Önden siz yürüseydiniz!
Haddimi biliyorum… Dolar veya ekonomi üzerine bu ülkede en son yazı yazabileceklerden birisiyim herhalde… Ama yine de kayıtsız kalamıyor insan… Milli futbol takımının teknik direktörüne dövizle para ödenen bir ülkede, yastık altındaki Dolar'ları bozdurmanın adına bir nevî 'cihad' denebiliyorsa nasıl kayıtsız kalınabilir ki?
Takımın adı Milli takım, hoca Türk, gel gelelim hocanın aldığı para gayrimillî!.. Maç bilet parasını zor denkleştiren 'fakir ama gururlu' vatandaş 'gâvurun bu defa da Dolar'la yaptığı saldırı'yı dert etmesin de ne yapsın!..
Köprünün adı Osman Gazi… Hani "Pahalı bulanı körfezi dolaşsın" denilen köprü… Yanlış hatırlamıyorsak, o köprünün iki ayağı da Misâk-ı Millî sınırları içinde… Müteahhitle sözleşmeyi New York Belediyesi mi yaptı bilmiyoruz ama bizim devletin ödemeleri Dolar üzerinden!.. Üstelik az araba geçerse devletimiz müteahhide farkı Dolar üzerinden ödeyecek!.. Osmanoğulları'ndan Yavuz Sultan Selim'in köprüsünde de durum aynı!..
Üçüncü havaalanı İstanbul'a yapılıyor… Eğer İstanbul halen daha Arizona'ya bağlanmadıysa ve bu havaalanının adı Barack Obama filan olmayacaksa sözleşmelerin niye döviz cinsinden olduğunu, maliyetlerin niye hep döviz cinsinden konuşulduğunu soran yok hamdolsun!.. Orada da müteahhitlere garanti edilen yolcu sayısı tutmazsa devletin kasasından eksik yolcu nâmına yine döviz çıkacak!..
***
Biz gururlu insanlarız… Türk Lirası'nın Suriye parası karşısında bile yüzde 20'lere yaklaşan değer kaybına tahammül edemeyiz hâliyle… Konu sadece ekonomik değil, siyasî ve de millî… Eğer Suriye gibi harabeye dönmüş bir ülkenin parası karşısında dünyada Mozambik ve Nepal paralarından sonra değer kaybeden tek para bizimkiyse gereğini yapmak bizim boynumuzun borcudur…
Allah'tan hem ekonomiden anlayan, hem de gâvura karşı cihad ruhunu iyi kavramış 'güçsever aydınlar'ımız var!.. Hemen yetiştiler imdada… Kimisi "Dolar'ı yakalım" dedi, kimisi "Yakmayalım bozduralım, ABD'ye daha sert tokat vurmuş oluruz" şeklinde akıl verdi… "Amerika'nın parası bizi niye ilgilendiriyor" diyeni çıktı da, "Altı üstü kâğıt değil mi, basalım bizim darphanede olsun bitsin" diyen henüz çıkmadı ama ümidimizi kaybetmiş değiliz!..
Tam "IMF'ye borç verdik, veriyoruz, vereceğiz" derken, memlekete kurulan bir komployla karşı karşıyayız ve buna tabii ki kayıtsız kalamayız… Medyamızın bu konudaki genel tavrı takdire şayan doğrusu… Beni ziyadesiyle heyecanlandıran ve evdeki ihraç fazlası bütün Dolarları kapıp dövizciye koşturan şu spottu meselâ:
"Dolar oyununa halk tokadı: Türkiye'nin 2023 hedeflerine ilerleyişini yargı kumpaslarıyla, sokak kalkışmalarıyla, son olarak ise darbe girişimiyle durduramayan karanlık odaklar, ekonomiyi zayıflatmak için harekete geçti. Ancak bu kirli oyunu da boşa çıkaran vatandaş, tercihini Türk Lirası'ndan yana kullandı. Gazetemizin, 'Boz doları' çağrısı, Türkiye'nin dört bir yanından karşılık buldu. Vatandaşlar döviz bürolarına akın etti…"
***
Ellerinde Dolar'larla döviz bürolarına akın edecek kadar vatandaşımızın bulunması çok önemli… Tabii insan döviz bürolarına akın ederken birbirini ezen vatandaşlarımızın arasında 'rol model' olarak siyasetçilerimizi ve üst düzey bürokratlarımızı da görmek istiyor…
Mâlum, kanunlarımıza göre devlette ve partilerde bütün yöneticiler ve milletvekilleri kendilerinin ve eşlerinin mal beyannamelerini vermek mecburiyetindeler… Zaten beyan ettikleri için de kimin hangi bankada ne kadar parası olduğu biliniyor…
Şu ana kadar hangi yönetici elindeki dövizi bozdurmuş ve 'rol model'liğin hakkını vermiş bilmiyoruz… Bir dahaki mal beyanında her şey ortaya çıkacak… Yani halka çağrı yaparken, kendi dövizlerine dokunmayanlar görülecek…
1997'de Doğu Asya'da büyük bir malî kriz yaşanmış ve Güney Kore bu krizden çok ağır bir şekilde etkilenmişti… Ülkede büyük bir seferberlik ilân edilmiş, halk ellerindeki dövizleri ve altınları Won'a çevirmek için büroların önünde uzun kuyruklar oluşturmuştu…
Türkiye'yi yönetenler Türk halkından da aynı hassasiyeti bekliyorlarsa, resmî ve yastık altında tuttukları ne varsa açıktan Türk Lirası'yla değiştirecekler, örnek olacaklar…