PKK'lı öğretmenlere hava değişimi!
Şu '14 bin öğretmen' meselesini duyunca inanamadım… Sonra Başbakan Binali Yıldırım'ın sesinden dinledim…
Evet, o konuşma inanılır gibi değildi… Tam olarak diyor ki Başbakan "Bu bağlamda Doğu ve Güneydoğu'da maalesef terör örgütünün baskısı veya terör örgütüyle bir şekilde ilişkiye girmiş öğretmenleri de değiştiriyoruz. Buna karar aldık. Bu 14 bin civarında öğretmeni, maalesef oradan başka yerlere almak mecburiyeti var. Bunlar eğitim yerine, terör örgütünün amaçlarına hizmet eder bir noktaya gelmişler. Bunu da bu şekilde halledeceğiz…"
Terör örgütüyle, yani PKK'yla ilişkiye girmiş… Terör örgütünün amaçlarına hizmet eder noktaya gelmiş… Suç sabit, ceza ise yer değiştirme!..
Oysa bu durumda bir tek 'yer değiştirme' olabilirdi: Özgür hayattan cezaevine!.. Biz ise Şırnak'tan alıp Giresun'a, Hakkari'den alıp Antalya'ya, Diyarbakır'dan alıp İstanbul'a vereceğiz!.. Üstelik yer değiştirme gerekçesi 'PKK amaçlarına hizmet etmek' olacak, gittiği yerde herkes bunu bilecek ama o PKK'nın askerlerini ve polislerini katlettiği devletten maaş alacak, öğrenci eğitecek!..
Bunu kim akıl etti, meraka değer doğrusu… Ülkede OHAL ilân edilmişken, insanlar bu OHAL'in PKK'yı destekleyenler için aynı çapta neden değerlendirilmediğini sorgularken, 'PKK'yla ilişkiye girmiş' öğretmenlerle ilgili bulunan formül gerçekten akıl alır gibi değil…
***
Bu problem aslında bir başka soruları da gündeme getiriyor: '14 bin PKK'lı öğretmen' bu eğitim sisteminden ve bu üniversitelerden mezun olduğuna göre, üniversitelerin ve akademisyen kadronun nasıl bir garabet içinde olduğu ortaya çıkmıyor mu? Bu durum 'her ile üniversite' kampanyasının denetlenemeyen doğal sonuçlarından birisi mi? Darbeci yetiştirdiği gerekçesiyle asırlık askerî okullar kapatılırken, 'terörist öğretmen' yetiştiren üniversiteler ne olacak?
FETÖ'cü oldukları gerekçesiyle kamu görevlileri açığa alınırken, ilişiği kesilirken, kimisi gözaltına alınıp tutuklanırken, mal varlıklarına el konulurken, PKK'lı olduğu bilinen öğretmenlerin sadece yer değiştirmeyle 'cezalandırılması' izaha muhtaçtır… Üstelik bu uygulama FETÖ'yle mücadele anlayışını da gölgeleyecek, tartışmalı hâle getirecektir…
Aslında tartışma zaten var… FETÖ'cü oldukları iddia edilerek görevden alınanlar ve tutuklananlar arasında ülkücüler ve başka siyasî düşüncede olanların da bulunması bu tartışmayı alevlendiriyor… Bütün Türkiye'nin bildiği 'iki büyük şehir belediye başkanı' hâlâ ellerini kollarını sallaya sallaya gezerken, her gün işinden olan ülkücü memur ve akademisyen haberleri almaya başladık… Kimisi bu darbe teşebbüsünü ve OHAL'i fırsat bilerek kamuda yakından tanıdığımız ülkücüleri işinden ve ön önemlisi haysiyetinden etmeye çalışıyor…
Darbe soruşturmasını sulandırmak ve başka kesimlere de yayarak bunu işin içinden çıkılmaz bir sosyal yara hâline getirmek isteyenler, kasten ülkücü memur ve akademisyenleri hedef seçmiş olabilirler… Bunda başarılı olmaları durumunda en çok darbe soruşturması ve FETÖ'yle mücadele anlayışı zarar görecektir… Suçluyla suçsuzun, ilgiliyle ilgisizin aynı torbaya doluşturularak büyük bir mağduriyet dalgası ortaya çıkarılması en çok 'adâlet'i ve 'iç barış'ı vuracaktır…
***
PKK'yla ilişkisi olduğu bilinen öğretmen başka ile!.. Darbeciyle asla ilişkisi olmayan ülkücü memur kapı dışarı!.. Başka terör örgütüne yardım edenin haklı olarak özgürlüğü bitirilecek, mal varlığına el konacak ama PKK'ya yardım eden öğretmen 'devlet memuru' sıfatını koruyacak, artık ortalama 5 şehide çıktığımız şu günlerde devletten maaş almaya devam edecek!..
Kulaklarımla duymasam inanamazdım… Bir devlet, daha doğrusu o devleti yönetenler, en adi ve kanlı yöntemlerle kendisine saldıran bir terör örgütüne yardım eden sözde 'öğretmenler'i kamuda tutamaz, besleyemez… Beslerse ayakta kalamaz… Önce aklını, sonra da adâleti vurmuş olur…
Doğrudan PKK'lı veya sempatizan memurun, öğretmenin, akademisyenin, doktorun veya iş adamının yeri, toprağın altında veya üstünde, neresi olursa olsun teröristin yanıdır… Onun cezası 'hava değişimi' olamaz…
Bu 14 bin öğretmen batıda da PKK'yla ilişkisini sürdürürse nereye göndereceksiniz? Maldiv adalarına mı?