Rıfat Bali Bey'in itirazı
Geçen haftaki tartışma malûm... “Yahudi karakteri” üzerine Uludağ Üniversitesi’nden Dr. Süleyman Sayar’ın aynı üniversitenin İlahiyat Fakültesi Dergisi’nin 2000 yılındaki 9. sayısında yayınlanan “Yahudi Karakteri (Tarihî ve Sosyo-Psikolojik Bir Yaklaşım)” başlıklı makalesine, Roni Marguluis nam zat ırkî/dinî bir saikla mı, yoksa mensup olduğu ideolojik kampın (Marxist) her daim ajitasyona açık fevrî tavrıyla mı veya her ikisinin birleşimiyle mi, akıl dışı feveran etti! Roni Marguluis’un makaleye itirazına itirazım yok! Makaleyi oturup deliller getirerek çürüteceğine, üniversite mensuplarına saldırmasına itirazım var! Roni Efendi, Taraf gazetesinde, fakülte yönetimini ırkçılıkla suçladığı gibi, “Bunların yeri cezaevidir” gibi ipe sapa gelmez sözler etti.
Üniversite yönetimi tırsacak, ilmi inkâr edip bu makale gözden kaçtı mı, yoksa siz de delillerinizle itiraz edin yayınlayalım mı diyecek? Göreceğiz.
***
Roni Marguluis’la aynı Musevî cemaatine mensup, eserlerinden her zaman istifade ettiğim kıymetli araştırıcı Rıfat Bali Bey, tartışmaya dâhil oldu ve şu e-postayı gönderdi:
“Değerli Arslan Bey
Yazılarınızı ilgi ile okudum. Nazari olarak haklısınız, yani bu makale hakemli bir dergide yayınlandı dolayısıyla ilmi vasfı tescil edildi. Doğru, ama doğru olduğundan problem çok daha vahim. Siz de çok iyi bilirsiniz dip notlu bir makale illa ki ilmi olmak zorunda değil. Harun Yahya (namı diğer Adnan Hoca veya Adnan Oktar)ın 10 yıl önceki antisemit kitapları bol dip notlu ilmi ambalajlı rezilane kitaplardı..
Bu tartışmada iki ciddi problem var:
(a) 12 sene önceki bir makale bugün tartışılmakta. Roni Marguluis (RM) yazısında bu makalenin 12 sene önce yayınlandığını belirtmedi. Belki farkında bile değildi. Şayet 12 sene önce tartışacak isek ben size bunun gibi yüzlerce, binlerce yazı/makale/fıkra gösterebilirim. RM, Amerika’yı yeni keşfetti. Eskiye bakacağına bugünkü antisemit yazılara baksa çok daha iyi olurdu.. Ama bakmak istemiyor. Onunla aynı cenahta yer alan liberal ve sol görüşlü zatlar da bakmak istemiyorlar. Onlar için varsa yoksa Kemalistler ve milliyetçiler... İslamcılar masum çocuklardır.
(b) Bu makalenin 103 ve 104 numaralı dip notları bir faciadır. İlmi dergide yayınlanan bu makale Adnan Hoca’nın bir kitabını referans göstermekte (dn 103) ve sahteliği yıllar önce tescil edilmiş antisemit edebiyatının bir klasiği olan Siyon Önderlerinin Protokolları’nı gerçek bir belge gibi kabul edip buna atıfta bulunmakta..
(c) Bu nasıl bir İlahiyat Fakültesi ve nasıl hakemli dergidir ki böylesine bir makaleyi kabul edip yayınlamakta? Bu ne cehalettir? Bu ne kültürsüzlüktür? Bu ne seviyesizliktir? Daha söylenecek çok şey var ama ben bu kadarıyla yetineyim.
Saygı ile...”
***
Söz şimdi Dr. Süleyman Sayar’da... Kendisine telefon numaramı yolladım ama aramadı. 13 sayfalık makalesinde 135 dip not kullanmış, ağırlıklı olarak delillerini Kur’ân’dan ve Tevrat’tan getirmiştir. Arada “itibar edilmeyen” kaynaklara da atıfta bulunmuştur.