, Mahirlerin türküsünü söyledi[ler]." diyorlar.
E. Aköz de bu noktaya işaret ediyor.
Tokat-Niksar Kızıldere'de, 26 Mart 1972'de, iki İngiliz ve bir Kanadalı teknisyeni kaçırıp öldüren "Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi ((THKP-C) lideri. Marksist-Leninist devrimci önder" (bu sıfatı Vikipedi'den aldım!) Mahir Çayan ve arkadaşlarını güvenlik güçleri kıstırmış ve 10'u öldürülmüş, şimdi PKK'nın kuyruğuna takılan Ertuğrul Kürkçü ise samanlığa saklanıp kurtulmuştu.
Türkücüler Zülfü Livaneli, Hüseyin Turan, HAS Partili Mehmet Bekâroğlu, Mahir Çayan'ın yolundakilere destek verdiler.
Bunlar silâhlı mücadeleden hiç vazgeçmediler. Kaç kişinin kanına girilmiştir? Sadece hapishanede bağımsız kaleler kuranlar sökülüp atılana kadar insanlar ölmüştür. (M. Bekâroğlu o sıra milletvekiliydi ve hapishanelerde, "direnişçiler"e destek veriyordu.) Sonrası daha vahim, kendi taraftarlarını açlığa yatırmışlar ve çok insan açlık grevinde hayatını yitirmiştir.
Bu yol, yol mu şimdi, ey Yorum'cular!
Boş verin bunları, türkünüzü söyleyin. Valla güzel söylüyorsunuz, biz de zevkle dinleyelim! İsterseniz içinde "Mahir" de geçsin, "Çayan"da... Hepsi birer acı hatıradır ve bir daha tekerrür etmemesi dileğimizdir.

Yazarın Diğer Yazıları