PKK vuruyor Mazlumder devşiriyor
Ha PKK ha Mazlumder... Aralarında silahlı şiddet dışında kayda değer bir fark yoktur. Başkanlıklarını yapanlar kimlerdi? Meselâ Yılmaz Ensaroğlu (1999’da, bu kişiyle yapılmış röportajı özellikle İmralı’daki Konuk kitabıma aldım.), meselâ Ayhan Bilgen. Yılmaz kimlerin adına etnik kimlik raporları hazırladı? Ayhan, milletvekili olabilmek için hangi dağda kime yalvardı ve hâlen kimin gazetesinde yazıyor?
Vurucu PKK’nın “İslâmcı” devşirmeci yüzü Mazlumder, İznik’te “2. Kürt Forumu” düzenlemiş ve bir sonuç bildirisi yayınlamış. “İslâmcı bayraktar” bir hanım yazar Mazlumder’i göklere çıkartıyor. İşte size zamanımız İslâmcılarının dinle, imanla ne derece alâkalı olduğuna müşahhas örnek.
Mazlumder’in, AKP milletvekillerinin de iştirakiyle aldığı kararları bu hanım yazar “Müslümanların yüz akı örgütlenmelerinin başında gelen Mazlumder’e teşekkür eder[im]” diyerek özetlemiş:
“1. İslam kardeşliğinin birinci şartı eşitlik ve adalettir. Kürtler, nasıl ki insanlık ailesinin eşit bir unsuru ise aynı şekilde İslam milletinin de eşit bir unsurudur. 2. Kürt meselesi, Kürtler ve ülkedeki diğer kesimler için bir travmaya dönüşmüştür. Psikolojik ayrışmayı derinleştiren bu travmanın ortadan kaldırılması adına devlet, kısıtlanan, engellenen ve gasp edilen bütün hakları iade etmeli ve başta Kürtler olmak üzere bütün mağdurlardan resmî özür dilemelidir. 3. Şiddet, sorunun çözümü önündeki en temel engellerdendir. Ancak, şiddetin devam ediyor olması gasp edilen temel hak ve özgürlüklerin iade edilmemesinin gerekçesi olamaz. 4. Devlet, bütün kurum ve yasalarıyla, etnik çağrışım yapan vurgulardan arındırılmalıdır. 5. Eşitlik ve adalet bağlamında en büyük sorun olarak karşımızda duran ana dilde eğitim ve kamu hizmetlerine ana dilde erişimin sağlanması herkesin en doğal hakkıdır. Kamu otoritesi bu hakkın kullanımı için düzenlemeler yapmak ve gerekli şartları tesis etmekle mükelleftir. 6. Değiştirilen bütün bölge ve yer isimleri iade edilmelidir. 7. Üniter ulus devlet yapısı kutsal değildir. Kürt meselesinin çözümünde, ‘üretilmiş kutsalların’ insan hayatından önemli olmadığı gerçeği dikkate alınarak, bütün siyasi ve idari alternatif modeller tartışılabilmelidir. 8. Mevzuat, ceza yargılaması ve infaz sisteminin bir baskı ve sindirme aracı olarak kullanılmasına son verilmelidir. 9. Kürt meselesinin eşitlik ve adalet temelinde çözümü için bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması gereken bütün düzenlemeler anayasal/yasal güvence altına alınmalıdır. 10. Kürt meselesi bağlamında yaşanan ihlal ve zulümlerin tespiti ve tazmini için bağımsız ve icrai yetkisi olan bir komisyon oluşturulmalıdır. 11. Son yıllarda atılan olumlu adımların ve sıraladığımız bütün bu hususların kalıcı olabilmesi için sistemin etnik temele dayalı kurucu paradigması, hak ve adalet ekseninde yeniden düzenlenmelidir. 12. Anayasa çalışması tüm kesimlerin taleplerine cevap verecek yeni bir toplumsal sözleşme olarak ele alınmalı ve bir an önce sonuçlandırılmalıdır.” (Hilâl Kaplan, “Müslüman Kürtler Ne İster”, Yenişafak, 21 Kasım 2012)
Etnisitenin kutsanması İslâm’ın hangi maddesinde yazar? Ne demiştim: “Eğer İslâmcılık bu ise!”... Gerisini siz tamamlarsınız! (Haftaya devam)